Şimdi İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki döneme geldiğimizde, tesadüfi sonuçlar daha da ilginçleşiyor. | TED | وعندما ننتقل الى الفترة التي تلت الحرب العالمية الثانية فإن العواقب الغير مقصودة تصبح أكثر إثارة |
Ve bu döneme ait pek çok buluşun geçmişinde bir yerlerde bir kahvehane saklıdır. | TED | وكان لعدد كبير جدّا من إبداعات تلك الفترة دور للمقهى فيها. |
Bundan on yıl kadar önce, Howard Gruber isimli müthiş bir araştırmacı Darwin'in o döneme ait not defterlerini inceledi. | TED | نحو عقد أو اثنين مضوا، قام عالم رائع يدعى هوارد غروبر بالعودة والنظر في دفاتر داروين من هذه الفترة. |
- Dedesi öldükten sonraki üç yılda kötü bir döneme girdiğini biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | أنّه بعد وفاة جدها قبل ثلاث سنوات، هي مرّت بمرحلة سيئة جداً. |
döneme ait kağıtlar, doğru mürekkep. Karlı olması için çok pahalı. | Open Subtitles | الاوراق صحيحة بالنسبة للفترة التى صنعت بها, والحبر ايضا تذوير هذا صعب جدا ان يكون مربح |
Getty müzesindeki eleman, yazıların da o döneme ait olabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | لكن الرجل في قسم الصور يقول أنها تعود للقسم الأخير من الفترة |
Aynı döneme ait, Avusturya'da çıkarılmış bir tanesinin kopyası. | Open Subtitles | انها نسخة مصنوعة من حجر الكلس وجدت في النمسا من نفس الفترة |
Aslında, hafıza kaybının alanını belirlemek için o döneme ait müzik parçalarını kullandım. | Open Subtitles | في الحقيقة ، كنت قادرة على استخدام مقطوعات الموسيقية من تلك الفترة بشكل أكثر تحديداً إلى تحديد مدى فقدانه لذاكرته |
O döneme ait arşivleri, haberleri kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفحصين الأرشيفات الجديدة لتلك الفترة. |
Tezgahtar olay yeri fotoğraflarındaki kıyafetlerin o döneme ait olduğunu ve dükkanından alındığını söyledi. | Open Subtitles | البائع قال ان الملابس الموجودة فى صور مسرح الجريمة من تلك الفترة و اكد انهم تم شرائهم من محله |
Yani, önemli an geldi çattı. Artık o döneme girdik. | Open Subtitles | لذلك , هذا هو الموضوع , نحن في هذهِ الفترة الآن. |
Evin bunun için doğru döneme ait olmadığını söyledi. | Open Subtitles | وقد اخبرنى بأن المنزل ليس من هذه الفترة من الزمن |
Kesinlikle umuyorum ki, eğer mümkünse, o döneme bakıp, o zaman var olan hoşgörüyü günümüze aktarırız. | Open Subtitles | آمل أن ننظر لتلك الفترة ونتعلّم التسامح المتواجد أثناء تلك الفترة وننقله لهذه الفترة حتى لو كان صعب المنال |
İki yüz yıl sonra insanlar tam da bu döneme bakıp.. | Open Subtitles | في 200 سنة، الناس سوف ننظر إلى الوراء في هذه الفترة بالذات |
O döneme ait röntgenler sağ tarafındaki rafta. | Open Subtitles | صور الأشعة لتلك الفترة موجودة على ذلك الرف إلى يمينك. |
Salınmasından hemen sonraki döneme odaklanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نركز على الفترة بعد إطلاق سراحها |
Beraber çalıştığınızı işaret eden son döneme yönelik belgelerin sözünü dahi et... | Open Subtitles | بغض النظر عن حقيقة اني وثقت حالات اشتغلتما فيها معا مؤخرا كـ... |
Akıl alır gibi değil. İnsan evriminin cereyana uğradığı bu muhteşem döneme giriyoruz; sözlerin kaybolduğu bir şekilde konuşmaya evrildik, fakat her şeyin kayıt altına alındığı bir çevrede yaşıyoruz. | TED | هذا جنون. نحن ندخل هذه الحقبة المذهلة من تدفق التطور البشري حيث تطورنا لنتكلم بطريقة تختفي فيها كلماتنا, لكن نحن في بيئة حيث نسجل كل شيء. |
İkinci neden; bu yeni bir şey, dünya tarihinde yeni bir döneme girdik ve bu yeni dönemde siyasete yön veren şey artık kollektif (toplumsal) duygular, bu kadarı hiç görülmemişti. | TED | ثانيًا، وهذا جديد، أننا قد دخلنا مرحلة جديدة في تاريخ العالم فيها المشاعر الجماعية ترشد وتضلل السياسة أكثر من أي وقت مضى. |
Bu, yerleşmekte olan döneme ait bir yerlerde. | TED | هذا النجم يمر بمرحلة ما من التشكل التام. |
döneme ait kağıtlar, doğru mürekkep. Karlı olması için çok pahalı. | Open Subtitles | الاوراق صحيحة بالنسبة للفترة التى صنعت بها, والحبر ايضا تذوير هذا صعب جدا ان يكون مربح |