| Bilinçli Rüya'n Bitmeyen Hayat tarafından izleniyor ve uzmanlardan oluşan bir heyet tüm düşüncelerini gözlüyordu, şu anda bile. | Open Subtitles | حلمك الرائق يسيره برنامج إطالة الحياة وفريق من المتخصصين الذين يتعقبون كل فكرة من أفكارك حتى في هذه اللحظة |
| Kafatasından beynini emip düşüncelerini ekşi bir puding gibi yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف أمتص دماغك من جمجمتك و أهضم أفكارك مثل الحلوي |
| Geri zekâlının teki bile karakterin düşüncelerini anlatmak için sesi kullanabilir. | Open Subtitles | بإمكان أي احمق أن يكتب بهذه الطريقة كي يفسر أفكار شخصياته |
| - Bak, eğer gözlerin kapalıyken bu sesleri kontrol edebilirsen, duvarların arkasından bile insanların düşüncelerini okuyabilirsin...herhangi bir yerde. | Open Subtitles | وإذا تحكمتي في الأصوات عند إغلاق عينك ستتمكني من قراءة أفكار من خلفك .. أو من خلال الجدران .. |
| Kocamın çevrim içi aktiviteleri, ona karanlık düşüncelerini keşfedip tüketebileceği güvenli bir alan sağlıyor, ...böylece hayatının kalanına taşmıyor. | Open Subtitles | نشاط زوجي على النترنت يمنحه مساحه امنه اين يمكنه استكشاف وانهاك أفكاره السوداء حتى لا تختلط مع بقيه حياته |
| Onların tedavi sürecindeki duygularını ve düşüncelerini içeren gerçek sanat eserleri... | TED | انهم فعلاً قطع فنية تحتوي على أفكارهم ومشاعرهم طوال فترة العلاج. |
| Ama o kadar gürültü yapıyorlardı ki, kimse onun düşüncelerini duyamadı. | Open Subtitles | ولكنّ الغناء كان بصوتٍ عالي لذلك لم يستطع أحدهم سماع أفكارها |
| Şimdi, öncelikle evlat kafandan bütün bu ortaçağ düşüncelerini çıkarmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نخرج جميع الأفكار الشياطنية من دماغك |
| düşüncelerini, en kötü kabuslarını biliyor ve dünyanı bir anda alt üst edebilir. | Open Subtitles | , انه يعرف أفكارك و كوابيسك و يمكنه قلب عالمك رأساً على عقب |
| Bence bu arada seyirci düşüncelerini okuyarak neşesizliğini fark edecektir. | Open Subtitles | أعتقد أن الجمهور يمكنه أن يقرأ أفكارك وسيفترضوا ضحكتك المكتومة |
| Senin gününü, hislerini ve düşüncelerini sormadığı için müsamaha göstermek için didinirsin. | Open Subtitles | من المتعب أن تصبري على نسيانه عن كيفية يومك ومشاعيرك، و أفكارك |
| Farklı güçleri vardır. düşüncelerini okurlar. İşte, vampir o. | Open Subtitles | أن لديهم قوة مختلفة عنا ويستطيعون قراءة أفكارك هذا واحد منهم |
| Bunun sadece dostça bir toplantı olduğunun farkındayım, ancak gezegenimin liderleri adına, bazı düşüncelerini değerlendirmen amacıyla sana sunmam gerekiyor. | Open Subtitles | أدرك أن هذا مجرد اجتماع ودي ولكن نيابة عن قادة كوكبنا.. طلب مني أن أنقل إليكم بضعة أفكار للتفكير بها |
| Bir bilgisayar, komadaki bir insanın düşüncelerini anlamamızı sağlasa ne olurdu? | TED | ماذا لو تمكن حاسوب من مساعدتنا على فهم أفكار شخص مرمي في غيبوبة؟ |
| Hayvanların iç düşüncelerini gözlemleyemiyoruz. | TED | نحن لن نتمكن من رصد أفكار الحيوانات الداخلية. |
| Kendi blog'umda, onun gerçekçi düşüncelerini her gün kötüleşen durumuma uygulamaya çalışıyordum. | TED | وفي تلك المدوّنة، كنت أحاول تطبيق أفكاره كواقعيّ على ظروفي التي تزداد كآبةً. |
| Çünkü müzik düşüncelerini ve kuruntularını alarak, onları hayal gücü ve yaratıcılığıyla gerçekliğe dönüştürmesine izin verir. | TED | لان الموسيقى كانت تسمح له بتحويل أفكاره وأوهامه وتشذيبها عبر خياله وإبداعه إلى الواقعية |
| düşüncelerini yıldırıcı bulduğumuz insanlarla bizim aramızda zamansal ve mekansal bir tampon var. | TED | لدينا متسع من الوقت والفضاء بيننا وبين الناس الذين تجعلنا أفكارهم نحسّ بالحنق. |
| Bir şekilde bizden düşüncelerini gizliyor. Okumalarımızı saptırıyor. | Open Subtitles | لقد أخفتْ أفكارها منّا بطريقة ما، وخدعتْ قراءتنا. |
| Bir katil işlediği alçakça bir cinayete eşlik eden düşüncelerini, gelecek kuşaklar için not etmişti. | Open Subtitles | و التي قام القاتل بعناء كتابتها للأجيال القادمة و التي تحوي الأفكار التي رافقت أكثر الجرائم دناءة |
| Her gün hislerini ve düşüncelerini buraya yaz ve bir gün ona baktığında her şey nasıl değişmiş gör. | Open Subtitles | لتبدئى فى كتابة مذكرات جديدة ...كل يوم تكتبين أفكاركِ ومشاعركِ وسيأتى اليوم الذى ستقرأين فيه مذكراتكِ لترى كم تغيرتى |
| Memnuniyet vaat ederler, ancak bir hastalık gibi yayılırlar ve düşüncelerini, zamanını ve paranı tüketirler. | Open Subtitles | انهم يعدون بالمتعة ولكن ينمون كمرض ويستهلكون اكثر فأكثر من افكارك ووقتك واموالك |
| Basitçe, bu çipi yerleştirdiğinde istediği an insanın düşüncelerini değiştirebiliyordu. | Open Subtitles | ..بكلمات بسيطة ..يمكن من خلال هذا القرص تغيير تفكير الشخص |
| Peki, ilk kanıtlanmamış iddia insanların düşüncelerini ya da duygularını okumak için beyin taraması kullanabilmenizdir. | TED | الادعاء الغير مثبت الاول كان : انه يمكن استخدام مسح المخ لقراءة افكار و مشاعر الناس |
| Bugünkü toplantıdan çıkan önemli sonuçlar hakkındaki düşüncelerini anlatacak. | Open Subtitles | وقال انه سوف يعطي رأيه في بيان حاسم بالذي حصل في جلسة اليوم. |
| düşüncelerini uzaklaştır soğuk, duygusuz gün ışığından. | Open Subtitles | أديري بأفكارك بعيداً عن الضوء البارد العديم للشعور |
| Öğrencilerin girip hocaları hakkındaki gerçek düşüncelerini söyleyebildikleri süper bir site. | Open Subtitles | إنه موقع رائع حيث يدخله الطلبة ويكتبون رأيهم الفعلي في معلميهم |
| Otel mağazaları kapalı olduğundan kocamın uygun yazlık elbise hakkındaki düşüncelerini görmek istersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | بما أنّ محلّات الفندق مغلقة، ظننتُ أنّكم تريدون رؤية ما يعتقده زوجي مناسباً كلباس في المنتجع. |
| Benimle ilgili düşüncelerini neden değiştirdiğini biliyor olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | ليس لديك أي فكرة ممكتة لم غيرت رأيها بي ؟ |