Ne düşündüğünü biliyorum. Güven bana ben o ürkütücü tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنا أعرف فيما كنت تفكرين ، ولكن أقسم أنني لست المنحرف |
Bir kamyonetin olduğunu bilmek harika; ama herkesin ne düşündüğünü bilmemiz gerek, işte o zaman oldukça karışık bir problem hâline geliyor. | TED | معرفة أن هذه شاحنة نقل، رائع، لكن ما يجب حقا أن نعرفه هو ما يفكر به كل شخص، لذا أصبحت مشكلة معقدة. |
Benim "Clyde" rolü için mükemmel olacağımı düşündüğünü hissettim Viktor. | Open Subtitles | لقد لاحظت بشدة انها تعتقد انني مناسب تماما لدور كلايد |
Bak, burada iyi bir şeyler yaptığını düşündüğünü biliyorum, ama yapmıyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك تظن , أنك تقوم بشئ صحيح هنا لكنك مخطئ |
Şu şirketlere bir göz at, ve ne düşündüğünü söyle. | Open Subtitles | ألقي نظره على تلك الشركات و قل لي ما رأيك |
İnsanların çılgına döneceğini düşündüğünü biliyorum, ama insanlara gerçeği söylersen, belki seni şaşırtırlar. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تعتقدين أن الناس سيفزعون ولكن إذا أخبرتِ الجميع الحقيقة ربما سيفاجئونكِ |
Seni doktor olarak işe alamam, ama hâlâ bana ne düşündüğünü söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني تعيينك كطبيب لكن ما يزال بإمكانك إخباري بما تفكر به |
Ve bunun daha önce yaptığım için olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انكِ تظنين أن هذا بسبب قيامي بذلك من قبل |
Başkalarının düşündüğünü bilemem ama ben "Bol şans, Tanrı seni kutsasın." diyorum. | Open Subtitles | لا اعرف ماذا يعتقد الاخرين لكن اقول حظ سعيد وبارك الله بول |
Düşüncelerini bilmek nasıl düşündüğünü bilmek, hangi konuyu düşündüğünü bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد معرفة ما تفكرين به، وكيف تفكرين، وما تفكرين بشأنه. |
Ne düşündüğünü biliyorum, ama açıklığa kavuşturdum. | Open Subtitles | أعلم ما تفكرين به لكنني وضحت الأمر للغاية |
O an ne düşündüğünü hep merak etmişimdir. | Open Subtitles | كنت دوماً أتسائل حول ما كنت تفكرين فيه في تلك اللحظة |
Kate, hepimiz ona inandık. Ama bu adamın gerçekten ne düşündüğünü bilmek imkansız. | Open Subtitles | كيت , كلنا صدقناه و لكن لا يوجد طريقة لمعرفة بما يفكر به |
Senin gibi birine sahip olup, senden vazgeçmesi açıkçası ne düşündüğünü bilmiyorum. | Open Subtitles | أعني, أن يحظى بفتاة مثلك ويتخلى عنها بصراحة لا أعرف فيما يفكر |
En iyi şeklide senin tarafında olmak için, karşı tarafın nasıl düşündüğünü anlamalıyım. | Open Subtitles | لكن افضل طريقة لأكون فى جانبك هى ان ارى كيف يفكر الجانب الاخر |
Evet, ne düşündüğünü biliyorum, ve şimdi bu kadar zamanımızı boşa geçirdik. | Open Subtitles | نعم، أنا أعرف ماذا كنت تعتقد والآن لقد أضعنا كل هذا الوقت |
Kendinin yeterince güzel, yada yeterince zeki yada yeterince yetenekli olmadığını düşündüğünü biliyorum. | TED | أعلم بأنك لا تعتقد بأنك جذاب بما يكفي أو ذكي بما يكفي أو ماهر بما يكفي أو قوي بما يكفي. |
Ben de senin öyle düşündüğünü biliyorum ama, ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | و انا اعلم انك تظن ذلك و لكني لم اكتفي بعض |
Savaş hakkında ne düşündüğünü biliyorum ama barış hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | أعرف رأيك بشأن هذه الحرب، ولكن ما رأيك بشأن هذا السلام؟ |
Benim için fazla iyi olmadığını düşündüğünü biliyorum, ama inan bana, çok iyisin. | Open Subtitles | أعلم أنكِ لا تعتقدين أنكِ جيدة بما فيه الكفاية بالنسبة لي, لكن صدقيني, أنتِ كذلك |
Kafamda bir sürü fikir dolanıyor ama gerçekten ne düşündüğünü bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لدي العديد من الأفكار برأسي لكنني أريد أن أعرف مالذي تفكر به |
Bunu yapmanın çok zor olduğunu düşündüğünü biliyorum. Ama sanırım bunu yapabilirim. | Open Subtitles | ,أعرف أنكِ تظنين أنه شيء صعب و لكن أعتقد أنه يمكننى ذلك |
Her neyse, onun her zaman fazla hassas olduğumu düşündüğünü hissederdim. | Open Subtitles | بأيّة حال، لطالما شعرت بأنّه كان يعتقد أنّني كنت حسّاساً جداً. |
Tezgahın arasında hrika bir takım olduk. Ne düşündüğünü biiyorum. | Open Subtitles | لقد كنّا فريقاً رائعاً خلف البار . أعم بماذا تفكّر |
Fakat sen aşırı güvenilmezsin, senin ne düşündüğünü bilmek imkansız. | Open Subtitles | ولكنك مستهتر جدا, لا يمكن التنبؤ بما تفكر فيه |
Evet, Canlı olduğunu düşündüğünü biliyorum... ama o herifler bunun imkansız olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | نعم،انا أَعْرفُ أنّك تَعتقدُ ..أنك حيّ. ولكن أولئك الرجالِ الذين صتعوك يقولون مستحيل. |
Herkesin, aşırı telaşlı olduğumu, düşündüğünü biliyorum efendim ama alanda, bir başka yüzey keşfi daha yapılmasını istiyorum.. | Open Subtitles | أنا اعلم أن الجميع يظن أنني أبالغ في القلق ولكن أود أن تأمر آخر و لكنني أود أن أطلب استطلاعا آخر |
Ama kesinlikle o düşündüğünü düşünmüyorum. | Open Subtitles | و أنا أعرف ما الذى تظنه و لكننى لا أفكر فيه |
Dürüst olabilirsin. Sorun değil. Sadece gerçekten ne düşündüğünü söyle. | Open Subtitles | لا، أنت بأمكانك أخباري مباشرة حسناً، فقط أخبرني بالذي تعتقده |