"düşeni" - Translation from Turkish to Arabic

    • دوري
        
    • بدوري
        
    • بدورك
        
    • بواجبي
        
    • بدورنا
        
    • بواجبك
        
    • بعملك
        
    • جزئي
        
    • بدوره
        
    • دوره
        
    • واجبنا
        
    • نصيبي
        
    • بعملنا
        
    • جزئى
        
    • بجزئي
        
    Bizim kuşağın belirleyici zorluğunun yıllardır iklim krizi olduğunu düşünüyordum ve işte oradaydım, insanlık için üzerime düşeni yapmaya hazırdım. TED شعرت لسنين أن أزمة المناخ كانت التحدي الحقيقي لجيلنا، وكنت موجودًا ومستعدًا لتأدية دوري وتقديم المساعدة للإنسانية.
    İletişimin gücünü ve işbirliği ihtiyacını teşvik etmek için ben kendi payıma düşeni yapıyorum. TED أقوم بدوري لتعزيز قوة المحادثات والحاجة للتعاون.
    Siz üzerinize düşeni yaparsanız, diğer herkes kendisinin. TED أنت تقوم بدورك. الآخرون يقومون بأدوارهم.
    Marcus: Yani Kraliçe için ve bu ülke için kendi payıma düşeni yaptım, şimdi kendim için çalışıyorum. TED إذاً لقد قمت بواجبي تجاه الملكة وتجاه بلدي، والآن أعمل لنفسي.
    Herkes üzerine düşeni yaptı biliyorum. Ama gerçekten günü sen kurtardın. Open Subtitles أنا أعلم أننا قمنا جميعاَ بدورنا ولكن أنتِ حقاَ أنقذتنيا اليوم.
    Ben üzerime düşeni yaptım, şimdi de sen yapmalısın. Rüşvet dediğin böyle olur. Open Subtitles لقد قمت بواجبي فهيا قم بواجبك هكذا يعمل المرتشون
    Sen üzerine düşeni yap, onu tekneyle gezdir, güzel bir mayo al ona. Open Subtitles انت اعمل بعملك أبحر به البحر, أعطه بدلة الغطس
    Bana olan borcunu ödersen, üzerime düşeni yaparım. Open Subtitles ولقد أديت دوري ألا تظن أن الوقت حان لترد لي صنيعي.
    Ben üzerime düşeni yaptım. Sen de yapsan iyi olur. Open Subtitles أنا أفعل دوري لإعاقته، عليك أن تفعل خاصتك
    Ama Lionel'la çalıştığımdan beri üzerime düşeni yapamadım. Open Subtitles ولكن منذ عملت مع ليونيل وأنا لا أقوم بدوري
    Bilim için üzerime düşeni yapıyorum. Open Subtitles أقوم بدوري في سبيل العلم السؤال الأهم هو:
    Evet anne, üzerine düşeni yapıp niyetimizi gizli tutarsan... Open Subtitles نعم، ولو قمت بدورك في كتمان سرنا يا أمي. ‏. ‏.
    Sen üzerine düşeni yaptın, gerisini ben halledebilirim. Open Subtitles لقد قمت بدورك, أنا أستطيع أن أعتمد على نفسى
    Ama gazeteyi baş aşağı tutuyor. Tabii yanılıyor da olabilirim ama üzerime düşeni yapmak isterim. Open Subtitles قد أكون مخطئا بالطبع ولكني أريد أن أقوم بواجبي
    Üstümüze düşeni yapıyoruz. Ancak bununla yetinmeyip daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Open Subtitles نحن نقوم بدورنا المحدد لنا، لكننا سنقوم بلا شك بعمل ما يفوق ما انجزناه بالفعل
    - ÜSTÜNE DÜŞENİ YAP BUGÜN KATIL! Open Subtitles انضم إلى الأسطول وقم بواجبك قم بالتسجيل اليوم
    Bence, üzerine düşeni yapıp vermen gereken kararları vermelisin. Open Subtitles اعتقد يجب ان تقوم بعملك, وتقوم بالخيارات التي يجب ان تقوم بها.
    İnsanlığı kurtarmana yardım ettim, sende bana Zack ve diğerlerini bulmama yardım et. Ben bana düşeni yaptım. Open Subtitles أنا أساعدك في إنقاذ الحضارة ، وأنت تساعدني في إيجاد زاك والآخرين ، ولقد نفذت جزئي من الإتفاق
    Üstümüze düşeni yapıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش هنا بمفردنا, ايها العميل غيديون نقوم كل منا بدوره
    Etrafına bir bak, biz Amerika'dayız Morisaki üstüne düşeni yapıyor. Open Subtitles اقرأ علامات الطريق, ...نحن في امريكا موريساكي يعمل دوره ...
    Yine de evsiz için üzerimize düşeni yapmak iyi hissettiriyor. Open Subtitles لكن يظل من اللطيف التفكير أنّنا أدينا واجبنا تجاه المشرّدين
    Ben payıma düşeni aldım, şimdi sıra sende. Open Subtitles والآن بعد أن كان لي نصيبي يجب أن يكون لك بعضه
    Üzerimize düşeni yapmalı ve kararlı bir şekilde bu keşifleri başarmalıyız. TED علينا القيام بعملنا بأنفسنا، احزم أمرك بشأن ذلك، وقم بتلك الاستكشافات.
    Sen kendi üzerine düşeni yap, ben de benimkini yapacağım. Anlaştık mı? Open Subtitles إذن ، إذا قُمت بتأدية جزئك سأقوم بفعل جزئى من الإتفاق إتفقنا
    Uzun zaman önce bir anlaşma yaptık. Ama ben üstüme düşeni yapamayınca anlaşmanın bedelini bu şekilde tahsil etti. Open Subtitles عقدنا اتّفاقاً قبل زمن وعندما عجزت عن الإيفاء بجزئي حرص على أنْ أدفع الثمن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more