"düşmanları" - Translation from Turkish to Arabic

    • أعداء
        
    • اعداء
        
    • أعدائه
        
    • العدو
        
    • أعدائها
        
    • عدو
        
    • أعداءه
        
    • أعداؤه
        
    • عدوهم
        
    • كأعداء
        
    • عدوّ
        
    • أعداءها
        
    • أعدائهم
        
    • أعدائنا
        
    • الاعداء
        
    Her yerde halk düşmanları zeka ve fizik olarak geçmeliyiz. Open Subtitles علينا مُضاهاة أعداء البلاد فطنةً وتفوقاً في كل مواجهة معهم.
    Veya iki yıl önce kardeşimi öldürmüş olabilecek düşmanları olup olmadığını? Open Subtitles أول هل لديهم أية أعداء لهم صلة بمقتل أخي قبل سنتين؟
    Şimdi ise demokrasi düşmanları korku, nefret ve kibir satmak için bu yöntemin aynını kullanıyorlar. TED ولكن الآن، يستخدم أعداء الديمقراطية هذه الطريقة بالذات ليبيعونا الخوف والكره والغرور.
    İşin şaşırtıcı yanı merhametin düşmanları vardı, ve bu düşmanlar kendine acıma, ahlâki öfke, ve korkudur. TED من الأمور الفاتنة ان للتعاطف اعداء واحد اعداءه هو الشفقة الاساءات الاخلاقية الخوف
    Onu yıllar sonra da bu taş sayesinde tanıyabilirsen düşmanları da tanır. Open Subtitles اذا اردت ان تعرفيه عبر السنين تذكري هذا الحجر ,ايضا مثل أعدائه
    Suç savaşçısının eski düşmanları. Open Subtitles أعداء القديمة سيئة السمعة المقاتل الجريمة.
    Dostu yoktur; ama düşmanları eline su dökemez. Open Subtitles ليس له حُلفاء فِعليّين، أعداء فحسب ولكن لا أحد من أعدائِهِ بِعظمتِه
    Bu Papa'nın çok güçlü düşmanları var. Onu kurtarmak için geç kalmış olabiliriz. Open Subtitles هذا البابا عنده أعداء أقوياء نحن لن نصل فى الوقت المناسب لننقذه
    Asi uyruklar, barış düşmanları! Atın yere hışımlı silahlarınızı! Open Subtitles أيها العاصون، يا أعداء السلام القوا بأسلحتكم الى الارض
    Ama yerliler bizi düşmanları olarak algılarsa bunu başaramayız. Open Subtitles ولكننا لن نفلح بذلك إذا عدنا السكان الأصليون أعداء لهم
    Onların gerçekliğindeki uzaylılarla iletişim kurmaya çalışacağız. Goa'uld'un düşmanları. Open Subtitles سنحاول إتصال مع غرباء من حقيقتهم أعداء للجواؤلد
    Beyaz Saray düşmanları Listesinde 5. sıradaydın. Open Subtitles لقد كان إسمك ضمن أعداء البيت الأبيض وأنت فى الخامسه
    Küçük bir kızken bile, inandığın şey için dövüşmekten 5 yaşındayken Beyaz Sarayın düşmanları listesinde yer Open Subtitles منذ كنت صغيره وكنتى تحاربى من أجل معتقداتك لقد كان إسمك ضمن أعداء البيت الأبيض وأنت فى الخامسه
    İslam düşmanları ile savaşarak her şeyi halletmişlerdi. Open Subtitles وأنهم أحسوا بالغبطة لإنتهاء عملهم بالحرب ضد أعداء الإسلام
    Hayvanlar âleminin düşmanları, bizim de düşmanlarımızdır. Hatta tipik et tüketicileri bile ayaklarını denk almalılar. Open Subtitles وكل أعداء المملكة الحيوانية هم أعداء لنا حتى كل يوم أكلي اللحوم يجب أن يكونوا حذرين
    düşmanları olduğundan söz etti mi? Ona karşı olan biri var mıydı? Open Subtitles الم تكن تتحدث عن اعداء او شخص يهددها بشيئ ؟
    Belki babası ödeme yapmayacak ama onun düşmanları kesinlikle bir şeyler verecektir. Open Subtitles ربما لن يدفع والدها مقابلها لكن أياً من أعدائه حتماً سيفعل ذلك
    Ladin'in cihad anlayışı, küresel bir savaşa dönen bir terörden ibaretti. İlk olarak uzak düşmanları hedef alan, batıdaki Haçlı güçlerinden Amerika'ya karşı bir savaş TED كانت فكرته عن الجهاد تقضي بالحرب الشاملة من الإرهاب، استهدف في البداية العدو البعيد، الصليبيين من الغرب، ضد أمريكا.
    Sonra düşmanları onu ısırıp küçük parçalar kopardığında bile... yine de kımıldamazmış. Open Subtitles وبعدها يحاول أعدائها أخذ قضمه صغيرة منها وتظل ساكنه
    Hedeflerinin, ülkenin düşmanları değil de bunun yerine ülkenin kendisi olması gerektiğini öneren kişi. Open Subtitles و أن الهدف لا يجب أن يكون عدو البلد فقط بل يجب أن تكون البلد نفسها
    Peter uygunsuz hiçbir şey yapmadı. Ama politik düşmanları hâlâ hakkında yalan söylüyor. Open Subtitles لم يرتكب بيتر شيئًا يخجل منه ولكن أعداءه السياسيين سيظلون يصدرون عنه الأكاذيب
    Politik kanaat ondan uzaklaşmaya başlamıştı ve düşmanları cesaretlenmişti. Open Subtitles خرج الرأي السياسي عن سيطرته واكتسب أعداؤه الشجاعة
    düşmanları olan Rusya'nın savaştan çekilmesini istediğini biliyorlardı. Open Subtitles وكانوا يعرفون أنه يريد اخراج عدوهم ، روسيا ، من الحرب
    Ancak, eğer onlara katılmazsak barışın ve eşitliğin düşmanları olarak etiketleneceğiz. Open Subtitles على كل حال سنصنف كأعداء للحرية او سنعامل بشكل متساو إذا انضممنا إليهم
    Doğu'da en büyük düşmanları Ruslar inanılmazı gerçekleştiriyor savaşı kazanıyorlardı. Open Subtitles في الشرق رأى النازيون أكثر عدوّ يخافونه على الإطلاق ... الروس يفعلون المستحيل ...
    Peki düşmanları kimdi? Open Subtitles من كانوا أعداءها إذاً؟
    Kasa dairemiz en değerli malzemelerimizi barındırır ve bunların en büyük düşmanları sıcaklık ve rutubettir. Open Subtitles سراديبنا تحتوي على أثمن وثائقنا، وأكبر أعدائهم درجة الحرارة و الرطوبة.
    İmparatora, düşmanları senin diyarında kutsal yerde bulduğumuzu söylerim? Open Subtitles لا أقول الإمبراطور أعدائنا تجد المعتكف في المجال الخاص بك؟
    Savaşta, Arayıcı'yı ve görevini korumak için, düşmanları teslim aldım. Open Subtitles ,لقد اجبرت الاعداء علي الاعتراف في المعركه .لحمايه الباحث و مهمته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more