"dünyadaki en" - Translation from Turkish to Arabic

    • في العالم
        
    • على وجه الأرض
        
    • فى العالم
        
    • في العالمِ
        
    • في كل العالم
        
    • على الارض
        
    • في الوجود
        
    • على الكوكب
        
    • في الدنيا
        
    • عنفًا على
        
    • وجه الارض
        
    • في العالَم
        
    • على كوكب الأرض
        
    • على الأرضِ
        
    • سى ان تكون
        
    Derinde ağ atma, dünyadaki en tahrip edici olan yöntem. TED الصيد بالشباك في الأعماق هو أكثر الممارسات تخريباً في العالم.
    JS: dünyadaki en yüksek ücretleri bir kerede talep ettik. TED جيم: نقوم بفرض أعلى الرسوم في العالم في نفس الوقت.
    Şimdi ise, dünyadaki en güçlü adam günahının kefaretini ödemek zorundadır. Open Subtitles والأن أقوى رجل على وجه الأرض يجب أن يكفر عن جريمته
    Aslına bakarsanız, onlar dünyadaki en yangın dirençli bitkilerdir, ve burada gördüğünüz gibi bunların hepsi yanmış gibi gözüküyor. Open Subtitles في الواقع ، انهم أكثر النباتات مقاومة للحريق على وجه الأرض و يمكنك ان ترى هنا، هذا يبدو مُحْرَق.
    dünyadaki en sevdiğim kadın, oğlunun senin için ne demek olduğunu biliyorum. Open Subtitles يا أعز إمرأة فى العالم أعرف قدر إبنك لديك و هذا يخيفنى
    Adım Richards Berry ve dünyadaki en iyi mesleklerden birine sahibim. TED اسمي ريتشارد بيري، وأعمل في واحدة من أفضل الوظائف في العالم.
    Ve bugün fabrikamız dünyadaki en büyük yoğurt fabrikası oldu. TED واليوم مصنعنا هو واحدٌ من أكبر مصانع الزبادي في العالم.
    Bu, sokaklarde gezdirebileceğiniz dünyadaki en hızlı araba. ve en pahalı üretilen araba. TED هذه أسرع سيارة في العالم قيادتها قانونية في الشوارع وأغلى سيارة تم انتاجها
    dünyadaki en sinir bozucu şey insanların sanat eserlerine dokunmaya çalışması. TED أكثر شئ يضايقني في العالم حينما يريد الناس لمس العمل الفني
    Şu anda dünyadaki en aptal baykuş gibi ses çıkarmaya... Open Subtitles تبدوا مثل أغبى بومة على وجه الأرض في هته اللحظة.
    Eger bilgi güç ise bu dünyadaki en güçlü yer. Open Subtitles المعرفة قوة وذلك المكان هو أقوى مكان على وجه الأرض
    Bu Antarktika'ya bir yolculuk, bir keşifti, dünyadaki en soğuk, en rüzgârlı, en kuru ve en yüksek rakımlı kıtaya. TED كانت رحلةً أو بعثة إلى أنتركتيكا أبرد قارة على وجه الأرض وأكثرها جفافًا وريحًا وارتفاعًا.
    Yani insan dayanıklılığının, insan çabasının, tartışmasız dünyadaki en zorlu iklimde insanın atletik başarısının zirve noktası bu. TED لذا هذه اعلى نقطة من التحمل البشري الجهد البشري، والانجاز الرياضي البشري يمكن القول أنه أقسى مناخ على وجه الأرض
    Ve bu dünyadaki en Allahın belası çirkin karılarla da yemek yedim. Open Subtitles واننى تناولت العشاء مع واحده من .. العن العاهرات القبيحات فى العالم
    Yemekleri arkadaşım Max pişiriyor ve dünyadaki en kötü aşçı olarak bilinir. Open Subtitles صديقى ماكس يطْبخ، وهو يصر على ان يكون أسوأ طباخ فى العالم
    Yakında dünyadaki en iyi dövüşçü olduğunuzu ispatlama şansınız olacak. Open Subtitles وستحصل أيضاً على فرصة لإثبات إنك أفضل مقاتل فى العالم
    dünyadaki en iyi silahşörler benimle. Open Subtitles أنا لدي أفضل الرماة في تكسـاس ذلك يَعْني الأفضل في العالمِ
    Mısır çabucak tüm dünyadaki en ucuz hayvan yemlerinden biri hâline geldi. TED الذرة سرعان ما أصبحت واحدة من أرخص الأعلاف الحيوانية في كل العالم.
    dünyadaki en zeki insan olduğumu da ben söylemedim. Siz söylediniz. Open Subtitles انا لم اقل اني اذكى انسان على الارض, انتم قلتم ذلك
    dünyadaki en kötü şey, yaşadığın anın... daha önceden belirlendiğini bilmektir, bu ikinci... üçüncü defalar olabilir, ya da her neyse. Open Subtitles أسوأ ما في الوجود أن تعلم أن ما اختبرته هو شيء معروف وأنك أتيت ثانياً أو حتى ثالثاً وهل تشعر كأنك
    Ah, dünyadaki en ulaşılmaz yerlerden biri. Open Subtitles في احد الأماكن الغير ممكن الوصول إليها على الكوكب
    Bu "çift" zırvalıklarının dışardan aptal göründüğünü biliyorum ama eğer sen bunun bir parçası olursan bu dünyadaki en güzel şeylerden biri oluverir. Open Subtitles حسناً .. انا اعلم هذه الاشياء تبدوا غبية من الخارج و لكنها من اعظم الاشياء في الدنيا اذا كنتِ جزء منها
    Şimdi daha az tatminkar olduğunu biliyorum ama bir anlığına dünyadaki en tehlikeli yerlerden birinde olduğunuzu hayal edin. TED أعرف أن هذا أقل بهجة، لكن تصور، للحظة، واحدة من أشد الأماكن عنفًا على وجه الأرض.
    Sonra midillim neşe içinde zıpladı çünkü dünyadaki en tatlı prensese ait olduğunu biliyordu. Open Subtitles لهذا قفز مهري الصغير من البهجه لانه عرف انه يخص اجمل اميرة علي وجه الارض.
    Bir ebeveyn ile çocuğu arasındaki kızgınlık, dünyadaki en doğal şeydir. Open Subtitles الغضب بين أبٍ و ابنه هو أكثر الأمور طبيعيّةً في العالَم.
    Çoğuna göre Grauman 'ın Çin Sineması dünyadaki en heyecan verici yerdir. Open Subtitles برأي الكثير،هذا المسرح الصيني.. هو أكثر الأماكن إثارة على كوكب الأرض
    Bu, dünyadaki en büyük sosis festivali. Open Subtitles هذا هو المهرجان السجقِ الأكبرُ .على الأرضِ
    Ben dünyadaki en şişman kız değilim. Open Subtitles وليس شئ سى ان تكون بنت سمينة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more