Her zaman gergindiler ama onları daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | أعني، أنه بينهما خلافات دائماً لكنني لم أراهما هكذا من قبل |
Köpek eğiticileri daha önce hiç böyle bir şey görmediklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | المُدرب قال بأنه لم يسبق له أن رأهم هكذا من قبل |
Oldu işe. daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. | Open Subtitles | هذا كان وليد اللحظة لم أفعل شيئاً كهذا من قبل |
Gerçekten, daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | بصدق، لم يسبق ليّ و أنّ رأيت شيء كهذا من قبل. |
daha önce hiç böyle bir tank görmedim. | Open Subtitles | ما هذا؟ لم ارى دبابة مثل هذا من قبل انا لا أعرف |
daha önce hiç böyle bir şeye gitmedim. | Open Subtitles | لم يسبق أن ذهبت إلى جنازة مُماثلة كهذه من قبل |
Tıkandım. daha önce hiç böyle tıkanmamıştım. | Open Subtitles | وتوقفت أفكاري عن الاسترسال لم تتوقف أفكاري بهذا الشكل من قبل |
Sana karşı bir şeyler hissediyorum, Maxine. daha önce hiç böyle hissetmemiştim. | Open Subtitles | أشعر بشئ ناحيتك وأنا لم أشعر بهذا من قبل . |
Seni daha önce hiç böyle görmemiştim. Neden bahsediyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | وكنت مصدوم، عزيزتي، لم أراكي هكذا من قبل |
daha önce hiç böyle hissetmedim. Şu anda tam olmak istediğim yerdeyim. | Open Subtitles | لم أشعر هكذا من قبل أنا حيث أريد أن أكون بالضبط |
Bir şey fark ettirmez biliyorum, ama daha önce hiç böyle bir şey söylememiştim. | Open Subtitles | أنني لم أقل هذا لأحد شيئ هكذا من قبل في حياتي |
O gerçekten de... daha önce hiç böyle davrandığını görmemiştim. | Open Subtitles | تعلمين، إنه حقآ لم أره يتصرف هكذا من قبل |
daha önce hiç böyle uykuya dalmamistim. | Open Subtitles | يا إلهي, لم يسبق لي أن غفوت هكذا من قبل. |
Onları daha önce hiç böyle görmedim. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن رأيتهم يتصرفون هكذا من قبل |
Öyle, aslında daha önce hiç böyle bir ses duymamıştım, ne şehirde ne de başka bir yerde. | Open Subtitles | حسناً،لم أسمع صوت كهذا من قبل في المدينة أو أي مكان |
Gördüğüm kadarıyla öyle. daha önce hiç böyle bir şey görmemiştik. | Open Subtitles | هكذا بدا عددهم بالنسبة لي لم يسبق أن رأينا شيئاً كهذا من قبل |
- daha önce hiç böyle bir şey giymedim ben. | Open Subtitles | لم ألبس أبداً شيئاً كهذا من قبل |
Teşekkürler. daha önce hiç böyle bir gösteri görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أبدا أني رأيت أداء مثل هذا من قبل |
Ama daha önce hiç böyle yüzlerce kırık görmemiştim. | Open Subtitles | ...لكنني رأيت كسورا كهذه من قبل ...المئات في الواقع |
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | لم أراه بهذا الشكل من قبل ما هذا الشيء؟ |
daha önce hiç böyle bir Davet görmemiştim. | Open Subtitles | لم أشاهد أبدا دعوة تقوم بهذا من قبل |
daha önce hiç böyle bir durumda kalmamıştım. Ne yapmalıyız? | Open Subtitles | لم أتعرض لموقف مثل ذلك من قبل ماذا علينا أن نفعل؟ |
daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Oradan sağ çıkacağımı hiç ummuyordum. | Open Subtitles | لم أقم بهذا قط من قبل, لم أكن أتصور أنني سأبقى على قيد الحياة |
Bu isilikle ilgili... 7 yıl Hastalık Kontrol Merkezi'nde çalıştım, ve daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | حول هذا الطفح لقد عملت في وزارة الصحه لسبع سنوات ولم أرى شيء مثله من قبل |
daha önce hiç böyle hissetmedim. Şu anda tam olmak istediğim yerdeyim. | Open Subtitles | انا لم اشعر بذلك من قبل انا فى المكان الذى اردتة |
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Çok bitkin duruyor. | Open Subtitles | لم أره في هذه الحالة من قبل إنه ضعيف جدا |
daha önce hiç böyle görmemiştim. Prudence, söyle onlara. | Open Subtitles | إنَّهُ هو بالتأكيد لكني لم أره بهذه الحالة من قبل |
Yaşamak ya da ölmek hakkında daha önce hiç böyle düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أفكر بالحياة أو الموت بهذه الطريقة من قبل |