"daha güzel" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفضل
        
    • افضل
        
    • أجمل من
        
    • أكثر جمالاً
        
    • اجمل
        
    • ألطف
        
    • أكثر جمالا
        
    • أروع
        
    • أجمل بكثير
        
    • اكثر جمالا
        
    • أعظم من
        
    • أكثر روعة
        
    • أطيب
        
    • الأجمل من
        
    • أحلى
        
    Bu 'güzel', 'daha güzel', 'en güzel' ile aynı şey değildir. TED هذا ليس نفس الشيء عندما نقول جيد أو أفضل أو الأفضل.
    Çerokili kızıl derili bir hatundan daha güzel bir şey olmadığını sen söyledin. Open Subtitles لقت قلت بنفسك يا أبي أنه لا يوجد شئ أفضل من محاربة المرأة
    Şehirde sana daha güzel bakılacağının farkındayken, seni bu odada bırakamam. Open Subtitles لن أتركك هنا في هذه الغرفة. ستحظى بعناية أفضل في المدينة
    Neyse, böylece belki daha güzel bir park yeri bulabileceğiz. Open Subtitles حسناً، على الأقل الآن ربما سنحصل على مكان توقف افضل.
    Tapınakların bu zamana dek gördüklerimden çok daha güzel olduklarını söyleyebilirim. Open Subtitles قيل لي إن التماثيل أجمل من كل الذي رأيته حتى الآن
    Alınma ama senden daha güzel bir neden, Jack Winthrop. Open Subtitles بلا إهانة لكنه سبب أكثر جمالاً منك يا جاك وينثروب
    DZV. Dostum, bu UFO'dan daha güzel. Fakat, o da uyuyor. Open Subtitles ان تى اى هذا أفضل من اليوفو و لكنها تصلح أيضا
    - Ayrıca teğmenim bir çok kadın sizden daha güzel kokuyor. Open Subtitles لقد لاحظت أيضاً أيها الملازم أن معظم الفتيات رائحتهم أفضل منكِ
    Benim için ise, ışıkları kapalı olursa daha güzel geçecek. Open Subtitles حسناً , إنه يكون أفضل بكثير لي مع الأضواء المغلقة
    Gazeteyi ters okumaya çalıştığına göre "Güzel" den daha güzel olması gerekiyor. Open Subtitles بما أنك تقرأ صحيفتك بالمقلوب فالمعنى أن هذا سيكون أفضل من جيد
    Ama başarılı fahişeler. daha güzel bir dairemiz, biraz mücevherimi olacak,... Open Subtitles سنصبح عاهرين ناجحين جداً وربما نحصل على شقّة أفضل وسنصبح ثريين
    Eh, inşa ettiğin o balkondan daha güzel görünmesini umalım. Open Subtitles دعنا فقط نأمل أنه سيكون أفضل من الشرفة التي بنيتها
    Daha uzun bir hayatın her zaman daha güzel olmadığını bilecek kadar yaşlıyım. Open Subtitles أنا كبير بما فيه الكفايا كي أعلم أنَّ الحياة الطويلة ليست أفضل دائماً
    daha güzel bir dünya isteyen herkes için müzik yaptığını söylerim. Open Subtitles و كان يتحدث إليّ و إلى كل شخص يريد عالماً أفضل
    daha güzel bir dünya isteyen herkes için müzik yaptığını söylerim. Open Subtitles و كان يتحدث إليّ و إلى كل شخص يريد عالماً أفضل
    Pastilla'yı(5*) elinle yemekten daha güzel bir şey var mı? Open Subtitles أيوجد أي شيء أفضل لتناول الحلوى بدلاً من الأصابع ؟
    Ama çoğu durumda gerçeğinden daha güzel oldukları için kimse umursamıyordu. Open Subtitles لكن في معظم الحالات كانت افضل من الأصل لم يمانع احد
    Baloda dans ederken daha güzel olacak herkesten Open Subtitles عندما ترقص فى الحفلة ستكون أجمل من الجميع
    Oh, bir yalancının yanında dururken hep daha güzel görünürüm. Open Subtitles أنا دائماً أبدو أكثر جمالاً عندما أقف إلى جانب كاذب
    Bu cüppe yerine giyecek daha güzel elbiselerimin olmasını isterdim. Open Subtitles اتمنى لو كنت استطيع ارتداء شيئا اجمل من هذا الرداء
    Şimdi bu, biraz daha pahalı, ama daha güzel kokuyor. Open Subtitles هى أكثر بعض الشيء مالا لَكنك ستحصل على رائحة ألطف.
    Burada korkunç şeyler olsa da çok daha güzel şeyler var. Open Subtitles مع كل شيء فظيع يحدث هنا ثمة شيء أكثر جمالا بعده
    Birkaç dil bilen ve elbiseyle senden daha güzel olan biri. Open Subtitles عميل يمكنه التحدث عدة لغات ويبدو أروع بكثير في إرتداء الفستان.
    Hayır ondan daha güzel bir şey. Bu bir güve kozası. Open Subtitles لا, أنه شيئ أجمل بكثير من ذلك, أنها يرقة الشرنقة
    Eğer zaten güzel olanlar için daha güzel olmayı istemek normal bir şeyse, neden çirkin insanların bunu istemesi yanlış? Open Subtitles اذا كان المسموح للجميلات ان يكونوا اكثر جمالا اذن فلما غير مسموح للقبيحين ان يقوموا بهذا
    Arenada muzaffer bir şekilde durmaktan daha güzel bir şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد شيء أعظم من أن تقف منتصراً في ساحة الحلبة
    Bir de bahardaki park gibi, diğerinin daha güzel olacağını hayal etmeyi seviyorsunuz. Open Subtitles و تحب أن تتخيل أن الآخر أكثر روعة مثل الربيع فى المنتزه
    Bilirsin, hapishanede yattıktan sonra hava daha güzel kokuyor. Open Subtitles الهواء رائحته أطيب بعد الخروج من الحبس
    Lütfen, geceyi güzel bir bayanla geçirmekten daha güzel ne olabilir? Open Subtitles قضاء ليله مع إمرأه جميله .. ما الأجمل من هذا ..
    Bundan daha güzel öten bir bülbül hiç görmedim. Open Subtitles صدقني يا سيدي ، إنني لم أسمع مغرداً أحلى منه أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more