Kendini 145 ile sınırlama. Daha iyisini yapabilirsin. Sen bir dahisin. | Open Subtitles | ولا تكتفي بالـ145، يمكنك أن تبلي أفضل من ذلك، أنت عبقرية |
Bundan Daha iyisini yapabilirsin. İnan bana onu 1 ayda unutursun. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلي أفضل من ذلك صدقيني ستنسين أمره خلال شهر |
Kalan birkaç gün için kurtulmak adına Daha iyisini yapamam. | Open Subtitles | لاأستطيع ان افعل افضل من الذهاب بعيدا للأيام القليلة الباقية. |
Onu ikna etmek için bundan Daha iyisini yapmanız lazım. | Open Subtitles | ثق بي. ستضطرّ للقيام بأفضل من ذلك بكثير لكي تُقنعها. |
GG: Uyuduklarını biliyoruz, duyamıyorlar, uyanıyorlar ve oyunu oynamayanlara göre Daha iyisini yapıyorlar. | TED | وعندما يستيقظون فهم يتذكرونها بشكل أفضل من تلك التي لم يسمعوها. جريج: هذا رائع. |
Bundan Daha iyisini yapabiliriz. Bayım bir şişe şampanya lütfen. | Open Subtitles | هناك ما هو أفضل من ذلك، قنينة شمبانيا يا سيدي |
Kısa bir süre o evde yaşayacağız sonra satıp Daha iyisini bulacağız. | Open Subtitles | سوف نسكن في هذا المنزل مدة قصيرة ثم أبيعه, وأجلب أفضل منه |
Sen Daha iyisini yapabilirsin. Bu yüzden ona âşık olmaktan vazgeç. | Open Subtitles | يمكنك عمل أفضل من ذلك لذا توقفي عن الوقوع في حبه. |
Senin gibi biri tarafından somutlaştırılmak ve yan gözle bakılmaktan Daha iyisini hakediyor. | Open Subtitles | تستحقّ أفضل من أن ينظر لها .. بموضوعيهوبنظرهخبيثه. من قبل شخص ما مثلك |
Bana Cate ve Jones'un önünde davrandığından Daha iyisini hak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أستحق معاملة أفضل من التي كانت أمام كايت وجونز اليوم |
Ben artık bir çocuk değilim. Bundan Daha iyisini yapabilirim. | Open Subtitles | انا لست طفلا بعد الان انا اعرف افضل من هذا |
Amacına ulaşmanı sağlayacak bir rehberin olmasından Daha iyisini hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل طريقة افضل من ان يكون لديها مدرسة ترشدك لمنالك |
Afedersiniz, Sayın Yargıç, ancak sanırım sanık bundan Daha iyisini yapabilir. | Open Subtitles | اعذريني سيادتكِ, لكني اعتقد ان المتهم يمكنهُ فعل افضل من ذلك |
Daha iyisini yapabileceğimizi hatırlatıyor. | TED | ولكنه يذكرننا دائماً أنه يمكننا القيام بأفضل من ذلك. |
Ve bir demokraside bundan Daha iyisini yapabiliyor olmamız lazım. | TED | وكديموقراطين علينا ان نقوم بأفضل من هذا |
Ama iyi haber şu ki, yıllardır süren araştırma ve geliştirme çalışmalarımız, Daha iyisini yapmamıza izin veren teknoloji ve bilgiye ulaştırdı. | TED | ولكن الخبر الجيد هو عقود طويلة من التجربة والتطوير فد أنتجت تكنولوجيا وعلوم جديدة تتيح لنا أن نؤدي عملنا بشكل أفضل. |
Bulusma hakkini kaybetmis olabilirsin, ama sana Daha iyisini yapabilirim. | Open Subtitles | ربما تكون فقدت زياراتك الجنسية لكن لدي ما هو أفضل |
Daha iyisini hak ettiğinin farkına vararak ettin bile. | Open Subtitles | لقد فعلت حينما ادركت إنك تستحقين أفضل منه |
Onlara karşı tavır alamayız... ..zira bizim yaptıklarımızdan Daha iyisini yapıyorlar. | Open Subtitles | ليس لنا أن نكنّ له الضغينة، لأن لديه أفضل مما لدينا |
Çok iyiydin, şampiyon. Ben Daha iyisini yapamazdım. | Open Subtitles | جيد جداً بني لا يمكنني أن أفعل ماهو أفضل |
Bu sorunlar tersine çevrilebilir ve önlenilebilir ve doğrusunu bilirsek Daha iyisini yapabiliriz. | TED | هذه المشاكل يمكن عكسها ومنع حدوثها، وعندما نعرف على نحو أفضل، يمكننا فعل شيء أفضل. |
Acı çekiyormuş gibi davran hadi ama, Daha iyisini yapabilirsin.. | Open Subtitles | حاول الأدعاء بأنك تقاوم، هيا بإمكانك فعل أحسن من هذا |
Ben ondan iyisini yapmalıyım. Önemli olan bu değil mi? Daha iyisini yapmak. | Open Subtitles | لكن يفترض بي أن أغدو أفضل منها أليس الغاية ، أن نغدو أفضل؟ |
Sen Daha iyisini yaparsın. Fazla büyütme. | Open Subtitles | .هزّْ الذيلَ عندما تَمْشي،يا رجل .لديك أفضل مِنْ ذلك |
Kulağa mantıklı gelmesi umrumda değil. Kimse bunda Daha iyisini öneremez ! | Open Subtitles | لا يهمني، وإن كان لا يبدو منطقياً لا أحد يقترح شيئاً أفضل |
Bunca yıl boyunca sadık bir dost oldun, ve Daha iyisini hakediyorsun. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ مثل هذا الصديقِ المواليِ على مرِّ السنين، وأنت تَستحقُّ مراهناً. |
- Evet ve benim görevim sana Daha iyisini bulmak, tamam mı? | Open Subtitles | بالفعل ، لكن عملي يقتضي أن أحصل لك على واحدة أفضل ؟ |