"davanı" - Translation from Turkish to Arabic

    • قضيتك
        
    • بقضيتك
        
    • قضيتكِ
        
    • قضيّتك
        
    • قضيتكَ
        
    Eğer bu kadar iyi olmasaydın davanı tekrar tartışıp seni hapse geri yollarlardı. Open Subtitles ،إن لم تكن بتلك البراعة لكانو قد قامو بإلغاء قضيتك وأعادوك إلى السجن
    Ama birisi ilk davanı başkasına devrettiğini öğrenirse, bu bayağı baştan savma gözükecek. Open Subtitles لكن سيبدو الأمر مشكوكٌ بهِ للغاية .لو شخصٌ إكتشف بأنك سلّمت قضيتك الأولى
    Ahlaki olmayan bir şey yapmış olabilirim. Puronu aldım ama davanı almıyorum. Open Subtitles لقد أخذت سيجارك و لكنى لن آخذ قضيتك ، لا يمكننى
    Masumlar Projesi yeni kanıtları inceledi ve davanı üstlenmeme kararı aldı. Open Subtitles هيئة البراءة نظرت إلى الأدلة الجديدة وقرروا أن لا ياخذوا بقضيتك
    Açmaktan nefret ediyorum, biliyorum basınç altındasın, ama ilk davanı kazanınca evlenmekte anlaşmıştık. Open Subtitles أكره أن أثير ذلك الموضوع الآن حيث أنك تتعرض للضغط الكافي لكننا أتفقنا على الزواج حالما تربح قضيتك الأولى
    davanı tekrar açtırmayı veya itiraz davası açmayı unut. Open Subtitles لن يستمع أحد لأيّ شخص في السجن لذا عليكِ أن تنسي موضوع إعادة فتح قضيتك ، هل تفهمين ؟
    Sana davanı nasıl yöneteceğini söyleyemem, ama benimkini nasıl yöneteceğimi söylerim. Open Subtitles -انظر لا يمكنني إخبارك كيف تدير قضيتك بل أدير قضيتي فقط
    davanı bir insanın vicdanına bağladığını söyleme. Open Subtitles أرجوك.. لا تخبرني أنك علقت قضيتك على ضمير أحدهم
    Şimdi hemen git ve davanı savun. Open Subtitles وخارج عملِ سَرِقَة القبور الآن أَذْهبُ حالا وأبدا قضيتك
    En kötü avukat bile senin davanı kaybetmeyecektir. Open Subtitles ولا حتى أسوأ محامى فى إمكانه أن يخسر قضيتك.
    Aslında sen buraya ilk davanı kazanman için yardım istemeye gelmişsin demek? Open Subtitles أساساً جِئتَ لتطلبي المساعدةِ لرِبْح قضيتك الأولى، صحيح
    Bak oraya gidip davanı savunabilirim. Open Subtitles نظرة ، يمكن أن أذهب الى هناك ونطلب قضيتك.
    - Güzel. O zaman hemşireyi bırakıp davanı konuşalım. Open Subtitles لننسَ إذاً أمر الممرضة و لنتحدث عن قضيتك
    Yeni avukat davanı $4,000'a alabileceğini söyledi, değil mi? Open Subtitles المحامي الجديد سيتولى قضيتك بأربعة آلاف دولار، صحيح؟
    Söylediğin gibi, artık kimse senin davanı yazmıyor. Open Subtitles وكما قلت سابقا، لا أحد يكتب عن قضيتك مجدداً
    Bana gelmeliydin . davanı bana sunmalıydın. Open Subtitles كان يجدر بك القدوم إلي كان يجدر بك تقديم قضيتك
    Bana yardım etmek için kendi davanı mı sonuçlandırdın? Open Subtitles قبلتِ بترضية في قضيتك لتساعديني في قضيتي؟
    O olmadan, davanı duruşmaya götürmemek zor olacak. Open Subtitles من دونه سيكون من الصعب منع أقامة محاكمة بقضيتك
    davanı bugün gözden geçirdik ve inceleme komitesi için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles .. لقد نظرنا بقضيتك اليوم ويجب أن أقر بأنه كانت توجد خيبة أمل للجنة المراجعة
    Artık, müvekkiller kapılara dayanmaya başlar. Bir sonraki davanı nasıl seçeceğini bilmiyorum. Open Subtitles ستجدين الزبائن يطرقون بابكِ، لا أعلم كيف ستختارين قضيتكِ التالية
    Hayır, kalabilir. Görüşlerini beğeniyorum. Senin davanı da toplantıdan sonra tartışırız. Open Subtitles يمكنه البقاء، أريد معرفة آرائك وسنناقش قضيّتك بعد الاجتماع
    Tek sözümüzle savcı davanı düşürecek. Open Subtitles لقد طلبنا من المدعي العام أن يقومَ بإسقاط قضيتكَ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more