Tek oğlunu neredeyse kaybeden bir adamın davranışını nasıl yargılayabilirsin? | Open Subtitles | كيف تحكم على سلوك رجل كاد يفقد ابنه الوحيد ؟ |
İyi yetişmiş bir örgütleyici 100 arkadaşının davranışını değiştirebilecek güçte. | TED | مشاركة واحدة مدربة جيدًا لديها القوة لتغيير سلوك 100 من أصدقائها. |
Şu anlaşılıyorki robotlar insan davranışını anlamak için çok ilginç bilimsel bir araç haline geliyorlar. | TED | لقد اتضح الان ان الروبوتات أصبحت في الواقع أداة علمية جديدة مثيرة للاهتمام حقا لفهم السلوك البشري |
Eminim hanımın bu davranışını ayıplar. | Open Subtitles | أنا متأكد أن العشيقة ستجد سلوكك يستحق اللوم |
Adeta salak gibiydi, sanki en iyi davranışını sergilememek için heyecanlıydı. | Open Subtitles | ,الأمر يبدو مضحكاً كان متحمس ان لا يكون على سلوكه الأفضل |
Bu, akbabalara cazip gelen şeyin beyin olduğunu ve akbaba davranışını çalışmanın kanıtları bir araya getirmeye nasıl yardımcı olduğunu göstermektedir. | TED | هذا يشير إلى أن المادة الدماغية كانت طعماً للنسور ويوضح كيف يمكن لدراسة سلوكيات النسور أن تساهم في جمع بعض الأدلة. |
Yani ilk randevu davranışını es geçtim. | Open Subtitles | أعني، لقد تجاوزنا الآن تصرفات المواعيد الأولية |
Özellikle örgüt bileşenlerinin... ...bütünsel davranışını oluşturacak şekilde etkileşmeleri hakkında. | TED | وعلى وجه الخصوص ، كيف ان الاجزاء البسيطة للمنظمات تتفاعل لخلق سلوك المنظمة بأكملها. |
Kraliçenin, koloninin davranışını yönetmediğini bilmemizin bir yolu budur. | TED | إذن هذا هو طريق واحد ونحن نعلم أن الملكة لا توجه سلوك المستعمرة. |
Bakteri davranışını kaydetmek için yüksek hızlı bir video mikroskopisi kullanıyoruz. | TED | نقوم باستخدام فيديو مجهري سريع جداً لتسجيل سلوك البكتيريا. |
Ve bu bizim kendi kendine montaj davranışını simule etmemize ve hangi parçaların ne zaman katlandığını optimize etmemize izin veriyor. | TED | وهذا يسمح لنا بمحاكاة سلوك التجميع الذاتي ومحاولة معرفة أيّة أجزاء تطوى و متى. |
Bu vaka akbaba davranışını incelemenin adli bilime yenilik kattığını gösteriyor. | TED | هذه القضية تبين كيف أن دراسة سلوك النسور تساعد في ابتكار علم الطب الشرعي. |
Sivrisineğin eşleşme davranışını anlayabilirsek doğada bunu durdurup, sıtma gibi hastalıkları önleyebiliriz. | TED | لذا إذا أمكننا فهم سلوك تزاوج البعوض، فقد نكون قادرين على تعطيل قدرته والحدّ من أمراض كالملاريا. |
Çin'in kötü davranışını eleştirmek yerine batı, kendi siyasi ve ekonomik sisteminin nasıl en üstün olduğunu gösteriyor olmalıdır. | TED | بدلا من انتقاد الصين بسبب السلوك السئ يجب على الغرب ان يظهر كيف ان نظامهم السياسي و الاقتصادي هو الاكثر تفوقا |
Çoğu zaman bir kurum içerisindeyiz, Stanford Hapishane Çalışması kurumların bireylerin davranışını etkilemedeki gücünü inceliyor. | TED | معظم الأوقات نحن نعمل ضمن مؤسسات، وعليه كانت دراسة سجن ستانفورد تبحث في سلطة المؤسسات في التأثير على السلوك الفردي. |
Bu sadece insan davranışını anlayan algoritma. | TED | هذه ببساطة فقط الخوارزمية وهي تستنتج السلوك الإنساني. |
Benim yardımımla senin bu istenmeyen davranışını da eğiteceğiz. | Open Subtitles | وبمساعدتي ، في وقت قريب سلوكك غير المرغوب فيه ، سصبح مرغوباً |
Bazıları bu davranışını Vietnam'da pilotluk yaptıktan sonra yaşadığı strese bağlıyor. | Open Subtitles | البعض ينسب سلوكه الى مشاكل نفسية من خدمته كطيار في حرب فييتنام |
Uzun yıllardır dünya çapındaki pek çok laboratuvarda, küçük uçuş simülatörlerinde, sineklerin davranışını inceliyoruz. | TED | حسناً، كنا لسنوات عدة في مختبري و المختبرات الأخرى في العالم ندرس سلوكيات الذباب في أجهزة محاكاة الطيران الصغيرة. |
O sırada ben Sör Anthony Morgan'ın karısına olan davranışını izliyordum. | Open Subtitles | عندما لاحظت تصرفات السير انتونى مورجان تجاه زوجته ؟ |
Daha önce o tür davranışını gördüğüm için giderken yanıma silah almanın kendim için doğru olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت تصرفاته مسبقا لذا أخذت المسدس معي |
Örneğin, anneniz esnemek için ellerini kaldırır ve siz onun davranışını taklit edersiniz. | TED | لذا، وعلى سبيل المثال، تقوم أمك برفع يديها لتمدهما، وأنت تقوم بتقليد سلوكها |