"davranmayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • التصرف
        
    • كونك
        
    • التظاهر
        
    • التصرّف
        
    • الإدعاء
        
    • تتصرفي
        
    • يتصرف
        
    • تمثيل
        
    • تعاملني
        
    • معاملته
        
    • تتصرف كنائب رئيس
        
    • التصرفات
        
    • معاملتى
        
    • عن الادعاء
        
    • عن التمثيل
        
    Oli'nin kaybolması onların suçu değil, öyleymiş gibi davranmayı kes. Open Subtitles إن اختفائه ليس خطؤهم إنه لا يتوقف عن التصرف هكذا
    Bu yüzden böyle davranmayı kes. -Bizi ekmesine sinir oldum. Open Subtitles إن اختفائه ليس خطؤهم إنه لا يتوقف عن التصرف هكذا
    Şimdi, Dylan annesiyle dönebilir ve sen de bir göt gibi davranmayı kesebilirsin. Open Subtitles الآن ديلين يمكنه العودة مع والدته وأنت يمكنك التوقف عن التصرف كـ أحمق
    Hiçbir şey bilmiyorsun. Bu yüzden biliyormuş gibi davranmayı bırak. Open Subtitles إنكِ لاتعرفين شيئاً فـ توقفي عن كونك تعرفين كل شيء.
    Herkes çenesini kapamalı. Sen de buradaki herkes arkadaşınmış gibi davranmayı kes. Open Subtitles على الجميع أن يخرس , وكف عن التظاهر بأن الجميع هنا صديقك
    Sırf popüler olmaya başladın diye her şeyi biliyormuş gibi davranmayı bırak. Open Subtitles توقّف عن التصرّف كما يعرف كل الناس، فقط لأنك اصبحت أكثر شعبية.
    Bir tek sen boktan bir çocukluk geçirmişsin gibi davranmayı bırak artık. Open Subtitles عليك التوقف عن التصرف كأنكِ الشخص الوحيد الذي كانت لديه طفولة سيئة.
    Bu benim param. Ben saklıyorum. Annen gibi davranmayı bırak. Open Subtitles إنها أموالي، و سأحتفظ بها كُف عن التصرف مثل أمك
    Bana genç kız gibi davranmayı bırakır mısın? Open Subtitles هل يمكنك التوقف عن التصرف مثل العمة قبل الزواج ؟
    - Bana çocukmuşum gibi davranmayı bırak. - O zaman sen de öyle davranmayı bırak. Open Subtitles توقف عن معاملتى كالأطفال حسناً , توقفِ عن التصرف مثلهم
    Neyse, kurban gibi davranmayı bırak ve halimden anlıyormuş gibi yapma! Open Subtitles على أية حال، توقفي عن التصرف وكأنكِ ضحية وكفّي عن هذه الشفقة الزائفة
    - Çocuk gibi davranmayı kes. - Ben çocuk değilim. Open Subtitles توقف عن التصرف كالأطفال - أنا لا أصرف كالاطفال -
    Polislerin önünde çocuk gibi davranmayı bırak. Open Subtitles توقفى عن التصرف كالأطفال أمام رجال البوليس
    . Bir aptal gibi davranmayı kes. Open Subtitles دع دليل الهاتف وتوقف عن التصرف كأبله وأخلد للنوم
    Rehberi bırak, aptal gibi davranmayı kes ve uyu. Open Subtitles دع دليل الهاتف وتوقف عن التصرف كأبله وأخلد للنوم
    Seni düşünmekle zaman geçirdiğimden beri, çılgınca davranmayı bıraktım ve normalleştim. Open Subtitles واستغرقني التفكير فيك لدرجة أنني توقفت عن التصرف بجنون وأصبحت شخصاً عادياً
    Bu yüzden sakin ol, ve aşkı yüzünden deliye dönmüş çocuk gibi davranmayı kes. Open Subtitles لذا ، إهدئى و كفى عن التصرف مثل عاشقة مجنونة فى سن المراهقة.
    O zaman yıldız olmayı ve konuklarına figüranlarmış gibi davranmayı bırak. Open Subtitles ثم توقفي عن كونك نجمة ومعاملة ضيوفك كمساعدين لك بالتمثيل.
    Onunla ilgili bir tek bu varmış gibi davranmayı keseceğim. Open Subtitles لا ،سوف أقلع عن التظاهر هذا ما هو عليه فقط
    Böyle davranmayı bırak seni başbelası! Open Subtitles فلتتوقفى عن التصرّف و كأنك كريستي ترولنجتون
    Bir orospu gibi davranmayı bırakıp profesyonel gibi davranmaya başlaman gerek. Open Subtitles عليك الـتوقف عن الـتمثيل كأنكِ مُحتـرفه بدلا من الإدعاء
    Maria, Ama sen bana adam gibi davranmayı ne zaman öğreneceksin ? Open Subtitles ماريا ، لكن متى ستتعلمين أن تتصرفي مثل الرجال؟
    Ve sonra, gorillere uyum sağlamak için, onlar giib davranmayı öğrenmek zorunda kaldı ve bu da Goril Dersi demek oluyor. Open Subtitles و ليتوافق مع الغوريلا كان على مارشال ان يتعلم كيف يتصرف كالغوريلا و هذا يعني .. دروس من غوريلا
    - Ulaşılmaz biri gibi davranmayı kesmeni! Open Subtitles أريد منكِ أن تكفي عن تمثيل دور الفتاة المقدسة هنا
    Kimden emir aldığın fark etmez öyle veya böyle bana saygılı davranmayı öğreneceksin. Open Subtitles لا يهم من تطيعه، بطريقةٍ ما أو بأُخرى، ستتعلّم أن تعاملني باحترامٍ.
    Peder Abbott önce iyilikle davranmayı denedi ama... en sonunda ona, katıksız hapis cezası, hatta kırbaç cezası vermek zorunda kaldı. Open Subtitles وقد جرب الأب رئيس الدير معاملته بالحسنى ولكنه اضطر بالنهاية للجوء لحرمانه من الخبز والماء، بل وحتى الجلد بالسوط
    Başkan yardımcısı olmak, o şekilde davranmayı gerektirir. Open Subtitles لتكن نائب الرئيس، فعليكَ أنّ تتصرف كنائب رئيس.
    Eğer gülen bir çakal sürüsü gibi davranmayı bırakırsanız. İki şeker mi Albert amca? Open Subtitles إذا أنك لن تتوقف عن تلك التصرفات والاصوات التي تشبه اصوات الضباع
    Sen de sadece 12 yaşındasın, daha büyükmüş gibi davranmayı kes artık. Open Subtitles وانت عمرك اثنا عشر فقط لذا توقفي عن الادعاء بأنك أكبر بكثير
    O zaman bir çocuk gibi davranmayı kes, ve bir erkek gibi davranmaya başla. Open Subtitles اذا فتوقف عن التمثيل كولد و اصبح رجلا ناضجا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more