"dayanma" - Translation from Turkish to Arabic

    • التحمل
        
    • لمقاومة
        
    • تتكئ
        
    Bu kararlı bir dayanma gücü ve azizlerin inancını gerektirir. Open Subtitles هذا يتطلب القدرة على التحمل الكبير و الايمان من القديسين
    Sert bir kadın olarak Hint Polis Servisine katıldım, yorulmak bilmeyen bir dayanma gücü olan bir kadın, çünkü tenis'te v.s. ünvan kazanmak için koşardım. TED انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية كامرأة شديدة ، امرأة لا تعرف الكلل مع القدرة على التحمل ، لأني كنت أسعى خلف بطولات التنس ، الخ.
    Burada, süreklilik, dayanma ve devam ettirme kapasitesini, şifalı olma ise yenileme ve gelişme yeteneğini göstermektedir. TED حيث تكون الإستدامة هي المقدرة على التحمل والمحافظة، التصالحية هي القدرة على التجديد والتقدم.
    Bakalim Tanri sana dayanma gücü verecek mi? Open Subtitles دعنا نكتشف إذا الله سيعطيك القوة 'لمقاومة الإستجواب
    ...bu da deniz suyuna dayanma ve DNA'yı koruma şansını yükseltir. Open Subtitles لمقاومة ماء البحر والحفاظ على الحمض النووي
    Daha yeni yaptırdım, üzerine dayanma. Open Subtitles لقد أصلحتها للتو لذلك لا تتكئ عليها
    Yakında bacaklarımızın dayanma gücünü geçecekler. Open Subtitles قريبا ستعلو أكثر من مقدرة أقدامنا على التحمل
    Bu son derece uyumlu bir yaratık, hayatta kalanlardan biri olmak için gerekli donanıma, dayanma gücüne ve şansa sahip mi? Open Subtitles انه كائن عالي التكيف و لكن هل امتلك الأدوات, قوة التحمل, و الحظ اللازم للنجاة كنازح؟
    "...aşk, bitmemiş dayanma arzusuna ulaşmak için büyüdüğünde ya da dostluk çok güçlü olduğunda, ...bitecek diye korkmaya başlarsın, Open Subtitles عندما الحب ينمو لتصل الى الرغبة .. على التحمل اللانهائي, او عندما الصداقة تصبح قوية بحيث يبدأ الخوف من نهايتها
    Aslında, sabah erken gitmeyi düşünüyorum veya benim için gidip bir sandalye tutabilecek, dayanma gücü olan genç çalışma arkadaşlarımı göndereceğim. Open Subtitles في الواقع، أنا أفكر في الذهاب مبكرا في الصباح أو سأرسل زملائي الشباب الذين لديهم قدرة على التحمل للجلوس وحجز كرسي لي
    Tanrı seninle olacak ve sana dayanma gücü verecektir. Open Subtitles الله سوف يكون معكِ وسوف يعطيكِ القوة على التحمل
    Umarım biraz dinlenmişsindir, çünkü bu gerçek bir dayanma testi olacak. Open Subtitles آمل أن تكون قد حصلت على بعض الراحة لإن هذا سيكون إختبار حقيقي للقدرة على التحمل
    Şüphesiz yaşlı olmasına rağmen, yazışmalarını tamamlamak için hala yeterli dayanma gücü var. Open Subtitles بالرغم من أنه عجوزٌ بلا شك لازال لديه القدرة على .التحمل بما يكفي لإنهاء مراسلاته
    Metanet, dayanma gücüne sahip olmaktır. TED الجَلَد هو امتلاك القدرة على التحمل.
    Bu çuvalların dayanma gücü ancak 90 kilodur. Open Subtitles قوّة التحمل في هذه الحقائب 200باونُفقط.
    Bu çuvalların dayanma gücü ancak 90 kilodur. Open Subtitles قوّة التحمل في هذه الحقائب 200باونُفقط.
    Karanlık tarafa direnmek dayanma gücü ister. Open Subtitles ان الامر يتطلب قوة لمقاومة الجانب المظلم
    Korku ve yas dönemlerinde hissettiğimiz acımasızlık güdüsüne karşı dayanma gücü için dua ediyoruz. Open Subtitles نحن ندفع القوة لمقاومة الرغبة للوحشية الذي نشعر به عند اوقات الخوف و الحزن
    O yüzden güneşe dayanma yetisinin anahtarı onda saklı. Open Subtitles لذلك , المفتاح لمقدرتنا لمقاومة أشعة الشمس بداخلها
    O güçtü karanlığa dayanma gücün. Open Subtitles بل قوّة. قوّة لمقاومة الشرّ.
    Arabama dayanma! Open Subtitles لا تتكئ على سيارتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more