Gerçekten fare değiller, iki tanesi hariç. Kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | ليسو جرذان حقيقية, ماعدا أثنان منهم أنا لا أشعر بالأرتياح |
Karıncaların ilgisini çekmeyi başarıyor ama saldırabileceği kadar yakında değiller daha. | Open Subtitles | يبدو أن النمل فضولي، لكنهم ليسو قريبين كفاية من البقة لتهاجمهم. |
Hapishanede ya da Orta Çağ'a ait bir işkence odasında değiller. | Open Subtitles | هم لَيسوا في السجنِ أَو فى غرفة تعذيبِ من القرون الوسطى. |
Askıdan başka bir şey değiller ve tasarımcılar, kıyafetlerini şişman askılarda göstermek istemez. | Open Subtitles | لسن أكثر من علاقات و لا يريد المصممون عرض ملابسهم على علاقات بدينة |
Bak, haritanın her yerinde oldukları zamanlardan daha yoksul durumda değiller. | Open Subtitles | إنهم ليسوا أسوء حالا مما كانوا عليه في أي مكان آخر |
Zamanın kumlarını mabet edinmiş sayfalar, hiç bir zaman tam güvende değiller. | TED | والصفحات التي وجدت ملجأ تحت الرمال منذ زمن ليست آمنة على الإطلاق. |
İnsanlar yeni bir favorin olduğunun farkında. - Bundan hiç memnun değiller. | Open Subtitles | بدأ الناس يلاحظون أنه أصبح لديك شخص مفضل جديد، وليسوا سعداء بذلك |
ABD ekibinde. Bu arada ABD takımındaki diğer iki koşucu da kötü değiller. | TED | كما أن مستوى المتسابقتين الأخريين مع المنتخب الأمريكي ليستا سيئتين أيضاً. |
- Birsürü günlük tutardı. - Burada ya da ofiste değiller. | Open Subtitles | ــ أنه يحتفظ بها ــ هم ليسوا هنا أو في المكتب |
Fakat Oliver ve Wallace tam olarak göründükleri kişiler değiller. | Open Subtitles | و لكن أوليفر و والاس ليسو بالظبط كما يبدو أنهم |
Bu tür mesajları yollayan kişiler düşüncelerine göre belli ki anlayışlı değiller. | Open Subtitles | الناس الذين يرسلون هذا النوع من الرسائل ليسو مخطئين تماما في حكمهم |
Ve bu insanlar gerçekte yoksul değiller. | TED | وهؤلاء ليسو أناس فعلاً مقهورين من الفقر |
Aynı değiller. Farklı bakış açıları olan ve çok farklı dünya görüşüne sahip insanlar. | TED | انهم ليسو متشابهين. انهم بشر بأفكار مختلفة و وجهات نظر مختلفة نحو العالم. |
Bunlar siyasi suçlular, adi suçlu değiller | Open Subtitles | هؤلاء مجرمين سياسيينَ. لَيسوا مجرمين إجتماعيينَ |
Arkadaş bile değiller. Dediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | هم لَيسوا أصدقاءَ، إعرفْ أَيّ أنا متوسط؟ |
Ve çoğu böyle çünkü kadınların yüzlerini kendilerine göstermeye gücü yok, özgür değiller. | TED | ومعظم اسباب هذا ان النساء غير قادرات .. بل لسن يتمتعن بالحرية في ان يظهرن وجوههن |
Onlar artık kıçımı sildiğim, saray maymunlarından daha insan değiller. | Open Subtitles | إنهم ليسوا بشراً بل هم مثل القرود الذين يمسحون مؤخرتي |
Ölü veya diri dev midyeler bize karşı güvende değiller. | TED | المحّارات العملاقة سواء كانت ميّتة أو حيّة ليست بأمان منا. |
Çalışanlar, kaynaklarımız ve değerlerimizdir; maliyet ya da kafa sayısı değiller; makine değiller; hatta Alman bile değiller. | TED | الموظفون الآن هم الموارد والأصول، وليس تكاليف أو أرقام، وليسوا آلات، وليسوا حتى ألمانا. |
İki ülke, ikisi de zengin ama eşit şekilde iyi değiller. | TED | بلدان، كلاهما غنية، ليستا غنيتان بشكل متساوٍ. |
Arkadaşınız olduklarını biliyorum ama şu anda üçüncü şahıstan daha fazlası değiller. | Open Subtitles | أعلم أنهم أصدقاؤك, ولكن في الوقت الحالي، هم ليسوا سوا طرف ثالث. |
Programın reddi gösterir ki amaçlarımıza ulaşma konusunda ciddi değiller. | Open Subtitles | رفض البرنامج يبين أنهم ليسوا . جديين حول إنجاز أهدافنا |
İnsanlar tahmin ettiğim gibi maddi konularda çok ta cömert değiller. | Open Subtitles | وحسنا, الناس لم يكونوا كرماء مع الصحة الروحية كما كنت أتمنى |
Bütün filmleriniz psikolojiyle ilgili, asla politik değiller. - Politik duruşunuz ne? - Ne diyebilirim ki? | Open Subtitles | أفلامك دائماً نفسية وليست سياسية أبداً ماهي وجهة نظرك السياسية ؟ |
Burada yabancı kadın görmeye alışkın değiller. Ne kadar ödedin? | Open Subtitles | إنهم لا يرون نساء أجنبيات في هذه السوق كم دفعتِ؟ |
Yani gerçekte akraba değiller, ama çok, çok sıkı fıkılar. | Open Subtitles | بيولوجيا هم لا يقربون لبعضهم, لكنهم فعلا وطيدوا العلاقة ببعضهم |
Bunun üstesinden gelecek kadar güçlü değiller. Biz güçlüyüz. | Open Subtitles | إنّهن لسنَ قويات كفاية لمكافحته، نحن بلى |
Şüpheci değiller. Oraya gidenlerin hepsi kibar çocuklar. | Open Subtitles | انهم لا يشكون فى أحد كل شخص يذهب الى هناك يثقون به |