"diğeri" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاخر
        
    • الأخر
        
    • الاخرى
        
    • الآخرى
        
    • الرجل الآخر
        
    • والأخر
        
    • والثاني
        
    • والآخر
        
    • الشخص الآخر
        
    • الآخرون
        
    • وأخرى
        
    • الأخرى
        
    • والاخرى
        
    • وواحد
        
    • الأخري
        
    diğeri de Shooter McGavin. Bu yılkı parayı o alacak. Open Subtitles الرجل الاخر هو شورتر مجافن المرشح الاول للفوز هذا العام.
    Şu psikopat Derek ortaya çıkalı beri tek başıma yürümedim... yani... diğeri. Open Subtitles لم اعد اسير لوحدي منذ ان اختفى المجنون ديريك .. ديريك الاخر
    Bir oğul genç bir kadını öldüresiye dövüyor diğeri ölü hayvanlarla oynuyor. Open Subtitles أبن واحد يضرب سيدة حتى الموت و الأخر يلعب مع الحيوانات الميتة
    Biri içinde bulunduğumuz belediye binasının altında diğeri de kliniğin altında. Open Subtitles أحدهما هنا في مبني البلدية وأما الأخر فهو تحت العيادة الطببية
    Ama diğeri için, sadece yalnızlık zihnimizde yankılanan sesleri dışında tek bir dostun bile kalmadığı bir terk edilmişlik kalacak. Open Subtitles أما بالناحية الاخرى فلا يوجد سوى القفر حيث الفراغ ولا يوجد أحد كرفيق سوى هذه الأصوات التي ترنّ في رؤوسنا
    Biri önemsiz, diğeri daha önemli. Ama önemsiz olan aynı zamanda çok önemli. Open Subtitles . واحدة صغيرة جدا و الآخرى كبيرة جدا . لكن الصغرى كبيرة أيضا
    diğeri hala üzerimdeydi, diğer akciğerime doğru çalışıyordu, sonra ona vurarak bir dakika kazandım. TED الرجل الآخر كان لا يزال يعمل علي، انهيار رئتي الأخرى وتمكنت، بضرب هذا الرجل، من الحصول على دقيقة واحدة.
    Bir diğeri, sivil toplum örgütlerini sorumlu hale getirmektir. TED والأخر هو ، أنه يمكنك أن تجعل المنظمات مُحاسبة ومسؤولة
    Biri karanlık bir köşede yapılır diğeri ise yüz pudrasıyla yapılır. Open Subtitles احدهم يتم فى ركن معتم و الاخر مع مسحوق عاكس للضوء
    diğeri de Gwang Bak'la Pi Bak ikilisi gibi meteliksiz. Open Subtitles والمفلس الاخر يكون مثل جوانج بال و با باك كلاهنا
    Bir DNA seti bir tarafa, diğeri öteki tarafa gidiyor - bire bir DNA kopyaları. TED فيذهب نصفه لجهة و النصف الاخر لجهة اخرى وهي نسختين متطابقتين من الحمض النووي
    Biri sessiz, diğeri ise babalarını kızdırmaktan ve şarkı söylemekten hoşlanırmış. Open Subtitles أحدهما كـان هـادئاً, الأخر كـان يرفرف بريشـه, و يغني و يغني.
    diğeri de hayvanlara takılan dizginler ve kanallarda ve ağıllarda ölmeleri üzerine. Open Subtitles و الأخر كان عن مساند الرأس في مزالق الماشيه و حظائر القتل
    Belki bir diğeri de, annenden, 400 yıllık iyi bir güç aldığındır. Open Subtitles ربما الأخر هوَ أن جانبَ والدتكِ قد مرروا القوة الطيبة لـ400 عام
    diğeri sağlık, bir diğeri turizm,mühendislik ve diğer mesleklere odaklanacak. TED و بعضها تركز على الرعاية الصحية، السياحة، الهندسة و بعض المجالات الاخرى.
    Hiç umut yok dostum. İkisi de vuruldu. Birisi nehirde, diğeri yanıyor. Open Subtitles لا مفر يا رجل , كلاهما تحطم واحدة فى قاع النهر , و الآخرى تحترق
    Bir devlet adamı, bir de diğeri. Open Subtitles فهناك الرجل الذي يعمل لدى الحكومة و الرجل الآخر
    Birisi kutsanmış ise, diğeri lanet taşır. Open Subtitles إن واحدٌ منهما نعمة من الله, والأخر لعنة.
    İlaç karıştırmak, her zaman kötü fikirdir. Özellikle biri sakinleştirici, diğeri aktifleştirici ise. Open Subtitles إن خلط الأدوية فكرة سيئة دائما وخصوصا عندما يكون أحدها منشط والثاني مخدر
    Bir tanesi dışarıdaki evreni araştırıyor, diğeri ise içimizdeki varoluşu. TED واحد هو استكشاف الكون الخارجي، والآخر هو استكشاف ذواتنا الداخلية.
    Birinin başına bir şey geliyor ve diğeri ne olursa olsun onun yanında. Open Subtitles عندما يمر شخص بشيء ما، يكون الشخص الآخر هناك لأجله، مهما كانت الظروف.
    Biri dertte olduğunda diğeri onu bırakmayacak. İmzalayanlar biziz." Open Subtitles إذا واحد فى مشكلة الآخرون يساندوه وقعناه هذا اليوم
    Biri vanilyalı, biri birazcık muskatlı, diğeri de biraz limoni. Open Subtitles واحدة بنكهة الفانيلا، وأخرى بنكهة جوزة الطيب، والأخيرة بنكهة الليمون.
    Yaşlılara karşı davranıştaki çeşitliliğin sebeplerinden bir diğeri de toplumun kültürel değerleri. TED المجموعة الأخرى من الأسباب لتفاوت التعامل مع المسنين هي القيم الثقافية للمجتمع.
    2 tane siyah Mercedes var, biri doğuya gidiyor, diğeri batıya. Open Subtitles وجدنا سيارتين مرسيدس سوداء واحده تتجه غرباً والاخرى شرقاً
    diğeri de güvenlik için her şeyin yapıldığı uçuşlar için olurdu. Open Subtitles وواحد للرحلات التي بذلنا قصارى جهدنا، لكي تكون بأقصى درجات الأمان.
    diğeri ise festival için tutukluların salıverilmesini buyuran emir. Open Subtitles اللفافه الأخري هي أمر بإطلاق سراح مساجين بمناسبة الإحتفال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more