"doğdu" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقد ولد
        
    • أشرقت
        
    • ولدت
        
    • ولادة
        
    • حدس
        
    • وُلِد
        
    • يولد
        
    • أنجبت
        
    • ولدوا
        
    • وُلِدَ
        
    • مولود
        
    • وُلد
        
    • وُلدوا
        
    • وُلدَ
        
    • ولدَ
        
    Burada doğdu, doğuya taşındı. tek çocuk, ailesi Phoenix'te yaşıyor, Open Subtitles لقد ولد هنا, و إنتقل للشرق, و هو الإبن الوحيد,
    Bir bulutun arkasından bütün adayı atdınlatan ikinci bir güneş doğdu. Open Subtitles وخلف الغيوم أشرقت شمسٌ أخرى أضاءت كل الجزيرة
    Annem İngiltere'de doğdu ve Nijerya'da yetişti, şu anda Gana'da yaşıyor. TED والدتي ولدت في إنجلترا وتربت في نيجيريا، حاليا تعيش في غانا.
    12 yıl ileri sarın. Yıl 2010 ve şimdi sosyal medya doğdu. TED بعد 12 عاما من عام 2010 مع الوضع في الإعتبار ولادة وسائل الاعلام الإجتماعية
    Bir 20'lik ver. Çabuk ol, içime doğdu. Open Subtitles حسناً، أعطنى 20 دولار أسرع لدى حدس بإننا سنفوز
    Gezegenin katastrofik kopması yüzünden ölecek bir insan çoktan doğdu. Open Subtitles هناك من وُلِد بالفعل وسيموت بسبب فشل كارثي في الكوكب.
    Ama ejderhadan hızlı bir at ne zaman doğdu? Open Subtitles لكنه لم يولد الحصان الذي سيكون اسرع من التنين ؟
    Tüm çocuklarım sezaryenle doğdu, bu yüzden aşağıda her şey yerli yerinde. Open Subtitles أنجبت كل أطفالي بولادة قيصرية لذلك بقي كل شيء على حاله
    Öncelikle, çoğu 80'lerde ve 90'larda, tek-çocuk kanunu altında doğdu. TED أولا معظمهم ولدوا في سنوات الثمانينات والتسعينات في ظل سياسة الطفل الواحد.
    Çok düşük bir kiloda doğdu. Open Subtitles وُلِدَ وهو يعاني انخفاضاً كبيراً في الوزن
    Diğer taraftan Henry tam zamanında 1 nisan 1980'de doğdu. TED هنري , على النقيض , مولود في ميعاده , لذلك ولد في الأول من مارس , 1980.
    Tamamen sağır olarak doğdu, yani umwelt'inin bir bölümü ona tamamen kapalı. TED لقد ولد أصماً ما يعني أن جزءً من وسيلة الإدراك غير متوفر بالنسبة له
    1957 yılında doğdu... ...ve çocukluğunun neye benzediğini... ...ve ne hissettiğini... ...çalkantılı son elli yılda, hayatının... ...nasıl olduğunu hayal edebilirsiniz. TED لقد ولد عام 1957, ويمكنك تخيل كيف كانت ملامح و مشاعر طفولته وكيف كانت حياته طوال 50 عاما مضطربة.
    Doğa kanunları yaratıcımızın zihninde doğdu. Open Subtitles لقد ولد القانون الطبيعى فى عقل أب السموات
    Güneş sabah 08.12'de doğdu 21.7 derece. Open Subtitles أشرقت الشمس هذا الصباح عند 08.12 واحد وعشرين بمعدل سبع درجات
    Bu sabah güneş başka bir dünyaya doğdu ve cesur bir Latin Amerika ulusu adaletin yanında yer aldı. Open Subtitles هذا الصباح الشمسُ أشرقت على عالمِاً مُختلف، وأُمّة أمريكيّة لاتيِنِيّة تأخُذ موٌقِفاً من أجل العدالة.
    Eylül'de kızım doğdu ve bir hafta sonra kocam ne yazikki annesini kaybetti. Open Subtitles في سبتمبر ولدت ابنتي وبعد أسبوع زوجي لديه سوء حظ ل تفقد والدته.
    Bana neden orada olmam gerektiğini sordular. Bebeğin zaten doğdu dediler. Open Subtitles طلب مني ما ينبغي أن نفعل هناك، والآن بعد أن سبق ولادة الطفل.
    Sırf içinize bir şeyler doğdu diye paralarını döken insanların güvenlerine ihanet edemem. Open Subtitles لن أخون ثقة الذين دفعوا ثمنها لأنّ لديكِ حدس
    23 Mayıs 2010, ikizler doğdu ve her ikisi de hayatta. TED في 23 مارس 2010، وُلِد التوأم، كلاهما أحياء
    Artı, çocuk bir kere doğdu mu, çok takıntılı hâle geleceksin. Open Subtitles بالإضافة، حالما يولد الطفل أنتِ ستكونين مهووسة
    9 ay sonra Andre doğdu. Open Subtitles وبعد حدوث هذا بتسعة شهور أنجبت أخيكي الكبير
    Naziler Almanya'da doğdu ve her şeylerini Adolph Hitler'e borçlular onlara bu mirası bırakan kişiye. Open Subtitles .. كريستيان النازيين ولدوا في المانيا وأنهم جميعاً تحت مسمى ادولف هيتلر ..
    Hulkmani doğdu ve mesajı açıktı-- Open Subtitles و وُلِدَ عشق الهالكر ..والرسالة كانت واضحة
    ve en küçüğü daha yeni doğdu, ve karısı doğum ateşi ile yatakta. Open Subtitles الأصغر مولود للتو وزوجته عندها حُمَّى ولادية
    Siyasi karikatürler demokrasiyle doğdu ve özgürlüğe meydan okunduğunda onlara da okunuyor. TED لقد وُلد الكاريكاتير السياسي مع الديموقراطية، وهما يواجهان التحدي حين تكون الحرية.
    Onları gömülü olduğu yerde bırakmalıydın. Onlar kara büyüden doğdu. Open Subtitles حرى أن تتركهم حيثما دُفنوا، لقد وُلدوا من رحم السّحر الأسود.
    Beni tüm bunlara maruz bıraktı,_BAR_... ama ölü doğdu. Open Subtitles وبعدكلّما مررتُبه، كان ميت... وُلدَ ميتاً!
    Kuzey Amerika kıtasında bir yerde 2 milyon yıl önce, ilk ressam doğdu. Open Subtitles في مكان ما في القارة الأمريكية الشمالية قبل حوالي 2 مليون سنة، الفنان الأول كَانَ ولدَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more