Fakat herkes için en doğrusunu yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكني مهتم فقط بفعل الصواب بالنسبة إلى الجميع. |
Lois, Liza bile yanlış yapıyorsa, kim doğrusunu yapıyor bilemiyorum. | Open Subtitles | لويس .. إذا كانت ليسا مخطئة فأنا لا أريد أن أعرف ماهو الصواب |
Seni hiç ama hiç sevmiyorum. doğrusunu söylemek gerekirse bu bütün gecemi alır. | Open Subtitles | لكنني أكرهك بشدّة بصراحة هذا يؤرقني ليلاً |
Ama doğrusunu sen bulabilir ve tarifi kendin alabilir misin? | TED | ولكن يمكنك أن تكتشف الرقم الصحيح وتحصل على الوصفة بنفسك؟ |
doğrusunu söylemek gerekirse tam bir kabus oldu bu olay. | Open Subtitles | لقد أصبح الامر ككابوس يا صديقي علي أن أخبرك بالحقيقة |
- doğrusunu nereden biliyorsun ? | Open Subtitles | الطريقة الصحيحة كيف تعرفين الطريقة الصحيحة ؟ |
doğrusunu söylemek gerekirse çoğu zaman kokusunu alabildiğim her şeyi bir anda düşünmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | بأمانة, معظم الوقت لا أحاول التفكير بكل ما يمكنني شمه |
Hayır, doğrusunu yaptınız. Onlar parayı çalmışlar, ne yapabilirdiniz ki? | Open Subtitles | كلا، لقد فعلت الصواب لقد سرقوها، وماذا كان بإمكانك فعل غير ذلك؟ |
doğrusunu yaptın. Affetmek iyileşmenin ilk adımıdır. | Open Subtitles | فعلتِ الصواب, التسامح هو أول خطوة في طريق الشفاء |
Düzgün bir iş yapamadın ama bu defa doğrusunu yapabilirsin. | Open Subtitles | لايمكنك تصحيح الأمور لكن يمكنك فعل الشيء الصواب |
ama,ona doğrusunu açıklaman gerek bu onunla tartışılacak bir şey değil. | Open Subtitles | لكن يجب ان تدليه على الصواب هذا ليس شيئاً استطيع مناقشته معه |
- doğrusunu istersen, Miles... - Beklediğin gibi değil mi? | Open Subtitles | جيد ، بصراحة ، مايلز انه ليس كل شيء تمنيته ؟ |
Ve doğrusunu söylemek gerekirse onun mahvolmasından yanayım. | Open Subtitles | حسنا ، بصراحة ، أنا أميل إلى السماح له التعفن |
Bana yanlış serseriyi getirmişsiniz. doğrusunu bulun ve bu sahtekârın cezasını verin. | Open Subtitles | جلبتوا لي المتشرد الخاطىء اعثروا على الشخص الصحيح وتخلصوا من هذا المحتال |
Bana yanlış serseriyi getirmişsiniz. doğrusunu bulun ve bu sahtekârın cezasını verin. | Open Subtitles | جلبتوا لي المتشرد الخاطىء اعثروا على الشخص الصحيح وتخلصوا من هذا المحتال |
Babam doğrusunu söyledi. Tam tersiymiş. Haftada iki kez. | Open Subtitles | أبي اخبرني بالحقيقة إنه العكس تماماً ، مرتين بالأسبوع |
doğrusunu söylemek gerekirse, Lori... ben buraya 1 ay kadar önce geldim... ama bir şüpheli bulurlarsa, ilk öğrenen ben olurum. | Open Subtitles | لأخبرك بالحقيقة يا لوري لقد انتقلت للعمل هنا منذ شهر واحد فقط لكن لو كانوا يشتبهون بأحد سأكون أول من يعلم بذلك |
- Uyanınca geçer. - Bence doğrusunu yapmış. | Open Subtitles | سوف تصبح بخير ، عندما تستيقظ يبدوا أنها لديها ، الفكرة الصحيحة |
doğrusunu söylemek gerekirse o konuda şanslıydın. Kahraman değilim dedin. | Open Subtitles | لا ، بأمانة ، كنت محظوظا في هذا أنتقلت،" أنالست بطلاً" |
doğrusunu söylemek gerekirse, benim açımdan bakınca her zaman istediğini yaptırıyor bize. | Open Subtitles | لأنه صدقاً, من وجهة نظري, إنها تمارس إرادتها علينا جميعنا وفي أغلب الأحيان أيضاً |
İlk başlarda birçok çocuk gibi bir şeyler hecelediler. Ancak daha sonra bir topluluğun parçası olarak, diğer kişilerin doğru şekilde nasıl söylediklerini duydular ve hemen doğrusunu kaptılar. | TED | ولكن لأنهم كانوا جزءًا من مجتمع، رأوا أشخاصًا آخرين يتهجؤون الكلمات نفسها بشكل صحيح فنطقوها بشكل صحيح. |
Aslında bir keresinde bir terapist bana dedi ki, "Eve, iki yıldır buraya geliyorsun ve, doğrusunu söylemek gerekirse, bana hiç bir bedenin var gibi gelmedi." | TED | قال لي الطبيب ذات مرة ، ايف ، انت تأتين الى هنا منذ سنتين و لأكون صادقاً ، لم يخطر لي أنه كان لديك جسد ". |
doğrusunu isterseniz hurda olarak bile ödediğimden fazla eder. | Open Subtitles | لأكون صادقا فقيمة المعدن فحسب تستحق أكثر بكثير مما دفع بالفعل |
Hayır, doğrusunu yapmışsınız. Çekmek daha çok zarar verebilirdi. | Open Subtitles | لا، لقد قمتما بالصواب سحبها للخارج قد يؤدي إلى ضرر أكثر |
Ama yanılmışım. doğrusunu istersen, sen de öyle. | Open Subtitles | لكنني كنت مخطئة، وكذلك أنت بكل صراحة |
doğrusunu istersen Doktor az önce burada ne olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | لأكون صريحاً يا حضرة الطبيب، أتساءل ما الذي حدث هنا للتو |
doğrusunu söylemek gerekirse, buralara kadar gelebildiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | .. لأصدقك القول أنا غير مصدقة أني وصلت إلى هذا الحد |
doğrusunu söylemek gerekirse, ilk evlenenin sen olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | حقيقتاً, لم أعتقد بأنكي ستتزوجي أولاٌ |