"dokular" - Translation from Turkish to Arabic

    • النسيج
        
    • أنسجة
        
    • الأنسجة
        
    • الالياف
        
    • انسجة
        
    • الأنسجه
        
    • ألياف
        
    • وأنسجة
        
    İskeletimizin çevresinde vücuda şeklini veren yumuşak dokular; kaslar, sinirler, atar ve toplar damarlar bulunur. TED تقع العضلات والأعصاب والشرايين والأوردة حول الهيكل العظمي كلها تشكّل طبقات النسيج الطري لأجسادنا
    Birbirine bağlı geçitler, ve organın çevresini saran dokular dokuları oluşturan hücreler, hücrelerin ana maddesi proteinler. Open Subtitles و الخلايا المكونة لهذا النسيج و حتى البروتين المكون الأساسي لهذه الخلايا و في مرحلتي الثانية
    Etkilenen bölgeler çıkarıldıktan sonra normal dokular işlerini yapmaya başlayacak. Open Subtitles بمجرد التخلص من الأماكن المصابة سيعاد النسيج الطبيعي لموضعه
    Fakat bizim laboratuvarda asıl yapmaya çalıştığımız şey bu hücrelerden gerçek dokular üretebilmektir. TED لكن ما نحاول القيام به حقا في مختبري هو هندسة أنسجة انطلاقا منها.
    Peki ya Lily'nin tırnaklarında bulduğun dokular katille boğuşurken oluştuysa. Open Subtitles حسنا، ماذا لو كان الأنسجة التي وجدت تحت الأظافر ليلى
    Parmak izi ya da dokular kadar somut. Open Subtitles مهمة بأهمية البصمات او الالياف
    dokular her yerde kullanılabilirler bağdokulardan tut, kırışıklıkların doldurumuna kadar. Open Subtitles انسجة الأعضاء يمكن ان تستخدم في اي شئ من الجراحة القلبية وحتى ملء الغدن
    Ellerinden aldığım kalıntı dokular yüksek derecede nikotini işaret ediyor. Open Subtitles جمـعت الأنسجه المتبقيه من يديه تظهر نسب عاليه من "النيكوتين"
    Tecavüz muayenesi, saçlar, dokular, ne varsa al. Hemen mi? Open Subtitles فحص اعتداء جنسي,شعر ألياف,وعن تجربتها مع الحادثة
    Amaç beynini değiştirmekti teker teker, hücre hücre dokular asla ölmeyecekti, zarar görmeyecekti... Open Subtitles كانت الفكرة بأن يستبدلوا دماغك جزءاً جزءا وخليةً خلية وأنسجة جديدة لا تتمزق ولا تتضرر أبداً
    Etkilenen bölgeler çıkarıldıktan sonra normal dokular işlerini yapmaya başlayacak. Open Subtitles بمجرد التخلص من الأماكن المصابة سيعاد النسيج الطبيعي لموضعه
    Ve canlı dokular üstünde pratik yapmanın önemini anlayabiliyorum, ama acilde hastalar var ve eğitimim insan üstünde pratik yaparak daha iyi gelişecektir. Open Subtitles وفي حين أقدّر أهمّية العمل على النسيج الحي، هناك حالات حوادث متعدّدة ومن الأفضل تثقيفي بأن أتدرّب على البشر
    Güzelce eriyor. Çok bariz zorluklar olmasına rağmen ölüm vaktini 2 ile 4 arasına daraltmamı sağlayan zarar görmemiş dokular buldum. Open Subtitles على الرغم من التحدّيات الواضحة، لقد وجدتُ ما يكفي من النسيج غير المتأثّر لتحديد وقت الوفاة
    dokular kanla dolmadıkları için farklı bir tepki verirler. Open Subtitles النسيج عندما لا يتم تسربه إلى الدم، يتفاعل بطريقة مختلفة.
    Kaval ve incik kemiğinin ucundaki dokular belirgin ama ortaya doğru azalıyor. Open Subtitles تمزيق النسيج في نهاية البعيدة لل الساق والشظية هو بارز جدا لكن مملة في نهاية الداني.
    Yaralı dokular maktulün hem böbrek hem de pankreas nakli olduğunu gösteriyor. Open Subtitles يشير هذا النسيج الندبي أنّ الضحية قد قام بزرع لكل من الكلية والبنكرياس.
    Öngörülebilir yoğunlukta ve davranışta dokular üretmek burada ikinci konu, ve bu modellerin ilaç keşiflerinde benimsenmelerinde gerçekten de kilit nokta olacak. TED استحداث أنسجة ذات كثافة وسلوك متوقع هي الخطوة الثانية، وسوف تكون حقاً المفتاح نحو الحصول على هذه النماذج لاستعمالها في اكتشاف العلاج.
    Yeni dokular geliştirebilmek için bağışıklık sistemimizi uyaracak materyaller yapmaya çalışıyorum. TED أنا أعمل على تصنيع مواد ترشد الجهاز المناعي ليعطينا الإشارات لإنماء أنسجة جديدة.
    Tıpkı aşıların bedenimizi hastalıkla savaşması için uyarması gibi biz de bağışıklık sistemimize dokular geliştirerek yaraları daha hızlı iyileştirmesini öğretebiliriz. TED مثل اللقاح الذي يحفز أجسامنا على مكافحة الأمراض، نستطيع توجيه جهازنا المناعي لبناء الأنسجة ومداواة الجروح بشكل أسرع.
    Hücreler dokuları, dokular organları, organlar bizi oluşturur. TED الخلايا تشكل الأنسجة الأنسجة تشكل الأعضاء و الأعضاء تشكلنا نحن
    dokular. Open Subtitles الالياف الشبكيه.
    dokular arasında bulduğum metaller, çelik, mangenez ve nikel. Open Subtitles وجدت انسجة لسبائك المعادن الصلب والمنغنيز والنيكل
    - Bu dokular ustaca çıkarılmış. Open Subtitles كل تلك الأنسجه, تم إستخراجها بعنايه
    Ergenlik dönemindeki diğer bir vokal gelişme ise, homojen dokular, üç ayrı fonksiyonel katmana ayrılan ses tellerini örttüğünde oluşur: merkezi bir kas, esnek elastin liflerine sarılmış sert bir kolajen tabaka ve mukus zarının dış katmanı. TED وهناك تطور آخر صوتي أثناء مرحلة البلوغ يحدث عندما تتخصص الأنسجة المتجانسة التي تغطي الحبال الصوتية في ثلاث طبقات وظيفية متميزة وهي: عضلة مركزية وطبقة من الكولاجين الصلب ملفوفة في ألياف الإيلاستين المطاطة وطبقة خارجية من الغشاء المخاطي.
    Amaç beynini değiştirmekti teker teker, hücre hücre dokular asla ölmeyecekti, zarar görmeyecekti... Open Subtitles كانت الفكرة بأن يستبدلوا دماغك جزءاً جزءا وخليةً خلية وأنسجة جديدة لا تتمزق ولا تتضرر أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more