"e gitti" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذهب إلى
        
    • ذهبت إلى
        
    • ذهب الى
        
    • غادر إلى
        
    • ذهب ل
        
    Gents'e gitti, camdan dışarı baktı. Open Subtitles ذهب إلى دورة المياه ثم فر من النافذة الخلفية
    Bobby buraya geldi ve konuşma yaptı, sonra Memphis'e gitti ve sonra Stockton ve California'ya gitti ve eski Sante Fe deposundaki Sante Fe treninde konuştu. Open Subtitles جاء بوبي هنا و قال أنه ذهب إلى ممفيس، ثم ذهب لستوكتون ، كاليفورنيا وتحدث عن قطار سانتا في مستودع سانتا القديم
    Annem yemek alışverişi için dışarı çıktı. Babam da kazı kazan için 7-11'e gitti. Open Subtitles والدتي ذهبت بالفعل إلى المطعم ووالدي ذهب إلى المتجر الشعبي ليأتي بتذكرة اليانصيب.
    Onun için Dr. Pen'e gitti. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنها ذهبت إلى الدكتور بن.
    Eğitimi için Berkeley'e gitti. Open Subtitles ذهبت إلى جامعة بيركلي للحصول على التعليم
    Hayır, sanırım Nashville'e gitti Brady annemle ilgili aradığını söyledi. Open Subtitles ذهب الى مدينة ناشفيل برادي من قال أنه لديك أخبار عن والدتي
    İş için Nanjing'e gitti. Open Subtitles لقد غادر إلى "نانجينج" في مهمة رسمية.
    Tüm köprüleri yıktığını fark ettikten sonra İsveç'e gitti, güvenlik polisiyle irtibata geçti ve sığınma talep etti. Open Subtitles أدرك أنّه قطع السبل على نفسه ذهب إلى "السويد" ، اتصل على شرطة الأمن وقدم طلباً للجوء
    10 yaşına geldiğinde, Shaolin'e gitti ve savaş sanatlarına çalıştı. Open Subtitles و عندما بلغ العاشرة "ذهب إلى "شاولين و درس الفنون القتالية
    Birkaç hafta önce Münih'e gitti. Sadece bunu biliyorlar. Open Subtitles ذهب إلى "ميونيخ" قبل أسابيع قليلة ذلك كل ما يعرفونه.
    Bu yüzden üniversiteden sonra Çin'e gitti. Open Subtitles لهذا السبب ذهب إلى الصين بعد الجامعة.
    O burada değil. Sanırım Bölük-3'e gitti. Open Subtitles ليس هنا، أظنه ذهب إلى القسم الثالث
    Oh, kısa bir süre önce de Tibet'e gitti. Open Subtitles أه، هي أيضاً ، ذهبت إلى التيبت منذو مدة قصيرة..
    14 milyar dolar Goldman Sachs'e gitti. Open Subtitles مايكل جرينبرج المدير السابق لجنة تجارة السلع بأسعار مستقبلية و 14 بليون ذهبت إلى جولدمان ساكس
    Scooter almak için Lisa'yla Doğu Chatswin'e gitti. Onlara yapmayın demiştim. Open Subtitles ذهبت إلى شرق تشاتسون لشراء دباب مع ليزا
    Majestelerine acil olarak Paris'e gitti dersen çok memnun olurum. Open Subtitles سأكون ممنوناً إن أخبرت الملك أنني ذهبت إلى "باريس" لمسألة طارئة
    İki ay sonra Cape May'e gitti ve sahilde kıyafetlerini çıkartıp denize doğru yürüdü ve bir daha onu gören olmadı. Open Subtitles " بعد شهرين ، ذهبت إلى " كيب ماى وتركت ملابسها على الشاطيء سارت في المُحيط ولم يتم رؤيتها بعد ذلك مُجدداً
    Paul, Vranitch'e gitti ve borcumu üstlendiğini söyledi yani hâlâ benim suçum. Open Subtitles بول ذهب الى فرانيتش وقال انه تولى الديون, لذا... إنها ما تزال غلطتي.
    Şimon Perez'e gitti Rabin savunma bakanıydı. Open Subtitles "ذهب الى "شمعون بيرس كـان رابين وزير الدفاع
    Beck, New Bern'e gitti. Open Subtitles بك ذهب الى برن جديدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more