"edenler" - Translation from Turkish to Arabic

    • أولئك الذين
        
    • اللذين
        
    • أولئكَ الذين
        
    • هؤلاء الذين
        
    • الناس الذين
        
    • هم
        
    • الذين كانوا
        
    • يديرون
        
    • وأولئك الذين
        
    • مشهورًا بين الرجال الذين
        
    • مطلقوا
        
    Ondan nefret edenler dahi onsuz bir gelecek hayal edemiyorlardı. Open Subtitles حتى أولئك الذين بغضوه لا يستطيعون تصور مستقبل من دونه
    Kanunu temsil edenler için önemli olmalı ama şu durumda, onlar için en önemli şeyin bu olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles أوضح إلى أولئك الذين يمثلون ,القانون، ينبغي أن يهم ذلك ,لكن في هذه الحالة، في هذه المرحلة من الوقت
    Ve belki diğerlerinden daha iyi hareket edenler çocuklarını sonraki nesillere taşımakta daha şanslı olacaklar. TED وربما كان أولئك الذين يتحرّكون على نحو أفضل من غيرهم لديهم فرصة أكبر لإيصال أبنائهم إلى الجيل القادم.
    Bölüm'ü terk edenler peşinde olduğumuz diğer kaçaklar gibi değiller. Open Subtitles العملاء اللذين غادروا ليس مثل العملاء الهاربين الذي كنا نطاردهم.
    Ülkesine hizmet edenler daha ilk nefeslerinde ölüm için geri sayıma başlamışlardır. Open Subtitles أولئكَ الذين يخدمون وطنهم يبدأ العد التنازلي لموتهم مِن أوّل نفسٍ لهم
    Bir baba oğlundan taleplerde bulunabilir ama unutma ki, sana tesir edenler Kral da olsa, güç sahibi insanlar da olsa ruhunu içinde yaşayan, kendinsindir. Open Subtitles ولكن تذكر أن هؤلاء الذين بحركونك سواء كانو ملوكا أو رجال ذو سلطان فسيفك هو مسئولينك وحدك
    Günlük çalışma temposunu dikte edenler TED أولئك الذين في السلطة هم من يقررون كيف يجري نهار العمل.
    Politikayı yakında takip edenler bile herhalde Hal Philip Walker ve Değişim Partisini biraz zayıf buldu. Open Subtitles حتى أولئك الذين يهتمون كثيراً بالسياسة. ربما رأو هال فيليب وكر وحزبه البديل كمجرد صقيع على التلال
    İntihar edenler için ne derler bilir misiniz? Open Subtitles أتدرين ما يقولون عن أولئك الذين ينتحرون؟
    Ama azmedip beni takip edenler ödüllendirileceklerdir, sadece öteki hayatta değil, burada ve şimdi. Open Subtitles لكن أولئك الذين صمدوا .وتبعونيسيكافئون. ليس فقط في الحياة القادمة، لكن هنا والآن.
    "Sadece birlikte hareket edenler kurtulabilirdi." Open Subtitles فقط أولئك الذين تجمّعوا معاً إستطاعوا أن ينجوا
    Burada olanları halen daha inkar edenler var. Open Subtitles هناك أولئك الذين ينكرون حتى حقيقة ما حدث هنا
    Ama bu insanlar bu işi kontrol edenler değişim istemiyor. Open Subtitles ولكن هؤلاء الناس, اللذين يتحكمون بهذه الأشياء, لا يريدون التغيير
    Bize şimdi yardım edenler, Roma'da, hain Marcus Antonius, alaşağı edildiğinde, iyi dostlar kazanacaktır. Open Subtitles أن اللذين ساعدونا الآن سيكون لديهم أصدقاء جيدين في روما
    Diğerleriyle birlikte düzgün şekilde hareket edenler hayatta kaldı ve onların genleri asırlar boyunca nesilden nesile aktarılıp buraya kadar geldi. Open Subtitles "أولئكَ الذين تعاونوا مع الآخرين جيّداً نجوا" "وانتقلت جيناتهم عبر القرون حتّى وصلت إلى هنا..."
    Doğalarını kabul edenler ve bundan korkanlar arasında Savaş hatları oluşturuldu. Open Subtitles خطوط المعركة تدرًجت بين هؤلاء الذين تقبلوا طبيعتهم وبين من يخشون منها
    Algelina Jolie ve Brad Pitt'in öyküsünü takip edenler Namibya'nın nerede olduğunu bilecektir. TED معظم الناس الذين يتابعون قصة أنجليانا جولي وبراد بت سيعرفون أين هي ناميبيا.
    "Kuzu nereye giderse takip edenler, işte onlar günahlarından arınmışlardır!" Open Subtitles انهم الذين تبعوا الحمل الى اين ذهب الذي هم نقاه
    Ya anahtarı ele geçirdi ya da ona eşlik edenler adamı salıverdi. Open Subtitles إما أنه امتلك المفتاح أو أن الأشخاص الذين كانوا يحرسونه سمحوا بفراره
    İstasyonlardaki insanlar, evleri inşa edenler o senin sevdiğin çiftlik sosunu yapanlar. Open Subtitles يديرون المحطات يبنون هذه البيوت يصنعون كل بيوت الماشية يلبسون كما تحب
    Yargıç Nathanial Saltonstall gibi konuşmaya cesaret edenler şüpheli hale geldiler. TED وأولئك الذين تجرؤا وتحدثوا، كالقاضي ناثانيال سالتونستال، صاروا موضع شبهة.
    Oğluma hizmet edenler, onu çok severlerdi Şogun buna sinirlendi. Open Subtitles كان ابني مشهورًا بين الرجال الذين خدموا أدنى منه، وكرهه الشوغون لهذا.
    Polis Merkezi'nin çatısından ateş edenler var! Open Subtitles لدينا مطلقوا نيران على سطح مبنى المكتب الرئيسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more