elimizden geleni yapmalıyız, ve benim elimden gelen tek şey bu kitabı bastırmak. | Open Subtitles | يجب أن نعمل كل ما بوسعنا وهذا الكتاب هو كل ما بوسعي عمله |
Bu bomba patlarsa Sayın Başkan, ve bunu durdurmak için elimizden geleni yaptığımıza inanmazsanız, bu ülkemde büyük yankı bulacaktır. | Open Subtitles | اذا انفجرت هذه القنبلة سيدي الرئيس وانت لا تؤمن اننا نفعل ما بوسعنا لايقافها ايضا ستكون النتائج ثقيلة على بلادى |
Henüz bilmiyoruz ama onları adalete teslim etmek için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | لا نعرف حتى الآن، ولكن سنفعل كلّ ما بوسعنا لتقديمهم إلى العدالة |
Eşimle ben, Washington'da terk edilmiş bir arazide kendimize bir ev yaptık. ve 'doğaya dost' marketlerin raflarını boşaltmak için elimizden geleni yaptık. | TED | زوجتي، وانا قمنا ببناء منزل جديد على بقعة خالىة من واشنطن العاصمة ، قد بذلنا قصارى جهدنا لمسح رفوف مخزن الاستدامة. |
Sizin için elimizden geleni yaptık. Umarım damak tadınıza uygundur. | Open Subtitles | لقد فعلنا كل ما نستطيع من آجلكم أتمنى أن يعجبكم |
Organ nakli bekleyen üç hastamız vardı ve donör bulmaya çalışırken onları hayatta tutmak için elimizden geleni yapıyorduk. | Open Subtitles | كان لدينا ثلاثة مرضى ينتظرون عمليات زرع للأعضاء وكنا نفعل ما في وسعنا لنبقيهم أحياء لحين العثور على متبرعين |
elimizden geleni yaptık ama, onu da, bebeği de kurtaramadık. | Open Subtitles | فعلنا كل مابوسعنا لكننا لم نستطع انقاذها او انقاذ الجنين |
Ve burada geçirdiğimiz 10 yıl boyunca buna ulaşmak için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | و بذلنا أقصى ما بوسعنا لنحقق ذلك خلال العشر سنين التي عشناها هنا |
Daha kötü bir şey yapmadan onu bulmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | سنقوم بكلّ ما بوسعنا لإيجاده و للحرص ألّا يقع ما هو أسوأ |
Katrine, elimizden geleni yaptık. Milleti tutuklayacak hâlimiz yok ya? | Open Subtitles | عملنا ما بوسعنا ياكاترين، لانستطيع ان نلقي القبض على الناس |
Macerana yardım etmek için her zamanki gibi elimizden geleni yapacağımızı biliyordun. | Open Subtitles | علمت أننا سنفعل كل ما بوسعنا لمساعدتك في مغامرتك، دائمًا نفعل ذلك |
Oğlumuzun güvende olduğundan emin olmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | وسنبذل كل ما بوسعنا للتأكد من أنّ ولدنا في أمان. |
Ciddi bir ameliyat sonrası komplikasyonu yaşadı ama elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | لقد عانت مضاعفات عملية خطيرة لكننا نفعل كل ما بوسعنا لها |
Oğlumuzun güvende olduğundan emin olmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | سنفعل كل ما بوسعنا للتأكّد من أنّ ابننا في أمان. |
Kesinlikle, biz içeride imajımızı değiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz, ve o patlıyor. | TED | يبدو لنا، من الداخل ، اننا نبذل قصارى جهدنا لتغيير صورتنا المتعاظمة، و التي تنفجر. |
Bak, raporlara geçen tecavüz sayılarını alçak tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | انظري، نقومُ بأقصى ما نستطيع للإبقاء على عمليات الاغتصاب المُبلّغ عنها مُنخفضاً |
Ama Kraliçe olarak seni korumak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا أن نبذل كل ما في وسعنا لحمايتك كملكة |
- Ama arabanın bilgilerini verirsen, senin için elimizden geleni yaparız. | Open Subtitles | ، لكن لو أعطيتني وصفاً لتلك المركبة . فسنبذل مابوسعنا لنجدها |
Bu durumda bacağı kurtarmak için elimizden geleni yapmak zorundayız. | Open Subtitles | في هذه الحالة، علينا أن نقوم بأفضل ما لدينا لنحافظ على الساق. |
Dink diye bir adamla evli. Yani, naomi ve ben, elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | ومتزوجة برجل اسمه دينك أعني ، ناعومي وأنا لقد فعلنا كل ما يمكننا |
Paketi geri almak için elimizden geleni yapmamızı söyledi. | Open Subtitles | هو قال بأنّنا يجب أن نفعل ما بمقدورنا لإستعادة الرزمة. |
Biz sadece çocuklarını büyütmek için elimizden geleni yapan bekâr anneleriz. | Open Subtitles | نحن فحسب أمهات عازبات نفعل أفضل ما لدينا لنربي أطفالا خاصين |
elimizden geleni yaptık, ama tıp bilimi o kadar ilerlemedi. | Open Subtitles | فعلنا كل ما بإستطاعتنا لكن العلم الطبي لم يتقدم كثيراً |
Bu arada ona yardım etmek için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | في الوقت الحالي علينا أن نقوم بما في وسعنا لمساعدتها |
Olayı medyaya duyurmamak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | سوف نبذل قصار جهدنا لنبعد الإعلام عن هذا |
Hırsızlık yapar ya da birini öldürür. Firarı engellemek için elimizden geleni yaparız. | Open Subtitles | فهو يسرق شخصا او يقتل شخصا نحن نفعل كل ما باستطاعتنا لنُحبط عمليه الهروب |
elimizden geleni yaptık, baba. Tamam mı? Lütfen ama. | Open Subtitles | أبي لقد حاولنا اوه أرجوكم، لم أكن أفعل شيئًا، دعوني أفتح الباب |
Bunun olmasını önlemek için elimizden geleni yapacağız ama bir daha onu göremezsin. | Open Subtitles | وسنقوم بفعل كل ما بأستطاعتنا لمنع ذلك من الحصول, لكنكِ لا يجب أن تلتقين بهِ بعد ذلك. |