"engellemeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • منع
        
    • منعي
        
    • لمنع
        
    • وقف
        
    • منعه
        
    • أمنع
        
    • منعك من
        
    • منعها
        
    • منعنا
        
    • تعطيل
        
    • عرقلة
        
    • إعاقة
        
    • إيقافك
        
    • إيقافي
        
    • يمنعني
        
    Görünüşe göre biri soygun yapmamış bir soygunu engellemeye çalışmış. Güzel maske çocuklar. Open Subtitles يبدو لي أن ثمة من كان يريد منع السرقة لا أن يقوم بالسرقة
    Thomas'a karşı sunulacak diğer tanıkların, Komitede ifade vermesini engellemeye çalışıyor. Open Subtitles منع اللجنة من عقد جلسة إستماع لشاهد آخر تقدّم ضد توماس
    Dur bir saniye, annemin ilişki kurmamı engellemeye çalıştığını mı söylüyorsun? Open Subtitles انتظري, هل تقولين أن أمي تحاول منعي من الحصول على علاقة؟
    Ocak 2003'te, 40 ülke "Kimberley Süreci"ni imzaladı- 'Çatışma Elmasları'nın akışını engellemeye yönelik bir girişim. Open Subtitles في كانون الثاني 2003 وقعت اربعين دوله على اتفاقية كيمبرلي لمحاولة لمنع تدفق الماس من الدول التي بها نزاعات
    Onu ne kadar sevdiğinden ve benimle çıkmasını engellemeye çalışmandan. Open Subtitles وكم أحبت لك وكيف حاولت وقف لها من الخروج معي.
    Henüz başlamayan küresel ısınmayı engellemeye katkısı olur. Böylece oluşmasını önleyebiliriz. Open Subtitles سيفيد ذلك الاحتباس الحراريّ، والذي لم يحدث بعد، لذا قد يمكننا منعه
    Bak, bu ülkeyi döndürüp büyük bir savaşı engellemeye çalışıyorum! Open Subtitles أنا أحاول أن أدير هذه البلاد و أمنع حرباً كبيرة
    Kardeşimin başımıza açtığı faciayı engellemeye çalışıyorum! Open Subtitles إننى أحاول منع الكارثة التى جلبها أخى علينا
    Elder'ların neyi öğrenmesini engellemeye çalışıyorsun bay Hastings? Open Subtitles ما الشئ الذي تحاول منع آل الدر من اكتشافه ، ياسيد هاستينغ؟
    Ben bir defa, bir yıkımı, insanları binanın önüne yatırarak engellemeye çalıştım. Open Subtitles نعم، لقد حاولت في احدى المرات منع الهدم جعلت بعض الأشخاص يستلقون أمام المبنى، والشرطة داسوا على يدي
    Ben sadece olmasından çok korktuğum bazı olayları engellemeye çalışıyorum! Open Subtitles سيد ريدفيرن, اننى احاول منع بعض الأحداث التى اخاف من وقوعها
    Evet, ve elimde bulunan kanıt, ileriki saldırıları, gerçekleşmeden engellemeye yardımcı olabilir. Open Subtitles نعم، والدليل الذي معي يمكنه منع القيام بالمزيد من الهجمات
    Sen bankayı soymamı engellemeye çalıştın ama ben senin hayatını elinden aldım. Open Subtitles حاولت منعي من سرقة مصرف، فسرقت منك حياتك
    Bundan önce idare ettiğim en büyük kalabalık 300 kişiydi ve 15 kişilik takım, birbirlerini öldürmelerini engellemeye zor yetmişti. Open Subtitles اكبر عدد من الحضور الذين ادرتهم بالسابق كان يبلغ عددهم 300 و 15 حارس على وشك التدبير لمنع الحضور من قتل بعضهم
    Mezhepler arası evlilik Katolik karşıtlığını engellemeye yardımcı olabilir. Open Subtitles زواج بين الأديان يمكن أن يساعد في وقف المد ومعاداة للكاثلويك
    Babamın engellemeye çalıştığı şey sayende yeniden hayat buldu. Open Subtitles ما كان يحاول منعه بالتحديد، أعدته أنت للعالم.
    Ben zenci birliklerimin şu kasabaya gidip birilerini öldürmesini engellemeye çalışıyorum. Open Subtitles أني أحاول أن أمنع قواتي الملونة من الذهاب إلى تلك البلدة وقتل أحد
    Ama inşaat çalışmalarınızı engellemeye çalışan bir bayanın öldürülmesi hoş olmadı. Open Subtitles ما يقلقني هي جريمة قتل المشرف الإجتماعي الذي منعك من البناء هنا
    Çocuk doğduğundan beri, babası onun bu güçleri kullanmasını engellemeye çalıştı. Open Subtitles منذ أن ولدت الطفلة, حاول والدها منعها من إستخدام تلك القوة
    Eğer olayı halka duyurma konusunda bizi engellemeye devam ederseniz ...şansımızın ne zaman döneceğini kestirmek güç olur. Open Subtitles وطالما استمريتم في منعنا من نشر القضية اعلامياً فلن استطيع أن اعدكم بأن حظنا سوف يتغير
    Amerikalıları korumak için, Amerikalıların oy vermesini engellemeye çalışıyoruz. Open Subtitles تعطيل كُل الأمريكيين عن التصويت هو لأجل حماية جميع الأمريكيين.
    Ama operasyonlarımızı bozmanız ve kaçınılmaz sonu engellemeye devam etmeniz size daha fazla acı ve eziyetten başka bir sonuç doğurmayacak. Open Subtitles ولكن اعاقة عملياتنا والاستمرار في عرقلة المحتوم سيتسبب في مزيد من الالم والمعاناة
    Şahidim olarak şeytana karşı sözünüzde durun, ve kaderimi engellemeye çalışan herkesi parçalamaya söz verin. Open Subtitles الرجُل الصالح براون, أقف أمامكم والشيطان إلى جانبي كشاهدٍ عليَّ وأعدكم بأن أقضي على أي أحد يُحاول إعاقة مصيري
    Çünkü götün tutuştuğunda, seni engellemeye çalıştığımı, ama beni dinlemediğini hatırlamanı istiyorum. Open Subtitles أريد أن تتذكر أنني حاولت إيقافك لكنك لم تصغِ
    Her kim olursan ol sakın bu adamları öldürmemi engellemeye çalışma. Open Subtitles أيًّا تكن، لا تحاول إيقافي عن قتل هؤلاء الناس
    Küçük hediye kutun seni terk etmemi engellemeye yetecek mi dersin? Open Subtitles هل تظن أن صندوق الهدايا التذكارية الذي لديك سوف يمنعني من الرحيل عنك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more