"ergenler" - Translation from Turkish to Arabic

    • المراهقين
        
    • المراهقون
        
    • مراهقين
        
    • مراهقان
        
    • مراهقه
        
    • مراهقون
        
    Göbeğinin üzerinde sürünürken, ergenler de kafanın üzerinden kuru sıkıyla sıkıyor işte. Open Subtitles أخيرا تزحف على بطنك مع بعض المراهقين يطلقون الرصاص الفارغ فوق رأسك
    Genç insanlar, dövmelerini sildirmek için büyük meblağlar öderken, ergenler de aynı zamanda dövme yaptırmak için büyük meblağlar ödüyor. TED فيدفع الشباب أموالًا كثيرة ليتخلصوا من هذا الوشم الذي دفع المراهقين الكثير من الأموال ليحصلوا عليه.
    Üstelik dünyadaki tüm ergenler aynı düzeyde risk almazlar. TED بالإضافة إلى أن المراهقين لا يخاطرون جميعاً بدرجة واحدة.
    Banliyöler o kadar homojen olurlar ki ergenler tahmin edilebilir ve düzenli bir şekilde isyan ederler: Open Subtitles لأن سكان الضواحي متجانسون مع بعضهم, فإن المراهقون كانوا ينون التمرد بطرق منتظمة و معروفة
    - Hayır. ergenler donuk zekâlıdırlar ve onlarla konuşmak çok zordur. Open Subtitles لا، المراهقون أغبياء من الصعب التواصل معهم
    Oğlumuza söyleyeceğimiz şeyin bizi azgın ve sorumsuz ergenler gibi göstermemesini istiyorum. Open Subtitles علينا أن نقول لابننا ...شيئا ...لا يجعلنا كـ زوجين مراهقين لا مسئولين
    Bu sonuçlar ergenler için de bir uyarı niteliğinde. TED كما أن هذه النتائج هي صيحة لتنبيه كل المراهقين.
    Şu aptal ergenler kimle uğraştıklarının farkında değiller. Open Subtitles نحن كنا نتكلم إلى رأس عملاقة معلقة المراهقين الأغبياء لا يعرفون مع من يعبثون
    Acayip sivilceli ergenler, kafayı bozmuş yaşlılar... Open Subtitles بل حتى المراهقين المصابين بالطفح الجلدي الغريب وكبار السن المهووسين بالجنس
    Havacılık endüstrisi, ergenler, zencilere yönelik pazar. Open Subtitles ، الملاحة الجوية ، المراهقين السوق الزنجي
    Uğraşmadığımız şeyler; kanayan burunlar, kusan ergenler burkulan parmaklar. Open Subtitles اللذي لا نتعامل معه : الأنوف الدامية أو المراهقين المضطربين أو الأصابع المتضررة أو أي من
    Tabii ben öyle azgın ergenler gibi, otel odası tutacak kadar paraya hiç sahip olamadım. Open Subtitles بالطبع ، لم يكن لدي المال الكافي مثل ثنائي من المراهقين ، لتحمل تكلفة غرفة في فندق
    Birkaç saat sonra ise ergenler benim orada olduğumu keşfetti. Open Subtitles و بعد بعض الساعات لاحقاً المراهقين أكتشفوا أنني هناك
    ergenler harikalar ama. Yapacakları şeyi söyle yeter. Open Subtitles لكنّ المراهقين رائعين تأمرهم بما عليهم فعله وحسب
    Niye diğer ergenler gibi avmlere gidip sürtükçe kıyafetler almıyorsun? Open Subtitles حسناً ، لمَ لا تستطيعين أن تذهبي إلى المركز التجاري و تشتري بعض الملابس الساقطة مثل المراهقين الطبيعيين ؟
    Onlar da bizler gibi biliyorlar ki ergenler ihtiyaç duydukları uykuyu almadıklarında beyinleri, vücutları ve davranışları eziyet çeker, hem kısa hem de uzun vadede süren etkileriyle. TED وهم يعلمون، كما نعلم، بأنه عندما لا يحصل المراهقون على كفايتهم من النوم، فإن عقولهم وأجسادهم وتصرفاتهم تعاني من تأثيرات فورية ومؤجلة.
    Ancak bu durumda eğer kabahat olgunlaşmakta olan beyin de ise o zaman neden ergenler daha gelişmiş bir beyne sahip olmalarına rağmen çocuklardan daha savunmasız? TED ولكن في هذه الحالة، إذا كان المحك هو النضوج، فلماذا يكون المراهقون أكثر هشاشةً من الأطفال، رغم أن عقولهم أنضج من الأطفال؟
    Kısaca, büyük bir soruya cevap bulmak için araştırmalarımı oluşturdum: ergenler neden kendi sağlığına ve iyiliğine zarar verecek kötü akıl almaz seçimler yaparlar? TED باختصار، وددتُ أن أكرس دراسة بحثـية لأُجيب على سؤالٍ واحدٍ كبيرٍ: لماذا يتعمّد المراهقون اتخاذ الخيارات الموحشة ذات الضرر على صحتهم، وعلى كيانهم؟
    Çünkü sadece ergenler veya gençler yoktu. Open Subtitles إنهم ليسوا فقط مراهقين أو قبلَ سنّ المراهقة,
    Ve şu anda orta yaşlı ergenler gibi flörtleşiyoruz. Open Subtitles والأن نتغازل على الانترنت كثنائي مراهقان فى منتصف العمر
    Hamile ergenler asla komik değil. Asla. Open Subtitles بأن تكوني أم مراهقه هذا ليس مضحكاً أبداً
    ergenler ve ergenlik öncesi gençler ebeveyin etkilerine karşı koymak için kendi toplumlarını kurmak için kendilerine bir yer ararlar.. Open Subtitles مراهقون و أصغر منهم يريدون البحث عن مكانهم الخاص لكي يؤسسوا مجتمعهم الخاص بهم ليقاوموا السلطة الأبوية عليهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more