Bazen, doğal olarak, şefkatli olmak kontrol etmesi güç duygular yaratabiliyor içimizde. | TED | احيانا ان تكون رحيما لدرجة كبيرة قد يولد مشاعرا يصعب التحكم بها |
Kabul etmesi zor farkındayım ama şehre gelmen için uygun bir dönemde değiliz. | Open Subtitles | أعرف أن هذا أمر يصعب تقبله لكن الوقت غير مناسب لقدومك إلى المدينة |
Kabul etmesi zor farkındayım ama şehre gelmen için uygun bir dönemde değiliz. | Open Subtitles | أعرف أن هذا أمر يصعب تقبله لكن الوقت غير مناسب لقدومك إلى المدينة |
Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) لأجل المساعدة. |
Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) طلباً للمساعدة. |
Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) لأجل المساعدة. |
Onu beyaz insanlardan nefret etmesi için eğittim, nedeni görünüşlerinden değil, ama çoğu hayaletin beyaz olması yüzünden. | Open Subtitles | روّضته لكره البيض، ليس عنصرية، لكن لأن أغلب الأشباح بيض |
Kabul etmesi biraz güç, belki de yavaştan almalıyım. | TED | تلك معلومات كثيرة يصعب فهمها، ربما يجدر بي التمهيد لها. |
Bu, sık sık söylenir fakat gerçekten kavramak ve özümsemek zordur. Çünkü tam da bu 'gitmiş olma' düşüncesi hayal etmesi güç bir şeydir. | TED | الآن هذه العبارة غالبًا يتم الإستدلال بها لكن يصعب فهمها وتطبيقها بصورة شخصية لأن فكرة الفناء هي فكرة يصعب تخيلها. |
Finanse etmesi zor bir projeydi, çünkü bankalar bu mahalleyle ilgilenmiyorlardı, çünkü insanlar bu mahalleyle ilgilenmiyorlardı, çünkü burada hiç bir şey olmamıştı. | TED | كان مشروعًا يصعب تمويله، لأن البنوك لم تكن مهتمة بالحيّ، لأن الناس لم يكونوا مهتمين بالحيّ، لأن لا شيء حدث هناك. |
Hayal etmesi zor ama burnunuz bunu gerçekleştirmek için gerekli moleküler yapıya sahip. | TED | يصعب تخيّل ذلك، لكن أنفك لديه الآلية الجزيئية لعمل ذلك. |
Çocuklarımla baş etmesi zordur. Ya o beceremiyorsa? | Open Subtitles | إن أولادي يصعب التعامل معهم ماذا إن لم تكن أهلاً للمهمة؟ |
Bengalcede 14 tane sesli harf var. Telaffuz etmesi çok zor. | Open Subtitles | للّغة البنغالية 14 حرف علّة مختلفاً يصعب نطقها |
Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) طلباً للمساعدة. |
Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) لأجل المساعدة. |
Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) طلباً للمساعدة. |
Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) طلباً للمساعدة. |
Ama yanılıyordum. Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) طلباً للمساعدة. |
Yardım etmesi için kız kardeşim Siobhan'ın yanına gittim. | Open Subtitles | هرعتُ إلى أختي (شيفون) طلباً للمساعدة. |
Onu beyaz insanlardan nefret etmesi için eğittim, nedeni görünüşlerinden değil, ama çoğu hayaletin beyaz olması yüzünden. | Open Subtitles | روّضته لكره البيض، ليس عنصرية، لكن لأن أغلب الأشباح بيض |
Sebaceanların o dünyadan nefret etmesi için bir başka sebep. | Open Subtitles | سبب أخر لكره السابيشان لعالمه |