"etrafını" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحيط
        
    • يحيط
        
    • المحيطة
        
    • حاصروا
        
    • محاطة
        
    • يطوقون
        
    • يحوط
        
    • نحاصرها
        
    • نحيط
        
    • أحاطوا
        
    • المنطقة حول
        
    • بمحاصرة
        
    Fırtınanın yaklaştığını biliyorsunuz, set kırılmış ve kimse ortaya para koymuyor, siz de evinizin etrafını kum torbalarıyla çevreliyorsunuz. TED أنت تعلم بقدوم عاصفة، السور محطم، لا أحد يقوم باصلاحه، تحيط منزلك بأكياس الرمل.
    Köyümüzün etrafını saran ormanda yaşayan acımasız canavarlar. Open Subtitles الوحوش الشرسة التي تعيش في الغابة تحيط بقريتنا
    Sonra birden onu gördük yoğun sis babamın teknesinin etrafını sarmıştı. Open Subtitles وبعد ذلك رأها وكان الضباب الأسود يحيط بقارب الرجل العجوز
    Peki, etrafını kontrol et burada başka ne var söyle bana. Open Subtitles حسناً، تفقدي الأماكن المحيطة أخبريني ماذا يوجد أيضاً هنا ، أسرعي
    Kızılderililere Tallushatchee'de yetiştik köyün etrafını çevirip her yönden saldırdık. Open Subtitles تم ملاحقتنا من قبل الهنود الحمر فى تولاشاتشى حاصروا القريه توافدوا من كل إتجاه
    Baloya vardığı zaman bir baktı, küstah korsanlar etrafını sarmış. Open Subtitles عندما هبطت على الكرة وجدت نفسها محاطة كثيرا و بشكل وقح من قبل القراصنة
    etrafını bu değişik bebek bakıcıları kalabalığıyla çeviriyorsun. Open Subtitles تحيط نفسك بهذه الحباشات من راعيات الأطفال،
    Belki de, gölün etrafını saran bu dağlarda, bir zamanlar yaşadıkları güzel anıları kaybetmek istememelerinden kaynaklanıyor. Open Subtitles أو ربما عدم الرغبة في خسارة ذكرى تلك التلال الجميلة التي تحيط بالبحيرة
    cunku, sanırım tum bunların olusturdugu kume harclık agacının etrafını sarmıs durumda. Open Subtitles لأني رأيت مجموعة كاملة منها تحيط بشجرة مال الجيب
    Godric etrafını soytarılarla doldurdu da ne oldu sanki? Open Subtitles ماذا حدث لـ غودريك لكي يحيط نفسه بمجموعة من المهرجين ؟
    Bak, diğer bütün karıncalar onun etrafını sarmışlar, ...bu olurken onu koruyorlar. Open Subtitles أنظري كيف يحيط بها كل النمل الآخر يحرسانها حتى ينتهي الأمر
    Şimdi, tüm bu tartışmaların, çocuğun etrafını saran akbabaların fotoğrafıyla ilgili olduğunu fark etmişsindir ve bir çok insan, bir çok soru soruyor. Open Subtitles أنا متأكدة الآن أنك تعلم الجدل الذي يحيط بموضوع صورة النسر والطفل و الكثير من الأشخاص يطرحون الكثير من الأسئلة
    etrafını saran sıvı baloncuğu patlatana kadar baskı uygular. TED تضغط السوائل المحيطة عليها حتى تنهار تماماً
    Tokyo'nun etrafını kuşatan bölgeler yoğun bir ekonomik büyümeye maruz kaldı. Open Subtitles المناطق المحيطة بطوكيو لقد اختفت بسبب النمو الكبير لاقتصاد
    Jin Hyeon Pil'in evinin etrafını kuşatın. Open Subtitles حاصروا منزل جين هيون بيل .لكي لا يتمكن من الخروج
    Polis, köpek ve kelepçeler etrafını sardığında onu görmüş müydün? Open Subtitles هل رأيتها محاطة برجال الشرطة، الكلاب، و الأغلال؟
    Güvenlik güçleri şehirdeki bütün adamlarımızın etrafını çevirmiş durumda. Open Subtitles و الآن قواته الأمنية يطوقون الحصار على جماعتنا في جميع أنحاء المدينة
    - Tüm Çorak Toprakları'nın etrafını sarıyor. Open Subtitles إنّه يحوط الأراضي الوعرة بأكملها
    etrafını çevirip yakalayabilirsek. Open Subtitles هذا فقط إن أمسكنا به في المنطقة التي نحاصرها.
    Işığı yakalamak ve sonrasında içeride tekrar ortaya çıkmamızı sağlaması için sahnenin etrafını muazzam miktarda alıcıyla ve olası tüm imkânlarla kaplamamız gerekecek. TED سيتعين علينا أن نحيط المشهد بعدد هائل من أجهزة الاستشعار، باستخدام كل الإمكانات المتاحة لتصوير الضوء، ولنتمكن من الانغماس داخل المشهد مرة أخرى.
    Bir evsiz sokakta yürümeye başladı ve çocuklar etrafını sardı. Open Subtitles رجل مشرد بدأ بالمشي عبر الشارع و الأولاد أحاطوا به
    Polisler Jackie'nin evinin etrafını muhtemel cinayet silahını bulmak için araştırdı. Open Subtitles الوحدة تستطلع المنطقة حول منزل جاكي لبحث عن سلاح الجريمة المحتمل
    Erkek kurbanlar kadın kurbanın etrafını çevirmişti. Open Subtitles ضحايانا الذكور قاموا بمحاصرة ضحيتنا الأنثى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more