| evliliğin devamı için tüm bunların üstesinden gelmek... pek alışık olunmayan bir durumdur. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء المذهلة التي يجب على الشخص الإلتزام بها ليبقى الزواج |
| Ben bu evliliğin başarılı olmasını istiyorum,seni bu yüzden uyarıyorum. | Open Subtitles | إنني أرغب بأن ينجح هذا الزواج ولهذا السبب أنا أحذرك |
| - ama bu evliliğin temeli aşk ,değil mi ,tatlım? | Open Subtitles | لكن هذا الزواج مبني على الحب ، صح عزيزتي ؟ |
| Ada, başarısız evliliğin ve o zamandan bu yana tüm olanlar nedeniyle inanılmaz bir duygusal ve psikolojik travma yaşadın. | Open Subtitles | الجزيرة و زواجك الفاشل و كل شئ يحدث معك منذ أن أتيت إلى سموليفل و مواجهتك الصعبه لصدمتك العاطفية والجسدية |
| Lütfen, senin bir tek evliliğin onun beş evliliğinin toplamından uzun sürdü. | Open Subtitles | ارجوك ان زواجك الوحيد بقي فترة اطول من كل زواجاتها الخمس معاً |
| Ama evliliğin böyle durumlar için en iyi çözüm olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنّني لاأعتقد أن الزواج هو أفضل حلّ في مثل هذه الحالة |
| Marki'ye, evlenme teklifini senin adına kabul ettiğimi ve evliliğin bir an önce yapılması için bir mektup yazdım. | Open Subtitles | كَتبتُ إلى المركيز ووافقت على ، اقتراحه وعرض الزواج نيابة عنكِ وأطلب بأن يتم ذلك فى أقرب فرصة ممكنة |
| Ki, sanırım hukuken hakkı var çünkü evliliğin bütün şartlarını yerine getirmedik. | Open Subtitles | والذي أعتقد أنه يستحقه شرعياً بالنظر إلى أننا لم نتم الزواج حقاً |
| En azından evliliğin feshi, olaylı bir boşanmadan daha kolay olacaktır. | Open Subtitles | حسنا , على الأقل ابطال الزواج سيكون اسهل من الطلاق المزعج |
| Üstte olan kişinin evliliğin gidişatında söz sahibi olacağını da unutma. | Open Subtitles | وإبقي في بالك أن آياً يكن في الأعلى سيحدد مجرى الزواج |
| Ama son boşanmamdan sonra evliliğin bana göre olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لكن بعد طلاقي الأخير لقد ظننت ان الزواج ليس ملائما لي |
| Bu evliliğin o kadar çok sorunu var ki gerçek olmalı. | Open Subtitles | هذا الزواج فيه العديد من المشاكل، لا بد ان يكون حقيقة. |
| Hep evliliğin çok geleneksel, sıkıcı ve normal olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | دائما ما أعتقدت أن الزواج شيء تقليدي جداً وممل وعادي |
| Birçok kadının 15 yaşındaki evliliğin ardından kazanmaktan çok alıyorsunuz. | Open Subtitles | انتاخذتاكثر مما اخذته معظم النساء بعد 15 سنه من الزواج |
| Yani, bakın, bir evliliğin yürümemesini neden olan şeyi anlamak için kapalı gözlü, plasebo kontrollü bir araştırmaya gerek yok. Saygısızlık, bıkkınlık, Facebook'ta aşırı zaman geçirmek, başkalarıyla seks yapmak. | TED | ماأعنيه,انظروا لا نحتاج دراسة عن السيطرة الوهمية,او التعمية المُضاعفة لنكتشف مالذي يجعل الزواج لا يكتمل قلة الأحترام,الملل قضاء الكثير من الوقت على موقع فيس بوك ممارسة الجنس مع أشخاص اَخرين |
| Oğlumla olan evliliğin devam etmeli yoksa baban oyunu geri çeker. | Open Subtitles | زواجك من ابني يجب ان يتم أو سيسحب والدك دعمه لي |
| Gerçekten mi, bu teoriyi hangi başarısız evliliğin sırasında edindin? | Open Subtitles | حقًأ؟ وأثناء أي مرحلة من زواجك الفاشل اكتشفت هذا؟ |
| evliliğin tehlikede, yeni bir ilişkinin eşiğindesin. | Open Subtitles | زواجك يواجه المشاكل وأنت على وشك إقامة علاقة |
| Hayır. Sanırım söylemem gerekeni söyledim. Gördün mü, evliliğin de aynen böyle. | Open Subtitles | لا ، أعتقد أنني قلت ما أردت قوله هذا هو نفس ما تفعلينه في زواجكِ |
| Yeri gelmişken, evliliğin bedensel yönü hakkında da bir iki söz söylemek lazım. | Open Subtitles | لمعالجة بعض مواطن القصور في، آه، الجانب الجسدي للزواج. قطعًا لن يجادل أحد |
| Bazı topluluklarda çok yaygın düğün hediyeleriymişler, evliliğin kutsallığını arttırmak için. | Open Subtitles | وفى بعض المجتمعات كان يتم تقديهم كهدايا زفاف لرفع نشوة الزوجية |
| Gerçek şu ki kocamı, bu evliliğin hemen her günü paylaştım. | Open Subtitles | الحقيقة هي , أني قد شاركت زوجي كل يوم في زواجنا |
| evliliğin tutkuyu azaltabileceği yazıyor. | Open Subtitles | لذا يَقُولُ هنا أن الزواجِ يُمْكِنُ أَنْ يُؤدّي إلى فقدان العاطفةِ |
| - Merhaba, size başarılı bir evliliğin 4 ana maddesini tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | مرحبا , انا احب ان اغطى ما اسمية اربعة ركائز لزواج ناجح |
| Seni severim Addie ama evliliğin kutsallığı hakkında vaaz vermeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنا فعلاً أحبكِ آدي .. لكن لايمكنكِ إعطاء نصائح زوجية . أليس كذلك؟ |
| Ve tabi ki, mahvettiğin evliliğin hakkındaki herşeyi biliyor musun? | Open Subtitles | و بالطبع تحطيم الزواجات ليس شيئاً تعلمي أى شئ عنه |
| 5 milyon başlık parası karşısında Senin evliliğin ... | Open Subtitles | اتقبلين زواجكَ من زار شيرازي . . |
| Buraya gelmek, ona evliliğin verdiği mutluluğun ötesinde bir mutluluk yaşamıştı. | Open Subtitles | هذا الاسبوع جعلتها أكثر من رائعة كانت عليه في زواجها السعيد |
| - Örnek bir evliliğin göstergesi. - Rhea kitap yazmalısın. | Open Subtitles | هذا يبشر بزواج متكامل - ريها عليك كتابة كتاب - |
| Her neyse,evliliğin hakkında... senin acını paylaşıyorum. | Open Subtitles | على كل حال ، بالنسبة لزواجك فإنى أقدم لك تعازى |
| Böyle bir evliliğin olduğu için ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لاتعي كم أنتَ محظوظ بزواجك الذي حصلت عليه |