"fakat bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكن
        
    • ولكن
        
    • منه لكني
        
    Dünyadan yansıyan ışığın bir kısmı deliğe düşer, fakat bir kısmı da mercek etrafından dönerek bize tekrar ulaşır. TED إن الضوء القادم من الأرض، يسقط بعضه في الثقب الأسود، لكن يرجع إلينا البعض بعد إلتفافه حول الثقب الأسود.
    Ama yapmadı. fakat bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayacaksın. Open Subtitles الآن, لم تفعل ذلك, لكن لن تكوني محظوظة في المرة القادمة.
    fakat bir kadın evi nasıl iyi idare edeceğini bilmeli. Open Subtitles لكن ربة المنزل الجيدة عليها أن تعرف كيف تدير المنزل
    İyi siteler var, fakat bir adım daha ileri gidebileceğimize inanıyorum. TED إنها مواقع جيدة، ولكن أعتقد أنه يمكننا الذهاب أبعد من ذلك.
    fakat bir uygulama hem evrensel hem de kalıcı etkileri açısından öne çıkıyor. TED ولكن مؤسسة واحدة تبرز من بين كل تلكم بسبب حجمها العالمي وإرثها الدائم
    Evet, ağaçlar ormanların temelidir fakat bir orman, gördüğünüzden çok daha fazlasıdır ve bugün, ormanlara bakış açınızı değiştirmek istiyorum. TED نعم، إن الأشجار هي أساس الغابات، ولكن الغابة هي أكثر بكثير مما نراه، وأريدُ اليوم تغيير طريقة تفكيركم حول الغابات.
    fakat bir buzdolabı veya bir TV için, iyi çocuk olmaya gerek yoktur. Open Subtitles و لكن من أجل ثلاجة او تلفاز لا داعي للعب دور الرجل اللطيف.
    Yakında eve dönüyor olacağız fakat bir anlamda, burası da bizim evimiz. Open Subtitles ًسنكون في طريقنا إلى الوطن قريبا. لكن في المغزى، هذا هو وطننا.
    Cesur biri olabilir, fakat bir kadının hayatını tehlikeye atamam. Open Subtitles قد تكون شُجاعة، لكن عادةً لا أقوم بالتخاطر بحياة فتاة
    Biliyorum ki kutu bu kamyondaydı, fakat bir sebepten dolayı bize ulaşmadı. Open Subtitles أعرف إنها كانت في شاحنتك، لكن لسبب ما لم تصل إلى هُناك
    Muhtemelen onlar da böyle düşünüyordu fakat bir zayıflık anında her şeylerini kaybettiler. Open Subtitles من المحتمل انهم اعتقدوا نفس الشيء. لكن في لحظه ضعف, فقدوا كل شيء.
    Çok üzgünüm fakat bir çok insanın hayatı buna bağlı. Open Subtitles آسف جداً، لكن هناك الكثير من الاشخاص حياتهم علي المحك.
    Olur tabii fakat bir saat içinde kapatıyoruz ve salı gününe kadar dönmeyeceğim. Open Subtitles طبعاً ، يمكنك ، لكن سنغلق بعد ساعة، ولن أعاود العمل حتى الثلاثاء
    fakat bir rüya Güneş doğduğunda unutulması gereken bir şey değil mi? Open Subtitles لكن الحلم , ليس شيء ينسي عندما تشرق شمس اليوم التالي ؟
    fakat bir yandan da onun için geri geleceğini biliyorduk. Open Subtitles .. كنا مرتاحين لكن احدنا عرف انها ستعود كي تأخذه
    Aslında çok da kötü değildim. fakat bir şeylerin değişeceğini umuyordum. Open Subtitles الامر على ما يرام ، ولكن كنت اتمنى من أجل التغيير.
    fakat bir kişi için en iyi yol nedir,bir kahraman ruhu taşıması için? Open Subtitles ولكن ما هو أفضل دور يطمح به أيّ أحد, بأن يصبح بطل ؟
    Çalıştığınızı biliyorum fakat bir ara vermek istersiniz diye düşündüm. Open Subtitles أعلم بأنّكَ تعمل، ولكن ظننتُ أنّكَ قد ترغب بأن تستريح
    fakat bir arkadaşım o ve William Shatner'ın seksenlerde çektikleri bir dizinin yönetmeniydi. Open Subtitles ولكن أحد أصدقائي ، شاركها في حلقة مسلسل هي وويليام شاتنر في الثمانينات
    fakat bir dakika oturduktan sonra başka bir şey hissettim. Open Subtitles ولكن من الدقيقة التي جلست فيها كان يمكنني الشعور بذلك
    Biliyorum fakat bir kaç vahşi hayvanla tek başına yüzleşmek... Open Subtitles نعم اعلم , ولكن يبقى انه واجه حيوانات بريه لوحده
    Özür dilemek için Rachel'a gittim fakat bir işe yaradığından emin değilim. Open Subtitles لقد ذهب لرايتشل ليعتذر منه لكني غير متأكدة من نجاح ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more