"fenomen" - Translation from Turkish to Arabic

    • الظاهرة
        
    • الظواهر
        
    • ظاهره
        
    • كظاهرة
        
    Tünaydın. şu ana kadar, fenomen herhangi bir zarar vermedi. Open Subtitles مساء الخير حتى الآن الظاهرة لم تتسبب في أي أذى
    Çocuklar, Doğal Tarih Müzesi'nde muhteşem bir mimari fenomen vardır. Open Subtitles إنها آسرة يا أولاد ، هذه الظاهرة الهندسية الفريدة فيمتحفالتاريخالطبيعي..
    Ve Diamonds'ın tam merkezinde genç fenomen Marc O'Sullivan var ve bu akşam omuzlarında ağır bir yük var. Open Subtitles و في وسط فريق الماس يوجد ماركوس سوليفان ، الظاهرة الشابة و هو يحمل الكثير من الاوزان على كتفيه
    Psişik fenomen, E.S.P., rüyalar, halüsülasyonlar. Open Subtitles الظواهر الخارقه للطبيعه, الاْحلام, الرؤيه
    O'nun dinlediği, iyonosferimizle etkileşen bir solar fırtınaydı. -Gezegenimizin en kuzey ve güney enlemlerinde aurora olarak görebileceğimiz bir fenomen.- TED كانت الرياح الشمسية تتفاعل مع الغلاف الجوي الخاص بالارض وهذا ما كان يستمع إليه -- ظاهره يمكن أن نراها في اطراف خطوط الطول والعرض في كوكبنا كالشفق.
    Bu fenomen, tropikal resiflerde gördüğünüz her şeyle çok çok ilgili. TED تلك الظاهرة مرتبطة جدا بشيء لم تراه في أي وقت مضى على الشعاب المرجانية الاستوائية.
    Şu ana kadar sadece yunuslarda ve balinalarda görülmüş bir fenomen. Open Subtitles تلك الظاهرة هي الوحيدة التي لُوحظت في الحيتان و الدلافين. حتى الآن.
    Bu gizli dosyalar, olayın, UFO'larla ilgili bir fenomen olduğunu söylüyor. Open Subtitles الملفات الخفية تشير لهذه الظاهرة على أنها بسبب الأجسام الغريبة
    Bu fenomen tam da senin gelişinle aynı anda tespit edildi. Open Subtitles يا ساتر تلك الظاهرة التي تزامنت تماماً مع وصولك
    Ve Corvis'te bu vardı. Daha önce bu fenomen üzerine çalışmıştım. Open Subtitles كورفس لديه ذلك، درست هذه الظاهرة من قبل.
    İlginç bir fenomen olarak imparatorlukların yükselmesiyle tek tanrıcılık fikrini de görüyoruz. Open Subtitles الظاهرة المثيرة التي نراها بظهور تلك الامبراطوريات، هي فكرة التوحيد.
    Ve bu çeşit fenomen yani işleri halletmek için gereken kısa süreler bana başka bir şeyi hatırlatıyor rahatsız edildiğinde işe yaramayan bir şey o da uyku. TED وهذا نوع من الظاهرة ككل وجود رشقات نارية قصيرة في وقت لإنجاز عمل يذكرني بشيء آخر لا تستطيع عمله عند المقاطعه إنه النــوم
    Bunun nedeni, kuantum mekaniğine göre bu iki hali ayıran bir enerji bariyerinin varlığı durumunda bile haller arası geçişin mümkün olmasıdır, ve bu fenomen, duruma oldukça uygun biçimde, kuantum tünelleme olarak adlandırılır. TED و سبب ذلك, على حسب قوانين ميكانيكا الكم, من الممكن أن بحدث انتقال بين الحالتين, حتى في وجود حاجز للطاقة يفصل بين الحالتين, و هذه الظاهرة تسمى, بشكل مناسب تماما, نفق الكم.
    Ve öyleyse olan şu; yeni bir fenomen, yeni bir zar, soğanın biraz daha küçük zarlarının ulaştığımız daha iç katmanları biraz daha geniş olanlarıyla benzerdir. TED ولذا فما يحدث هو أن الظاهرة الجديدة، القشور الجديدة، القشور الداخلية لقشور أصغر قليلاً من البصل التي نصلها، تشبه التي تكبرها قليلاً.
    Nörolojik fenomen, Sineztezi'ye hoş geldiniz. Sineztezi, nüfusun %4'ünde iki ya da daha fazla duyuyu eşleştirir. TED أهلاً بكم في عالم "تشابك الحواس"؛ الظاهرة العصبية التي تجمع حاستين أو أكثر عند 4% من البشر.
    Bu fenomen bulaşıcı esneme olarak bilinir. TED هذه الظاهرة معروفة بالتثاؤب المعدي.
    Demek istiyorum ki, insanlar bu fenomen hakkında yazdılar. TED اعني، لقد كتب الناس عن هذه الظاهرة.
    Bu tür bir fenomen yalnızca doğal olarak oluşabilir. Open Subtitles هذا النوع من الظواهر لايحدث إلا طبيعياً
    Ben kozmik bir fenomen derdim. Open Subtitles أقول أنه يندرج تحت الظواهر الكونية
    Bu tarz bir fenomen bize ne öğretiyor? Open Subtitles ماذا نتعلم من مثل هذا النوع من الظواهر
    Şiirli ekmeğinin bir fenomen olabileceğini düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد ان فكرة (خبز القصائد) الخاصه بكي ممكن ان تكون ظاهره
    Bu sessizliğinin nedenini, akıl gerektiren konularda ne kadar başarılıysa duygusal alanda başarısız olan bir fenomen olarak düşündüm. Open Subtitles بسبب هذا التكتم ,وجدت نفسى احيانا اعتبره كظاهرة معزولة وينتقص الى التعاطف الانسانى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more