| Basit ve kafanıza geçirebileceğiniz bir cihazla gerçek anlamda insan beyninin içini görebiliyor ve tek kelime etmeden zihinsel haritasını çıkarabiliyoruz. | TED | عن طريق ارتداء جهاز بسيط، يمكننا رؤية ما بداخل الدماغ البشري، وتعلم جوانب من المشهد العقلي لدينا دون أن ننطق بكلمة. |
| Geminizin şu anki yoluna devam etmesi durumunda... ..sona erecek hayatları görebiliyor musun? | Open Subtitles | أنت قادر على رؤية الحياة التي سيقضى عليها إذا واصلت سفينتك طريقها الحالي؟ |
| Söyle bana görebiliyor musun seherin ilk ışıklarında alacakaranlıkta gururla selamladığımız o bayrağımızı? | Open Subtitles | قالوا، هل يمكنك أن ترى من خلال ضوء الفجر ما الذي نفخر به |
| Annen çok iyi bir hayal gücü var. Olmayan şeyleri duyup, görebiliyor. | Open Subtitles | امك لديها مخيلة نشطة جدا وهذا يجعلها ترى وتسمع اشياء غير موجودة |
| Al bak, buralarda bilgisayara benzer bir şey görebiliyor musun? | Open Subtitles | هيا قومي بتفتيش الغرفة، هل ترين أي جهاز كومبيوتر هنا؟ |
| Gezegenimizi uzaydan görebiliyor olmamız beni şaşkına çevirmekten hiç vazgeçmiyor ama tamamını göremiyoruz. | TED | لن تتوقف دهشتي تماما أنه يمكننا رؤية كوكبنا من الفضاء الخارجي، ولكن لا يمكننا رؤيته بالكامل. |
| Herkesin göremeyeceğinin farkındayım, ama yürekten bakınca, insan çok fazlasını görebiliyor, her ne kadar bu bilgi senin için önemsiz olsa da.. | Open Subtitles | أن أعلم أن الجميع لن يستطيع رؤيتها ولكن من لديه قلب, يستطيع رؤية الكثير على الرغم من عدم أهمية تلك المعلومة لك |
| Ama bir MRI teknisyeni olmanın en iyi yanı her şeyin görebiliyor olmam. | Open Subtitles | ميزة عملي كتقني في التصوير بالرنين المغناطيسي بأني أستطيع رؤية مكنونات كل شيء |
| Kızıl saçını görebilirsiniz, bilmiyorum burnundaki halkayı görebiliyor musunuz? | TED | تستطيعون رؤية الشعر الأحمر، ولا أعرف إن كان بإمكانكم رؤية الحلق في الأنف هناك. |
| Baktığı, işte bu kadın ve onun için gelmiş. görebiliyor musunuz? | TED | هي الفرد الذي ينظر له، وهي التي سيأتي لها. هل تستطيعون رؤية ذلك؟ |
| görebiliyor musunuz bilmiyorum, fakat kablolar için bir t bir yalıtım yapamadım. | TED | لا ادرك ان كنت تستطيع ان ترى .. انني لم اتمكن من صنع عوازل الاسلاك |
| Bunun ne kadar büyük bir değişiklik olduğunu bir düşünün. Ve bir hükümet ihalesi için teklif vermek isteyen herhangi bir işletme, şu anda ne kadar harcandığını görebiliyor. | TED | فكروا في التغيير الهائل الذي يعني أي شركة تود أن تحصل على عقد مع الحكومة يمكنها أن ترى ما يتم إنفاقه |
| Bunu görebiliyor musunuz? Ortadaki düzlemin aşağıya, dışarıdaki düzlemin yukarıya doğru hareketliliğini görebiliyor musunuz? Ama aslında şekil tamamen sabit. | TED | هل ترى الجزء المتوسط يتحرك إلى الأسفل و الجزء الخارجي يتحرك إلى أعلى ؟ إنها ساكنة تماما |
| Geleceği gözlerimin gördüğü kadar net görebiliyor musun? | Open Subtitles | هل ترى ما بالمستقبل كما أرى ما تراه عيني بوضوح الآن؟ |
| Bu adamın ne kadar yorucu olabildiğini görebiliyor musun? Evet. | Open Subtitles | هل ترين لأي مدى يمكن أن يكون هذا الرجل مرهق؟ |
| Şu adam çok hoş şu arkamda oturan. Onu görebiliyor musun? | Open Subtitles | هذا الرجل لطيف جداً الجالس خلفي هل يمكنك رؤيته ؟ |
| Daha canlı görebiliyor muyuz? Evet, görebiliyoruz. | TED | هل بالإمكان رؤيتها بالعين ؟ نعم ، نستطيع ذلك. |
| Duvall ve adamları bizi görebiliyor. Biz onları göremiyoruz. | Open Subtitles | دوفال ورجاله يستطيعون رؤيتنا ونحن لانستطيع |
| Yavaşlatıcıyı bıraktığından beri geleceği daha net görebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تري المستقبل بوضوح تام منذ أن توقفتي عن أخذ العقار |
| Tam burada bir şişlik var. görebiliyor musun? | Open Subtitles | يوجد بعض الرضوض هنا , هل تراها ؟ |
| Nasıl büyüdüğünü görebiliyor musunuz? Yüz milyonlarca ve milyarlarca insanın fakirlikten çıkmasını? | TED | هل ترون كيف نما؟ وكيف أن مئات الملايين ومليارات من البشر يتخلصون من الفقر في آسيا |
| Evet, evet, seni duyabiliyorum. Beni net görebiliyor musun? | Open Subtitles | .نعم، نعم، يمكنني سماعك هل تراني بشكل واضح؟ |
| Böylece onları dikiz aynasından görebiliyor ama kızlar sadece gözlerini görebiliyor öylece onlara bakıyor sanki bir günah çıkarma ayini gibi. | Open Subtitles | لكى يمكنه بهذه الطريقه رؤيتهم بالمرآه ولكنهم فقط يستطيعوا رؤيه عينيه فقط ينظر إليهم |
| görebiliyor musun, burada mı? | Open Subtitles | حسناً ، هل ترينه ؟ هل ترينه هنا ؟ |
| Seni tutsak eden şeyin ne olduğunu görebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمْكِنُك أَنْ تَرى ما الذي يَحتجزُك يا سجينَ؟ |
| Beni görebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنكى رؤيتى ؟ |