"gösterdin" - Translation from Turkish to Arabic

    • أظهرت
        
    • أريتني
        
    • اظهرت
        
    • أريتها
        
    • عرضت
        
    • أظهرتِ
        
    • أريتهم
        
    • أظهرتَ
        
    • أظهرتي
        
    • أشرت
        
    • أريتِ
        
    • تظهرين
        
    • كشفت
        
    • نظرة عليها
        
    • جعلتها
        
    Ve Çin'deki hükümetin ve otoritelerin almış olduğu desteği rakamsal verilerle gösterdin. TED وقد أظهرت أرقام حول الدعم الذي تحظى به الحكومة والسلطات في الصين.
    Çünkü bana nasıl hep olmayı hayal ettiğim kişi olacağımı gösterdin. Open Subtitles لأنك أظهرت لي كيف أن تصبح شخصاً. لطالما تخيلت نفسي بجانبك.
    Ruh, bana mutluluk ve üzüntünün birlikte yaşandığı bir Noel gösterdin. Open Subtitles أيّتها الروح، لقد أريتني ميلاداً تمتزج فيه السعادة القصوى بالحزن العميق
    Bana gösterdin ki, zevk aldığım sürece, olmak istediğim her şey olabilirim. Open Subtitles لقد اظهرت لى انه طالما استمتع يمكنني أن اكون أي شيء أريد أن أكون
    Hayır, öyle yaptığında bir şeye değer verdiğini gösterdin. Open Subtitles كلاّ، عندما فعلت ذلك، أريتها أنك تهتم لشيء ما.
    Yeni bilgilerden herhangi birini Charlie'ye gösterdin mi? Open Subtitles هل عرضت أي من المعلومات الجديدة على شارلي
    Büyük cesaret gösterdin fakat yolun hâlâ çok zor. Open Subtitles إنك أظهرت شجاعة عظيمة لكن طريقك صعب حتى الآن
    O polise birşey gösterdin. Sana selam verdi. Open Subtitles عندمـا أظهرت لهذا الشرطي البطـاقة، ألقى عليكَ التحيـة
    Sen düşman karşısında cesaretini gösterdin oğlum. Şimdi de aynısını kendi askerlerin önünde göster. Open Subtitles لقد أظهرت الشجاعة امام العدو اظهرها امام رفاقك
    Bana hayatın zevk almadığın bir işte çalışmayacak kadar kısa olduğunu gösterdin. Open Subtitles . لا تتاسف لقد أظهرت لي ان الحياة قصيرة جدا لكى يكون لدى عمل بلا متعة
    Bana gerçekten iyi biri olabileceğini gösterdin. Open Subtitles لقد أظهرت لي أن بوسعك أن تكون لطيفاً جداً
    Morgta bir masanın üzerindeki müfettişin cesedini sen gösterdin bana. Open Subtitles لم تصتدم بالشجرة أثناء القيادة بسبب حادثة لقد أريتني جثة المحقق بالمشرحة
    Fakat sen bana hayatın böyle yürümeyeceğini gösterdin. Open Subtitles و أنت أريتني بعض الأوقات أن العمل لا يكون بهذه الحياة كما تعلم
    Her şeyi programa göre yapmam gerekiyordu ama sen bana hayatın bazen böyle gitmediğini gösterdin. Open Subtitles إحتجت دائماً لكل شئ لملائمة جدولي و أنت أريتني بعض الأوقات أن العمل لا يكون بهذه الطريقة كما تعلم
    O gün Bauru'da herkese bunun bizim bir parçamız olduğunu gösterdin. Open Subtitles بالعودة اليوم الى بارو لقد اظهرت للجميع انها جزء لا يتجزء منك
    Umarım kullanmak zorunda kalmazsın, fakat ona nasıl kullanılacağını gösterdin, değil mi? Open Subtitles أتمنى ألا تضطري إلى استعماله لكنك أريتها كيف تستعمله، صحيح؟
    Bana NTSB raporunu gösterdin. Open Subtitles لقد عرضت علي تقرير مجلس سلامة النقل الوطني.
    Tilo Sultan, baharatlara bağlılığını gösterdin. Open Subtitles تيلو العاشقة . لقد أظهرتِ وفاءك إلي التوابل
    Onlara babanın çantasındaki dökümanları mı gösterdin? Open Subtitles أريتهم المستندات التي كانت في حقيبة والدك؟
    Muazzam bir cesaret gösterdin. Ödenmesi gereken bir borç var. Open Subtitles لقدْ أظهرتَ شجاعةً عظيمة و هنالكَ دينٌ يجب أنْ يُرد
    Biraz dekolte mi gösterdin, göz mü süzdün? Open Subtitles هل أظهرتي له جزءاً من جسدك خلال فتحة من ملابسكِ أم رمشتي له بعينيكي؟
    Kaptan kaptan diye boşuna demiyorlarmış, yolu da, yordamı da sen gösterdin. Open Subtitles وعندما قالوا ربّان فقد أصابوا، لأنك أشرت للاتجاه الصحيح
    İç çamaşırını Haham'ın karısına mı gösterdin? Open Subtitles أريتِ ملابسك الداخلية لزوجة الحبر؟
    Bana nasıl saklanmamamın gerektiğini gösterdin çünkü sen, hep sendin. Open Subtitles علمتني أن أترك الاختباء وفقط .. أكون نفسي لأنكِ دائماً تظهرين بحقيقتك
    Ayrıca ordumuzun ne kadar hazırlıksız olduğunu da gösterdin. Open Subtitles كما أنك كشفت حالة الترهل السائدة حالياً في الجيش
    Dışarıdan birine gösterdin mi? Open Subtitles هل ألقوا نظرة عليها خارج القسم؟
    Annemin bardağını alıp ben yapmışım gibi gösterdin. Open Subtitles أنّك أخذت كوب أمي و جعلتها تلومني على هذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more