| Gözleriniz aracın içine bakar, hiçbir şey hareket etmiyor gibidir. | TED | ترى عيناك خارج السيارة، والذي لا يبدو متحركا. وفي نفس الوقت، تخبر أذناك دماغك |
| Bu sefer kulağınız hâlâ oturduğunuzu bilirken, Gözleriniz hareket ettiğinizi düşünüyor. | TED | وفي هذه المرة عيناك تظن بأنك تتحرك في حين أن أذنك تدرك بأنك ثابت. لكن لماذا تعطينا هذه المعلومات المتضاربة |
| Görünen o ki, tüm hayatınızı yaşama biçiminiz bu, çünkü Gözleriniz ışığın tüm yelpazesinin yalnızca küçük bir kısmını görebiliyor. | TED | كما يتّضح، تلك هي الطريقة التي تعيش بها طيلة الوقت لأنّ عينيك قادرتان فقط على رؤية جزء صغير من الطيف الضوئي الكامل. |
| Gözleriniz ışıldıyor.Akşam yemeğine eve gelin. | Open Subtitles | لديك هذه الومضة فى عينيك تعال الى العشاء الليلة |
| Sizi temin ederim sizin Gözleriniz de denekle aynı tepkiyi veriyor, siz isteseniz de istemeseniz de. | TED | وأؤكد لكم أن أعينكم تقوم بما يقوم به الشخص الذي في معملنا سواء أردتم ذلك أم لا. |
| Siz bayım, sizin de Gözleriniz ve kulaklarınız bu Smith'in kafasındaki deliklerden farklı değil! | Open Subtitles | أنت ، يا سيد ، ليس لديك عيون و آذان أخرى من تلك التي تنمو على رأس سميث |
| Çok güzel Gözleriniz var. Hoşçakalın. | Open Subtitles | إن لديك عينان جميلتان إلى اللقاء |
| Buradayken ışıkları açın! Gözleriniz mahvolacak! | Open Subtitles | أشعل الأنوار عندما تكون بالأسفل سوف تضر عيونك |
| Gözleriniz, her saniye, görme merkezinize iki milyar kadar bilgi parçası gönderir. | TED | كل ثانية ، عيناك ترسل للقشرة البصرية مايصل إلى مليوني جزء من المعلومات. |
| Hele Gözleriniz ve sesinizin titremesi... | Open Subtitles | انهما عيناك قبل كل شئ, وتلك الرجفة التى فى صوتك, |
| Gözleriniz orada bir yerdeydi ve onlardan kaçamayacağımı biliyordum. Sizi ilk görüşüm gibiydi. | Open Subtitles | كانت عيناك هناك فى مكان ما و كنت أعرف أننى سأجدهما |
| En mahrem VIP alanlarından birinden süzülen standartların ötesinde bir lazer şovuyla Gözleriniz şenlenirken kalbiniz basın sesiyle küt küt atmaya başlar. | Open Subtitles | سينبض قلبك مع دقات الموسيقى الصاخبة في حين أن عيناك ستبهر من أضواء الليزر و تمر بأكثر لحظات الحميمية في المغطس |
| Birden, pek kalabalık olmayan konferans salonunun karşısında Gözleriniz birleşti. | Open Subtitles | ثم في قاعة الإجتماعات الغيرمكتظةبالناس.. عيناك إلتقت به |
| "Gözleriniz oraya kayıyor"... "ve sonunda şaşı oluyorsunuz". | Open Subtitles | يشـد عينيك الإثنتان بقرب بعض وتكون النهاية أن تصبح أحول |
| Beni radar görevine verdiler. Sizin yerdeki Gözleriniz olacağım. | Open Subtitles | فقد عيّنوني مسؤول عن الرادار فأنا بمثابة عينيك على الأرض |
| Yani Gözleriniz gerçekte olan şeylere gecikmiş bir tepki veriyor. | Open Subtitles | إذن عينيك لديها رد فعل متأخر إلى الواقع؟ |
| Bu saniyelerde, Gözleriniz solu sağı izliyor ve beyniniz bu resimlerin aynı olmasını istiyor. | TED | في هذه اللحظات، أعينكم تشاهد، يسار يمين، يسار يمين، ودماغكم يريد بأن تكون هذه الصور متطابقة. |
| Geçiş aşamasında yön bulma bozukluğu yaşanabilir. Gözleriniz parlak güneş ışığına alışkın olmayacaktır. | Open Subtitles | "هناك إحتمالية فقدان للأشخاص فور العبور، لأن أعينكم ليست معتادة على الضوء اللامع" |
| Kusura bakmayın ama mavi Gözleriniz olağanüstü güzel. | Open Subtitles | عذراً يا جميلات , أنتما لديكما أجمل عيون زرقاء رأيتهما في حياتي |
| Hanımefendi Gözleriniz birer dolunay gibi. | Open Subtitles | سيدتي لديك عينان و كأنهما قمرين مكتملين |
| Gözleriniz, kulaklariniz ve beyniniz Tanri'nin hizmetçisidir. | Open Subtitles | عيونك ,آذانك عقلك كلها لخدمه الله |
| Ve sanki bir yerden sonra Gözleriniz, kendilerini görmeye çalışıyorlarmış gibi oluyor. | TED | وهي مثل عيونكم تحملق محاولة رؤية نفسها. |
| Demek kuzin, bu çirkin burun için değilmiş, güzel Gözleriniz uğruna vuruşmuşum. | Open Subtitles | قاتلت حينها يا ابنة العم ضد هذه الأكاذيب... ليس عن أنفي بل عن عيناكِ المشرقات |
| Gözleriniz birazdan karanlığa alışır. | Open Subtitles | عيناه لا ترى الا في الاضاءة الخافته |
| Buraya gelip, sizi Gözleriniz kapalı vaziyette uyuyormuş gibi yapıp yatağınızda yatar bulduğum dakika, kendime dedim ki işte bu benim adamım! | Open Subtitles | منذ قليل حين دخلت, وعيونك مصطكة متظاهرا بالنوم, قلت لنفسي هذا هو بعينه |
| Eklemleriniz vücudunuzdan, Gözleriniz kafatasınızdan ayrılacak. | Open Subtitles | وسنمزق اطرافكم من اجسادكم وعيونكم من جماجمكم |
| Gözleriniz 24 saat içerisinde kızıla çalarsa elimizdeki bu damla damlatılmadığı sürece sonradan sakinleşseniz dahi oldukları gibi kalacaklar. | Open Subtitles | إذا تحولت أعينكما إلى .اللون القرمزي مرة واحدة في الـ24 ساعة المقبلة أعينكما لن .تعود لطبيعتهما حتى نهاية الوقت |