"güve" - Translation from Turkish to Arabic

    • فراشة
        
    • العثة
        
    • العث
        
    • عث
        
    • العثّ
        
    • عثة
        
    • الفراشات
        
    • يرقة
        
    Bak, bu güve içinde bir tırtıl. Görüyor musun? Open Subtitles انظري ، هذه يرقة فراشة عثة القمر,رأيتها؟
    Bezelyeçiçeği, Örümcekağı güve ve Hardal-tohumu." Open Subtitles لذا ، مع ذلك الروح الجوية ستذهب زهرة عادية, بيت العنكبوت, فراشة, و بذر الخردل
    Her ne kadar rahatsız edici olsa da, güve polen yığınından kurtulamaz. Open Subtitles قد تكون غير مناسبة، لكن لا تستطيع العثة تحريكه.
    Merhaba minik güve. Belki de senin yardımınla onları ele geçirmenin bir yolunu bulurum. Open Subtitles مرحباً أيتها العثة الصغيرة ربما يمكنني مساعدتك..
    Daha sonra bunun 12 inç uzunluğunda hortumu olan bir güve olduğu anlaşıldı. Open Subtitles بعدها تم اكتشاف قرون الاستشعار بطول 12 انش عند العث
    İyi ödedi. Kumaşta güve yeniği olmasına rağmen. Open Subtitles أنظري ماذا دفع لي وكان بها عث
    Yanacak bir güve gibi, ben de kendimi durduramıyorum. Selam. Open Subtitles سألتصق بك كالتصاق العثّ بالجروح لا أستطيع مساعدة نفسي، مرحباً
    Bu bir güve ya da kelebektir diye düşünmüştüm ama o zaman hücre çeperleri olurdu, bunda yok. Open Subtitles اعتقدت أنها فراشة لكن هذه لا تحتوي عليها
    Vahşiliğin çağrısı tarafından çizilmiş, Aleve uçan bir güve misali. Open Subtitles خُدعتِ بنداء الطبيعة مثل فراشة مجذوبة إلى النار
    Kanadını bir kelebeğin üzerine açan güve gibi. Open Subtitles يبدو مثل حيوان ينشر جناحيه على فراشة
    Bir keresinde büyük bir güve az daha ağzımın içine atlayacaktı! Open Subtitles في مرة كادت فراشة أنْ تطير داخل فمي
    Uzak duramadın. Işık görmüş güve gibi. Open Subtitles لم تستطع البقاء بعيداً كما فراشة و شمعة
    Orkidenin kokusunun çekiciliğine kapılan güve, 30 santimlik diliyle polenleri emiyor. Open Subtitles تجذبها رائحة السلحبية المذنبة تلعق هذه العثة حبوب اللقاح بواسطة لسانها الذي يبلغ طوله قدم
    Darwin'in ünlü öngörüsünü takip eden yıllarda bu güve türü de diğerleriyle birlikte kolayca yok olabilirdi. Open Subtitles في السنوات التي تلت تنبؤ دارون كان من الممكن أن تنقرض هذه العثة بسهولة مع جميع الأخرين
    Pantolon berbat haldeydi; küf ve güve yemişti. TED وكانت بحالة بشعة - متعفنة وأكلتها العثة -
    Hangisi berbat? güve mi, naftalin mi? Open Subtitles حسنا، ما الأسوء العثة أم النفتالين؟
    Ahmak orospu, kakaomun içine güve kozaları koymuş. Open Subtitles تلك البلهاء وضعت كرات العث في شراب الشوكولا خاصتي
    Bu güve ve deforme olmuş o adam da bu deneyin kurbanları veya onların çocukları. Open Subtitles وهذا العث والرجل المشوّه من ضحايا أو أبناء ضحايا التجربة.
    güve değiliz biz. Open Subtitles نحن لسنا عث.
    Merak etmeyin. güve, uğur böceğinden daha zararlı değil. Open Subtitles لا تقلقا، العثّ ليس أكثر ضرراً من الخنفساء المنقطة.
    1903'te, Madagaskar'da, Morgan atmaca güvesi adı verilen dev bir güve keşfedildi. Open Subtitles في عام 1903, عثة ضخمة, سميت بـ مورغان سفينكس تم إكتشافها في مدغشقر
    Binlerce ışıldayan küçük güve vardı ve bir anda pencereye çarpmaya başladılar. Open Subtitles كان هناك الألاف من هذه الفراشات الصغيرة اللامعة وبدأت ترمي بنفسها على الزجاج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more