"güven" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثقة
        
    • ثقى
        
    • بالثقة
        
    • ثِق
        
    • تثق
        
    • الوثوق
        
    • الثقه
        
    • ثقِ
        
    • ثقتك
        
    • تثقي
        
    • للثقة
        
    • وثق
        
    • ثقوا
        
    • بأمان
        
    • تراست
        
    Sosyal sermaye, güven inşa eden itimat ve karşılıklı dayanışmadır. TED رأس المال الإجتماعي هو الاعتماد و الترابط الذي يبني الثقة.
    Madem ki karşılaştığımız bir çeşit güven sorununu tecrübe etmiş oldunuz, bu süreçte gerçekleştirdiğimiz birkaç keşfi paylaşmak istiyorum. TED والآن، بعد أن جرّبتم جزءاً من تحدّي الثقة الذي كنّا نواجهه، سأطلعكم على ما اكتشفناه في طريقنا بهذا الخصوص.
    Biz de güven oluşturmak ve bu 2,5 milyar kişiyi finansal erişime ulaştırmak için bir yol bulmak istedik. TED لذلك أردنا أن نجد طريقة لبناء الثقة ولإتاحة الخدمات الائتمانية أو المالية لهذه الفئة والتي يبلغ عددها ٢.٥ مليارشخص
    güven bana Buralarda senin gibi bir kadına sahip olduğu için şanslı olacak sen yaşlarda birçok adam var. Open Subtitles ثقى بى , هناك الكثير من الرجال بالقرب منكٍ وفى نفس عُمرك والذين سيكونوا محظوظين لأن يحظوا بسيدة مثلك
    Beyaz saçIı,ince bıyıklı... Kendine güven dolu ve tamamiyle kaybolmuş.. Open Subtitles شعره أبيض شارب خفيف يحلم بالثقة بالنفس و تائه تماماً
    Yüz yüze inşa ettiğimiz güven sanal ortama aynen aktarılabilir mi? TED هل تُترجم الطريقة التي بنينا بها الثقة وجهًا لوجه على الإنترنت؟
    Şimdi, taksi dernekleri, güven kümesinin ilk katmanını meşru kıldılar. TED الآن، شركات سيارات الأجرة، أجازوا الطبقة الأولى من كومة الثقة.
    Şimdi, bu, güven kaymasının nasıl davranış ve tüm sektör çerçevesinde meydana geldiğine gerçekte güçlü bir örnek, hikayeyi geriye döndüremezsin. TED الآن، هذا هو توضيح قوي حقًا كيف بمجرد أن حدث تحول الثقة حول السلوك أو القطاع بالكامل، فلا يمكنكم عكس القصة.
    Bu denklemde eksik kalan temel ögelerden birinin öz güven olduğuna inanıyorum. TED وأنا على يقين أن الثقة هي إحدى الأشياء الرئيسية المفقودة من المعادلة
    Dünya görüşünüz, gerçi bu hayatınızdaki herşeyi belirler, çünkü düşüncelerinizi ve aldığınız kararları kurduğunuz ilişkileri belirler, güven seviyenizi belirler. TED لكن نظرتك للعالم، تحدد أي شئ آخر في حياتك، لأنها تحدد قراراتك، إنها تحدد علاقاتك، إنها تحدد مستوى الثقة لديك.
    Ona güven ve sabır gösterdiler, bir o kadar da sevgi. Open Subtitles أظهرا الثقة به و طول حِلمهما عليه كما أظهرا حبهما له
    Umarım ben imparator sen de kral oldugunda aramızda daha çok güven olur... Open Subtitles ءأمل أن تكون الثقة بيينا أكثر عندما أكون الامبراطور و انت الملك الجديد
    Umarım ben imparator sen de kral oldugunda aramızda daha çok güven olur... Open Subtitles ءأمل أن تكون الثقة بيينا أكثر عندما أكون الامبراطور و انت الملك الجديد
    General, onun kaybolmasının ardında güven'in olduğuna bir şüphe yok. Open Subtitles لواء ، ليس هناك سؤال على أن الثقة وراء إختفائَها
    güven bana. İşim hakkında bu kadarını söyleyebilirim. Kay... Open Subtitles ثقى بى , و هذا كل ما يمكننى قولة لك عن عملى يا كاى
    Buralarda söylenenlere göre göğsünde kıl olmayan erkeğe asla güven olmaz. Open Subtitles لدينا مثـل هنا رجل بلا شعر في صدره غير جدير بالثقة
    Kondomlara yaşamak anlamına gelen "Vive" ya da güven anlamında "Trust" isimlerini veriyorlar. TED لقد أطلقوا عليها مسميات تجارية مثل عِش أو ثِق.
    ..aslında hiç de öyle değildir. Bu konuda bana güven Walter. Open Subtitles انها ليست كذلك , والتر يجب ان تثق بي في هذه
    Gerçek şu ki, belki de güven olmayan kişi bendim. Open Subtitles ولكن الحقيقة كانت أنني أنا الذى لا يمكن الوثوق فيه
    Güvenebileceğiniz kişi benim, burada anahtar sözcük güven. Open Subtitles لم أقل انا الوحيد الذى تثق به الصفه الاساسيه هنا هى الثقه لأخراجه نظيفا
    Fakat, sana sunduğu her şeyin sadece bir numara olduğunu söylediğimde güven bana. Open Subtitles لكن ثقِ بي عندما أقول كل شئ هو منافق متنكر لكِ بشخصية أخرى
    Ben, Ajay Sharma olarak senin güvenini kazanamadım ama bu güven Vicky Malhotra olarak kazanıldı bu yarışta benimle karşılaşmak için hazır ol. Open Subtitles أنا لا أستطيع أن أربح ثقتك كأجاى شارما لكني ربحت تلك الثقة كفيكي مالهوترا في مضمار السباق في إجتماع واحد
    - Katil mi? - Efendim birkaçımızın gelmesine izin verin. - Bunlara güven olmaz. Open Subtitles دعي بعضنا يأتي معك على الاقل لايمكن ان تثقي بهؤلاء انهم غرباء
    Tam bir güven bağı kurduğunuza inandığınızda bir anda sizi bırakıverirdi. Open Subtitles تماماً عندما تظن بانك قد بنيت جسراً للثقة فإنه يتخلى عنك
    güven bana, lemur. Benim güvenlik yetkim sende olsaydı, sen de sayardın. Open Subtitles وثق بي أيها القرد اذا كنت تملك تصريحي الأمتي ,كنت لتفعل ذلك
    Onun için çok iyi falan değilim. güven bana, kendimi tanıyorum. Open Subtitles انا لست جيد لها ، ثقوا بى ، أنا أعرف نفسى
    Doğru söylemem gerekirse çocuklar burada olduğunuz bilmek bana güven veriyor. Open Subtitles للصراحة، أشعر بأمان أكثر عند معرفة أنكما يافتيان موجودان هنا جيد.
    Muhtemelen güven'in sahibi olduğu bir şirket. Biz sadece bir bağ bulamadık. Open Subtitles ربما شركة تملكها مجموعة تراست نحن لم نتمكن من العثور على صلة لهم بالأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more