| Asla bir hemşireye güvenme. Ve asla bir kediye güvenme. | Open Subtitles | لا تثق أبداً في ممرضة، ولا تثق أبداً في قطة |
| Karadayken bir denizciye asla güvenme. Bu işe hiç karışma. | Open Subtitles | أبداً لا تثق في بحار على اليابسة، أنت أفضل منه |
| İşte bu! "Sert taşlara güvenme." Sadece tablet bu kapıyı açabilir. | Open Subtitles | هذه هي, لا تثق بالصخرة الصلبة اللوحة مجرد مفتاح لتفتح هذا |
| Kimseye güvenme, özellikle o kişi aşıksa. | Open Subtitles | لا تثقي أحد .خصوصاً الرجل الواقع في الحب |
| Buna çok fazla güvenme. | Open Subtitles | وان تنفذ اوامرى كما لو كنت لا تعلم اى شئ. لا تعقدها و لا تثق بها كثيرا. |
| Birincisi,hangi üniformada, rütbede olursa olsun, kimseye güvenme, eğer şahsen tanımıyorsan. | Open Subtitles | أولاً : لا تثق بأحد ..... مهما كان زيه أو رتبته |
| Unutma, 30'un üzerinde kimseye asla güvenme. | Open Subtitles | تذكر ، لا تثق في أي أحد قد تجاوز عقد الثالث |
| Görünüşe güvenme, yanılırsın. | Open Subtitles | لا تثق كثيراً بالمظاهر ربما أنك ستحترق بها |
| - Evlat... sakın ama sakın beyazlara güvenme. | Open Subtitles | يابني، لا تثق أبداً في أصحاب البشرة البيضاء |
| Hiç kimseye güvenme demek. Hayatta kalmanın kuralı. Ayaklarını çek! | Open Subtitles | لا تثق في احد الكلمات تنجيك , انتبه لقدميك |
| Daha fazla söyleme. Temkinli bir adamsın. Kimseye güvenme, akıllıca. | Open Subtitles | مجرد رأى ، أنت رجل حذر جدا لا تثق بأحد ، و حكيم جدا |
| O fotoğraflara pek güvenme. Konuşmak daha yararlı olacaktır. Adayların, kendilerini tanıtım yazılarını okuman, daha faydalı olacaktır. | Open Subtitles | لا تثق فى الصور البنيه يُمكنُ أَنْ تكُونَ مفيدَه أكثرَ. |
| Karına güvenme. | Open Subtitles | التى اقولها لكل من يتزوج لا تثق فى زوجتك |
| Onlara güvenme. Güçlerimizi çalmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | لا تثقي بهم إنهم يحاولون أن يسرقوا قوانا |
| Belki artık benim kararlarıma güvenme zamanın gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت كي تثقي بقراري أكنت تعرف طوال الوقت؟ |
| Hatta bana bile güvenme. Çık dışarı ve gerçek katili bul. | Open Subtitles | حتى أنا لا تثقي بيّ أخرجي وأعثري على القاتل الحقيقي |
| Biraz gözü korkmuş olabilir. Bu, işleri biraz değiştirir, ama buna pek güvenme. | Open Subtitles | ربما يكون خائفاً منك، هذا قد يغير من أسلوبه لكن لا تعتمد علي هذا. |
| İki numaralı kural: Çıplak bir kadına asla güvenme. | Open Subtitles | القاعدة الثانية, لاتثق بامراة عارية. |
| Kadınının sezgisine hiç güvenme. Asla doğru değildir. | Open Subtitles | لا تعتمدي أبداَ على حدسك الأنثوي إنه غير صحي |
| Güven ya da güvenme, ama başkan yardımcısı olmak üzereyim. | Open Subtitles | وثقتِ بي أم لم تثقِ ولكن أنا على وشك إعتمادي كنائب للرئيس |
| Aklına ne gelirse... Hiçbirine güvenme. Her duyduklarını Rıfkı'ya söylerler. | Open Subtitles | لا تأتمن أي منهم انهم يخبرون" رفقي " بكل شيء |
| Unutma, onunla eğlen ama ona asla güvenme. | Open Subtitles | لكن تذكري, استمتعي معه لكن لاتثقي به. |
| Beşinci alışkanlık: Kadınlara sakın güvenme. | TED | العادة الخامسة: لا تثقوا بالنساء. |
| Zaman, istihbarat teşkilatındaki birine güvenme zamanı değil. | Open Subtitles | ليس الوقت المناسب الآن لتثق بأيّ أحد داخل مديرية المخابرات |
| Drazenlara kimin bilgi verdiğini bulana kadar kimseye güvenme. Gitmeliyim. | Open Subtitles | حتى تكتشفى من الذى اعطى المعلومات لـ"دريزن" لا تثقى بأحد ، يجب ان اذهب |
| Ona güvenme. | Open Subtitles | لا تأتمني جانبه. |
| Kardeşine bile güvenme. | Open Subtitles | لا تأمن لشقيق |
| Tek bildiğim Satrançta başarılı bir ülkenden gelen birine asla güvenme. | Open Subtitles | كل ما أعرفه ، عليك أن لا تضع ثقتك في شخص يأتي من دولة بارعة في الشطرنج. |
| Bir federale asla güvenme. | Open Subtitles | أبداً لا يَأتمنُ a المصرف الإحتياطي الفدرالي. |