"güvenebileceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• أثق
• الوثوق
• الثقة
• الإعتماد
• الاعتماد
• اثق
• أعتمد
• أثقُ
• اعتمد
• أئتمنه
• أَئتمنَ
• أثِق

Tamam, bu Todd için hayırdı. Ben olmasına güvenebileceğim kimse yok mu?
حسنا لا يا تود الا يوجد احد أثق به ان يكون انا؟

Bak, eğer bir şey yapılması gerekiyorsa, ailem için güvenebileceğim tek kişi sensin.
انظر , إذا حدث أي شيء أنت الوحيد الذي أثق به للإهتمام بعائلتي

Ama sadece şu an güvenebileceğim bir tek siz olduğunuz için.
لكن ذلك فقط لأنه أنتم الأشخاص الوحيدون الذين أثق بهم الآن

Hayatımda hiç, şu eski gitar kadar güvenebileceğim bir kadına rastlamadım.
إننى لم أرى امرأة أبداً يمكننى الوثوق بها مثل هذا الجيتار

- Muhtemelen güvenebileceğim son kişi. - Onun için giyindiğin tek kişi.
الشخص الاخير الذي يمكنني الثقة فيه الشخص الوحيد الذي يمكن ان ترتديه

O daima güvenebileceğim tek kişi. Ona çok şey borçluyum.
إنها الوحيدة التى يمكننى الإعتماد عليها أنا مدين لها كثيرا

En azından burada güvenebileceğim bir şef doktor olacak.
توجد طبيبة مداومة واحدة هنا يمكنني الاعتماد عليها

Ve odadaki tüm insanlar içerisinde, belli ki güvenebileceğim tek kişi o.
ومن بين كل الموجودين في هذا الغرفة فهو الوحيد الذي أثق به

Ama artık sakladığım yeri bilen, güvenebileceğim biri var, lazım olursa diye.
لكن الآن شخصا ما أثق به سيعرف أن يخفيه , فقط أحتياطا

Bunu bilen tek kişisin ve güvenebileceğim tek kişi sensin.
أنت الوحيد الذي يعلم بهذا الشأن الوحيد الذي أثق به

Ama biliyor musun, sanırım en sonunda güvenebileceğim birini buldum.
ولكن أتعرفين؟ أعتقد أنني عثرت على شخص أثق فيه أخيراً.

Eski bir dosya için yardıma ihtiyacım var. güvenebileceğim birine.
أحتاج المساعدة في قضية قديمة أحتاج إلى شخص أثق به

Çünkü bütün olayların ortasındasın, bu da seni güvenebileceğim tek kişi yapıyor.
لأنّكِ في وسط هذه المعمعة، ممّا يجعلكِ الشخص الوحيد الذي أثق به.

Ama bu ofise güvenebileceğim birisi gelene kadar beklemeyi tercih ederim.
لكنني أفضل الإنتظار حتى يأتي شخص أثق به في هذا المكتب

Bana göre onun eşcinsel olması da bu ilişkiye en başından güvenebileceğim anlamına geliyordu.
وبالنسبة لي، حقيقة كونه شاذاً عنى أن بإمكاني أن أثق بتودّده لي منذ البداية.

Şu an ise güvenebileceğim en son kişi olsa gerek.
الان هى على الارجح اخر شخص افكر فى الوثوق بة

Vali ile işimi yaparken buralarda güvenebileceğim birisi olmalı.
أنا الآن أعرف صبي يمكنني الوثوق به ريثما أنتهي من أعمال السفينة مع القاضي

güvenebileceğim birisiyle konuşmak istedim.
شعرت انى اريد التحدث لااحدهم استطيع الثقة فيه

Mekanikte yeterince düzgün biri olduğundan eminim ama bana güvenebileceğim birileri lazım.
،متأكد أنّك ميكانيكي محترم بما يكفي .لكن أحتاج لرجال يمكنني الإعتماد عليهم

Tek güvenebileceğim sensin, mankafa.
أنت الوحيد الذي يمكنني الاعتماد عليه أيّها الأحمق

Sonunda ailemle birlikte bir hayatım ve şimdi de güvenebileceğim bir arkadaşım oldu.
لقد بدأت اخيرا فى الحياة مع عائلة وصديق جديد يمكننى أن اثق به

İş üstündeyken güvenebileceğim tek insan sensin.
عندما نحن على الشغل أنت الشخص الوحيد الذي أنا يمكن أن أعتمد على.

Bir daha bu tür bir iyilik istemeyeceğim, ama güvenebileceğim tek kişi de sendin.
لن أطلب صنيعاً كهذا ثانيةً قط، لكن أنتِ الوحيدة التي أثقُ بها

Ben olsaydım yedek bir planım olurdu, dalavere dışında güvenebileceğim bir şey.
لو كنت مكانك لكان لدى لدى خطة بديلة. شىء اكثر من مجرد هراء لكى اعتمد عليه.

Gördün mü? Bu yüzden, bu tür işlerde güvenebileceğim tek kişi sensin.
لهذا أنت الوحيد الذي يمكنني أن أئتمنه بهذه الأعمال

şu an güvenebileceğim tek insansın.
فرايزر، أنت الرجلَ الوحيدَ أنا يُمْكِنُ أَنْ أَئتمنَ الآن.

Ama bu kişi güvenebileceğim biri olmalı.
لكِنهَا يجِب أن تكُون إمرَأة مَا أثِق بِها