| Çok Güzel bir gün, benimle biraz yürümeye ne dersin? | Open Subtitles | إنه يوم جميل. يجب علينا الذهاب في نزهة على الأقدام؟ |
| Bay Rad'in yerinde Güzel bir gün. 5000$' dan bahsediyoruz adamım. | Open Subtitles | إنه يوم جميل بحىّ السيد راد إنها 5000 دولار يا رجل |
| Bugün, 200 yeni polis istediğimi onayladığını açıklamak için Güzel bir gün olabilir. | Open Subtitles | يبدو اليوم يوماً جيداً لتعلن موافقتك على طلبي بتعيين 200 ضابط جديد |
| Cennette Güzel bir gün daha. Rehberimiz de sevgili Julie. | Open Subtitles | يوماً جميلاً آخرا في الطبيعة الخلابة و جولي تقوم بإدارة رحلتنا |
| Ne Güzel bir gün. Eve döndüğümüzde havanın güneşli olmasını umuyorum. | Open Subtitles | يا له من يوم جميل ، لقد كنت أتمنى قليلا من الشمس لدى عودتنا للوطن |
| "Ne Güzel bir gün" aşkım hayalleri, sözleri ve ölümleri ile. | Open Subtitles | انه يوم جميل يا حبي، في الأحلام، في الكلمات، وفي الموت |
| Bugün çok Güzel bir gün olacak, yine de abuk sabuk şeyler için vakit yok. | Open Subtitles | اليوم سيكون يوماً رائعاً مع ذلك، لا يوجد وقت لأضيّعه في التسكّع |
| Selamlar genç adam. Bir kazı yapmak için Güzel bir gün' değil mi? | Open Subtitles | مرحباً أيّها الشاب، يومٌ جميل للحفر، أليس كذلك ؟ |
| New York'ta Güzel bir gün. Yolda güzel kızları seyredenlerin günü. | Open Subtitles | إنه يوم جميل في نيويورك الجو مناسب لمشاهدة الفتيات |
| Sizlerle beraber sandal gezintisi yapmak için Güzel bir gün. | Open Subtitles | إنه يوم جميل لرحلة بالزورق مع بعض الأصدقاء |
| Hayır, ahbap. Güzel bir gün. Yürüyeceğim. | Open Subtitles | كلا , إنه يوم جميل أريد أن أتمشي قليلاً , حظاً موفقاً الليلة |
| Günaydın. Ne Güzel bir gün, değil mi? | Open Subtitles | رائع , صباح الخير إنه يوم جميل , أليس كذلك ؟ |
| Aslında bu hepimiz için Güzel bir gün oldu. | Open Subtitles | فى الحقيقة ,لقد أصبح يوماً جيداً لنا جميعاً. |
| Yarın senin için Güzel bir gün olacak, Marce. | Open Subtitles | غداً سيكون يوماً جيداً بالنسبة لكِ |
| Oğullarımızın eve döndüğü gün çok Güzel bir gün olacak. | Open Subtitles | سيكون يوماً جميلاً عندما يعود الأبناء للبيت |
| Oh, ne Güzel bir gün. Sanırım pencereden çıkacağım. | Open Subtitles | يا له من يوم جميل ، أعتقد أنني سأخرج من النافذة |
| Efendimizi temin ederim ki gözlerini açmaya değecek kadar Güzel bir gün bugün. | Open Subtitles | أؤكد لك يا سيدي انه يوم جميل يستحق فتح عينيك من أجل رؤيته |
| Uçmak için çok Güzel bir gün seçmişim, ne dersin? | Open Subtitles | لقد اخترت يوماً رائعاً للطيران أليس كذلك؟ |
| Dışarısı çok soğuk ama yine de Güzel bir gün. | Open Subtitles | اللعنة ، يومٌ بارد للغاية لكنه يومٌ جميل |
| Ayrıca, beklemek için çok Güzel bir gün. | Open Subtitles | بخلاف أنه يوم جميل للإنتظار |
| Ölmek için Güzel bir gün. Yavaş olsun. | Open Subtitles | إنه يوم جيد لقتلـي، سأختـار الميتـة البطيئة |
| Merhaba efendim. Çok Güzel bir gün. | Open Subtitles | مرحياً يا أستاذ إنه يوم لطيف ، أليس كذلك ؟ |
| Ne kadar Güzel bir gün. Çayı niçin dışarıda içmiyoruz? | Open Subtitles | ياله من يوم رائع لما لا نتناول الشاى بالخارج؟ |
| Sonradan gelecek bir miktar yağmur haricinde Güzel bir gün olacak. | Open Subtitles | سيكون يوما جميلا بغض النظر عن هطول قليلا من المطر لاحقا |
| Neyse, Güzel bir gün geçirdiğine sevindim çünkü benim günüm çok kötü geçti. | Open Subtitles | على اى حال , انا سعيدة لأنك قضيت يوماً ممتعاً لأن يومى كان سيىء |
| Kuantum çayırında Güzel bir gün. | Open Subtitles | إنه ليوم جميل هنا في الحقل الكمي |
| İçeride tıkılıp kalınmayacak kadar Güzel bir gün. | Open Subtitles | حسنا، إنّه يوم جميل لأن تكون عالقا في الداخل. |