O zaman uzayda duraklamış olan zamanınız daha çabuk geçer. | Open Subtitles | وبعد ذالك وقتك موقوف في الفضاء وسوف يمر بسرعه هائله |
Işık, koordinatlarının ikisi de tek ya da ikisi de çift sayı olan noktalardan geçer. | TED | يمر الضوء خلال نقاط الشبكة بإحداثياتٍ إما أن يكن كلاهما زوجيًا، أو كلاهما فرديًا. |
geçer şimdi, yatınca artıyor ağrı. | Open Subtitles | سيزول الألم الآن فالألم يزداد عندما أرقد |
İlacından bir doz verirsem heyecanlanırsın ama beş dakika sonra geçer. | Open Subtitles | إذا أعطيتك جرعة ستشعر بنشوة قوية ثم ستزول في خمس دقائق |
Annenin seni sürmesi için, seni feda etmesi için ne kadar geçer sence? | Open Subtitles | كم سيمر من الوقت حتى تعثر على سبب آخر لطردك أو التضحية بك؟ |
Federaller olanları anlayana dek saatler geçer. Ölürsün. | Open Subtitles | ستمر ساعات قبل أن يكتشف المحققون ما حدث . لكن وقتها ستكون ميت |
Dünyanın her yerinden binlerce ziyaretçi yılın bu zamanı buradan geçer. | Open Subtitles | آلاف الزوار من نواحي العالم المختلفة يمرون هنا الآن بهذا التوقيت |
'Hava yastığı yakması' diye adlandırılır ve genellikle birkaç günde geçer. | Open Subtitles | إنه يدعى التهاب الوسادة الهوائية الجلدي عادة يزول خلال عدة أيام |
Ölmek üzereyken, hayatınız gözlerinizin önünden geçer, derler. | Open Subtitles | يُقال أنك عندما تُحتضر يمرّ شريط حياتك أمام عينيك |
En fazla iki gün içinde de, yerime başkası geçer. | Open Subtitles | لن يمر سوى يومين ليرسلوا رجل آخر ليحل مكاني |
En fazla iki gün içinde de, yerime başkası geçer. | Open Subtitles | لن يمر سوى يومين ليرسلوا رجل آخر ليحل مكاني |
Dürüstlüğüm öyle bir zırh ki benim savurduğun şimşekler yumuşak yeller gibi geçer üstümden, duymam bile. | Open Subtitles | حتى أن تهديدك يمر علي كالريح الهادئة، التي لا أحترمها |
Eğer ilaçları bırakırsa kendi kendine geçer. Doğum kontrol ilaçlarının buna sebep olduğuna dair hiç kanıtın yok. | Open Subtitles | إن توقفت عن تناول الحبوب سيزول الورم وحده |
Yok edilmez bir kumaş dikmek için. Paranoya birazdan geçer. | Open Subtitles | ليس هناك ضرر هائل جراء تلك الإشعاعات سيزول الإرتياب في أيّ لحظة |
Bir veya iki gün içerisinde geçer. Uyumasına yardımcı olmak için o'na ilaç verdim. | Open Subtitles | ستزول خلال يوم أو يومان سأعطيه شيئاً ليساعده على النوم |
Şimdi zor ama geçer. Her şey geçer. | Open Subtitles | الآن ، إنه يبدو غير محتمل و لكنه سيمر ، كل شئ يمر |
Karşı tarafta birileri bir tesisatçı çağırana kadar günler geçer. | Open Subtitles | ستمر أيام قبل أن يستدعي أحد السباك إلى هناك |
Orada olduklari halde çogu insan yanlarindan geçer gider. | Open Subtitles | بالرغم من انها موجودة معظم الناس يمرون عليها بسرعة دون رؤيتها |
Ama onu tam anlamıyla kavrayana ve kağıda dökene kadar içkilerin etkisi geçer ve her şey bir serapmış gibi ortadan kayboluverirdi. | Open Subtitles | و لكن قبل ان امسكها و أضعها على الورق يزول أثر الشراب و يتلاشى كل شيء كأنه سراب |
Birçok insan travmadan geçer. Bunu bağımlılığa dönüştürmeden. | Open Subtitles | يمرّ كثير من الناس بصدمات دون أن يتحوّلوا للإدمان |
Dünyanın ortalaması bu zirveyi geçer geçmez insanlar neler olacağını merak ediyor. | TED | لحظة عبور معظم دول العالم هذه الذروة، يتساءل الناس بدهشة متى سيحدث ذلك. |
Zaman geçer ve onu unutursunuz ama aniden başka bir asmanın filizlendiğini görürsünüz. | Open Subtitles | الزمن يمضي وتنساها فجأة ترى كرمة أخرى ممتدة |
seni tekrar görene kadar ne kadar zaman geçer kimbilir? | Open Subtitles | من يعلم كم من الوقت سيمضي قبل أن أراك مرة أخرى ؟ |
Saniyenin binde birinde, bu bilgi kanallardan geçer ve tek bir an içerisine işlenir. | TED | كل ذلك خلال ميلي ثانية هذه المعلومات تعبر خلال مسارات وتتم معالجتها إلى لحظة واحدة. |
3:00 Ayrılık Kahraman; normal, güvenli yuvasının eşiğini geçer ve özel bir dünyaya ve maceraya adım atar. | TED | 03:00: مرحلة المغادرة البطل يعبر العتبة من منزله وعالمه الطبيعي والآمن ويدخل العالم الخاص المليء بالمغامرة. |
Sarası var. Birazdan geçer. | Open Subtitles | إنها نوبة صرع خفيفة ستختفي سريعاً |
Yani Goa'uld'un DNA'sındaki kalıtsal hafıza insan yavruya da geçer, öyle mi? | Open Subtitles | أذا الذاكرة الوراثية المحملة فى ال دى أن أية الجواؤلد من الممكن أن تنتقل الى نسل الأنسان . ؟ |