Biraz Geciktiğim için özür dilerim, ama Jasper'a bir ip bulmam gerekiyordu. | Open Subtitles | أسفة على التأخير لكننى كنت أبحث عن حبل لربط الكلب |
Bay Rush Geciktiğim için özür dilerim ama bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabilirim. | Open Subtitles | سيد.روش أسف على التأخير لكني، أظن أنك ستجد لدي كل ما تحتاجه |
-Hey, beyler, Geciktiğim için üzgünüm. -Pekala. | Open Subtitles | مرحبا ايها الرفاق آسف علي تأخري , انة علي ما يرام |
Geciktiğim için üzgünüm. Trafik çok sıkışıktı! Güzellik. | Open Subtitles | آسف جدا على تأخري, والذي كان بسبب زحمة المرور أخشى أن علي إخباركِ بأن بويضاتك غير منتجة بشكل كلي |
Ah, affedersin, Geciktiğim için üzgünüm, ama bu kadar da gecikmemiştim. | Open Subtitles | اوه ، معذرة ، انا اتأسف لقد تأخرت ولكن ليس لهذه الدرجة |
Geciktiğim için pardon, pardon. | Open Subtitles | يا، أنت. أنا آسفه لقد تأخرت آسفه آسفه آسفه آسفه آسفه |
Merhaba, Will. Geciktiğim için kusura bakma. Prova nasıl gitti? | Open Subtitles | مرحباً، آسف على التأخير كيف جرت البروفه؟ |
Onu ambulansa koyarlarken Geciktiğim için yine kızdı bana. | Open Subtitles | لقد حذرني من التأخير بينما كانوا يضعوه في سيارة الإسعاف |
Geciktiğim için çok üzgünüm. İşten yeni çıktım da. Hayır, sorun değil. | Open Subtitles | آسف على التأخير لقد كان لدى عمل - لا, هذا جيد - |
Geciktiğim için kusura bakmayın. Bok gibi bir trafik vardı. | Open Subtitles | آسف على التأخير ولكن الازدحام كان رهيباً |
Geciktiğim için çok özür dilerim ama çikolatalı mousse almayı unutmadım. | Open Subtitles | آسفة على التأخير ولكنني تذكرت قشدة الشوكولا |
- Lettice, tatlım. - Louisa, Geciktiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | ليتس عزيزتي لويزا, بعتزر بشده علي تأخري |
Geciktiğim için üzgünüm tatlım! | Open Subtitles | أنا آسفة على تأخري يا حلوتي، لقد كنت أخرج سيارتي من المرآب عندما أدركت... |
-Merhaba, Geciktiğim için üzgünüm. - Caveh, saatlerdir seni bekliyorum. | Open Subtitles | مرحبا , اسف على تأخري - كافيه , كنت انتظرك - |
Meclisin Lordları, Geciktiğim için özürlerimi sunarım. | Open Subtitles | السادة أعضاء المجلس أعتذر على تأخري |
Geciktiğim için pardon, pardon. | Open Subtitles | يا، أنت. أنا آسفه لقد تأخرت آسفه آسفه آسفه آسفه آسفه |
Geciktiğim için çok üzgünüm. Avukatlarımla toplantım biraz uzadı. | Open Subtitles | ،آسف جداً لقد تأخرت لقد طال الإجتماع مع المحاميين |
Geciktiğim için özür dilerim Bayan Bubchik. | Open Subtitles | آسف لأني تأخرت سيدة لوبتشيك كان يوماً طويلاً |
Geciktiğim için üzgünüm tatlım. Taksi bulamadım. | Open Subtitles | اسفة يا عزيزتي على التأخر لم استطع ايجاد سيارة |
Geciktiğim için üzgünüm bir tanem. İyi misin? | Open Subtitles | آسفة على تأخّري يا عزيزي، هل أنت بخير؟ |
Hey,bu kadar Geciktiğim için üzgünüm. - Oh, herneyse, şimdi burdasın. | Open Subtitles | ــ مرحباً, آسف لتأخري ــ لا يهم, طالما أنك هنا الآن |
Geciktiğim için üzgünüm. Bangkok'un trafiği Piccadilly'den kötü. | Open Subtitles | آسف أَنا تاخرت مرور بانكوك أسوأ مِنْ بيكاديللي |
- Olmaz, veremem. Geciktiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | لا,ليس كذلك حسنآ, أسف للتأخر |
- Geciktiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | إنّي آسِفةٌ. إنّي آسِفةٌ لتأخّري. |
Geciktiğim için özür dilerim Martha Teyze. | Open Subtitles | آسف على تاخري ايتها العمة مارثا |
Dexter Morgan. Geciktiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | (ديكستر مورغان)، أعتذر لتأخرّي |
Geciktiğim için özür dilerim, parktaydım. | Open Subtitles | آسفة تأخرتُ كنتُ في المنتزه |