Sen bu yolun nereye vardığına bak, ben de geldiğimiz yere doğru gideceğim. | Open Subtitles | إكتشف أنت إلى أين يؤدى الطريق وأنا سأتجه إلى الطريق الذى أتينا منه |
- Tamam. - geldiğimiz yeri göremiyorum artık. - Harika. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى رؤية المكان الذي أتينا منه مرة أخرى. |
Peki, bu hikayeler bize kim olduğumuz ve nereden geldiğimiz hakkında ne söylüyor? | Open Subtitles | لذا مالذي تُخبرنا بهِ هذه القصص عن من نكون و من أينَ أتينا. |
Oraya geldiğimiz için çok üzgündük ama gitmek için artık çok geçti. | Open Subtitles | لقد ندمنا أن جئنا لهذا المكان و لكن قد فات أوان الإنصراف |
Pekâla Sean, geldiğimiz yoldan aynı şekilde geri dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تمشي للخلف من نفس الطريق الذي جئنا منه |
geldiğimiz yerden geri dönemeyiz | Open Subtitles | نحن لا نستطيع ان نعود من حيث اتينا حسنا .. |
Nereden geldiğimiz bu ufkun ötesinde yatıyor ve biz bunu göremiyoruz | TED | لا نعلم شيئًا فيما وراء هذا الأفق عن المكان الذي أتينا منه. |
Siz geldiğimiz yöne gidin, biz de sizinkine gidelim. | Open Subtitles | إذهبوا للمكان الذي أتينا منه وسنذهب للمكان الذي أتيتما منه |
geldiğimiz yerde, sefaletten ölmek istemiyorsan ya rahip olmak zorundaydın, ya da haydut. | Open Subtitles | من حيث أتينا ، كلانا لا يريد أن يموت من الفقر أصبح أحدنا قس والآخر قاطع طريق |
geldiğimiz yerde, Goa'uld'lar dünyamızı ele geçirdiler, Albay. | Open Subtitles | من حيث أتينا الجواؤلد سيطروا على العالم كولونيل |
geldiğimiz yeri ve kim olduğumuzu asla unutmamalıyız. | Open Subtitles | لا يجب أن ننسى على الاطلاق من أين أتينا أو من نحن |
geldiğimiz yere dönelim, yaptığınız şeyi yapmaya devam edebilirsiniz. | Open Subtitles | نحن سنعود من حيث أتينا وأنت افعل ما تفعلة دائما |
Buraya yapmak için geldiğimiz şey uğruna bazılarımız fedakarlıklar yaptı. | Open Subtitles | بعضنا قدم تضحيات، من أجل تنفيذ ما جئنا من أجله. |
Niye geldiğimiz yoldan dönüyoruz, ben onu anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ما أحاول معرفته هو سبب العودة من الطريق الذي جئنا منه |
"Buraya geldiğimiz gün darbe yüzünden kısılıp kaldık". | Open Subtitles | وشرحت له أننا قد جئنا إلي هنا، ولكننا الانقلاب حاصرنا |
geldiğimiz sırt boyunca bakıyorum hiç bir şey görünmüyor. | Open Subtitles | أنظر إلى الحافة التي جئنا منها انا لا ارى شيئا |
Otobüs terminali görmeye geldiğimiz yerlerden sadece birisi. | Open Subtitles | محطة الحافلة هي واحدة فقط من الأماكن التي جئنا لرؤيتها |
Fort William kasabası, fakat geldiğimiz yoldan en az dört saat uzaklıkta. | Open Subtitles | انها فورت ويليامز ولمنها على بعد اربع ساعات بالسياره من الطريق الذى اتينا منه |
Sadece almak için geldiğimiz şeyi alacağız ve toz olacağız tamam? | Open Subtitles | سنأخد ما قدمنا من أجله ومن ثم نرحل من هنا، فهمت؟ |
Burası geldiğimiz yol, buradan uzaklaşacağız. | Open Subtitles | إنه الطريق الذي دخلنا منه لذلك فيجب أن يقودنا للخارج |
Ambarını havaya uçuracağım ve almaya geldiğimiz şeye sahip olacağız. | Open Subtitles | أين تَذْهبِ؟ لتَفجير قاعِه ونحْصلُ على ما جِئنَا من أجله |
Bizim hakkımızda bilgi almak istedi buraya nasıl geldiğimiz, hasta olup olmadığımız. | Open Subtitles | أراد أن يعرف الكثير عننا كيف وصلنا إلى هنا إن كان هناك مرضى |
Buraya geldiğimiz andan itibaren beni avlamak isteyen şeyler var. | Open Subtitles | كان هناك أشيائًا عديدة تحاول إصطيادي مُنذُ مجيئنا إلى هنا. |
Erken geldiğimiz için çay hakkımızı kaybettik mi yoksa? | Open Subtitles | حسناً إذا ألن يكون بامكاننا احتساء الشاي معاً بسبب قدومنا المبكر؟ |
Buraya geldiğimiz gün yanıp kül olan süpermarketi kim tamir edecek? | Open Subtitles | من سيُعيدُ بناءَ السوبر ماركت الذي أحترقَ يوم وصولنا هُنا ؟ |
Erken geldiğimiz için şanslıyız. | Open Subtitles | انه محظوظ باننا وصلناه . |
Sen onları kafana takma. Almaya geldiğimiz şeye odaklan. | Open Subtitles | لاتقلق حيالهم فقط ركز على ماأتينا من اجله |
Buraya geldiğimiz günden bu yana hiçbirimiz gerçekten ne yaşamaya ne de ölmeye cesaret edebildi. | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم الذي وصلنا هنا ولا أحد يعلم إنه سيعيش أو سيموت |
Çıkıp da demokrasi kültürünün siyasi yapılanmada bugüne kadarki geldiğimiz en iyi nokta olduğunu söylemek radikallikle bir tutuluyor. | TED | للإلتفاف حول قول أنني أؤمن بأن ثقافة الديمقراطية هي أفضل ما وصلنا إليه كصورة للتنظيم السياسي فهذا مقترن بالتطرف. |
LP: Şu an geldiğimiz nokta Youtube'da kedileri anlamak ve bunun gibi şeyler, örneğin ses tanımayı daha ileriye taşımak. | TED | ل.ب: حسنا، هذه هي الحالة الفنية التي لدينا الآن، فهم القطط على اليوتيوب، وأمور مشابهة، تطوير تقنية التعرف على الصوت. |