gelgit suları yükselmeden önce onu kurtaracak kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | ولكن لا نملك الكثير من الوقت قبل أن يأتي المد |
gelgit etkisi azalıyor. Ceset, on beş dakika içinde sahile vurur. | Open Subtitles | المد سوف يخرج الجثة ستكون على الرمال في مدة 15 دقيقة |
Yıldızların yükselişini ve neden olduğu gelgit hareketlerini izliyoruz. | TED | وكنا نشاهد النجوم والتحول بين المد والجذر |
Bu zamanlarda gelgit az oluyor o yüzden zor olmadı. | Open Subtitles | المدّ منخفض في هذا الوقت، لذا ليس من الصعب عبوره. |
İkide bir gelgit oluyor, doğanın bize uzattığı yardım eli. | Open Subtitles | وهناك المدّ على الدوام، مساهمة الطبيعة بالدفاع |
Seni bulacak. O herkesi bulur. gelgit yaklaşıyor. | Open Subtitles | سوف يجدك , سيجد كل شخص المَدّ سيأتى , يجب أن ترحل |
Dümendeki bir hata nedeniyle karaya oturduk. gelgit sayesinde akşama kurtulmuş oluruz. | Open Subtitles | حادثة صغيرة , علقنا على الشعاب المرجانية المد سيحررنا بحلول المساء |
Sahilde sevişirken gelgit dalgası beni alıp götürür. | Open Subtitles | ساصنع الحب على الرمل و ياتى المد و يحملنى بعيد |
- Umalımda gelgit olsun | Open Subtitles | حسنا ,الان , سوف ننتظر حتى المد للتصرف , تعالى |
Sınır yakınında gelgit varken, atladığını varsay.. | Open Subtitles | وأنا على الحافة من المفترض أن أقفز حيث المد عالي |
Leydim, gelgit kimseyi beklemez, ama yemin ederim sizi bekleyecektir. | Open Subtitles | سيدتي، المد لم ينتظر إنساناً من قبل لكني أقسم بأنه ينتظرِك |
Ve böylelik "gelgit kadar bilinir" kategorisinden... | Open Subtitles | نحن ارقينا واصبحنا متوقعه حركاته ويمكن التنبؤ بها مثل المد والجزر |
ve bir gün o mantık her şeyin yanlış olduğunu ispatladı, gelgit yüzünden... geldi ve, bana bir tekne verdi. | Open Subtitles | وفي مرة ادركت انني مخطئ وانه لابد من المحاوله اهداني المد شراع ونجحت في المحاوله |
Neyse ki gelgit oyukları çok nadirdir ama Ay, yılın her günü dünyadaki okyanuslarda güçlü gelgitler yaratır. | Open Subtitles | من الجيد أن هذه الظاهرة نادرة الحدوث، لكن بشكل عام، يتسبب القمر في حدوث ظواهر المد القوي في محيطات العالم |
Su altında, azalan gelgit tuhaf bir eylemin işaretidir. | Open Subtitles | تحت مياه المد المتراجعة تحدث بعض الأمور العجيبة. |
Bak, orada sinirli bir hayvan var, bence gelgit bizim en son problemimiz olmalı. | Open Subtitles | إنظر , مع حيوان عُدواني هناك أعتقد أن المدّ من أقل مشاكلنا |
fakat raj pes etmez öyle kolay kolay gerekirse gelgit karşısında yüzer gerekirse.... kendi yolunu yapar | Open Subtitles | لكن راج لايستسلم بسهولة كالسباحة، في الحقيقة، كالسير ضد المدّ |
Dün gece akıntı kuvvetliydi. gelgit vardı. | Open Subtitles | . كان التيّار قويّاً ليلة البارحة كان المدّ يندفع |
Seni bulacak. O herkesi bulur. gelgit yaklaşıyor. | Open Subtitles | سوف يجدك , سيجد كل شخص المَدّ سيأتى , يجب أن ترحل |
Her bağımsız su molekülünde gelgit yoktur ama okyanusun bütününde vardır. | TED | كل جزيء ماء لا يملك مد وجزر ولكن كل المحيط يملك. |
Yıldızın yerçekimsel çekiminin gelgit gerilimleri dünyanın manyetik kutuplarının ansızın tersine dönmesine, depremleri ve tsunamileri serbest bırakıp, global bir kaosa neden olabilir. | Open Subtitles | الإجهاد المدّي من جاذبية النجم قد يولد انعكاس مفاجئ لأقطاب الأرض المغناطيسية ويسبب زلازل |
Nehirde gelgit var, değil mi? | Open Subtitles | هذا نهرٌ مَدِّي , أليس كذلك ؟ |
Arıların çalışması, gelgit hareketleri, ve bir kadının düşüncesi. | Open Subtitles | عمل النحلة والمد والجزر .. وعقل المرأة .. |
Isolus kozalarını savura, bir güneş enerjisi gelgit dalyası yaratmış olmalı. | Open Subtitles | احدث موجة مدية من الطاقة الشمسية تسببت في بعثرة قرون الآيسولوس |
Ay'ın çekim gücü aynı zamanda gezegende dev gelgit akıntılarına neden oldu. | Open Subtitles | صنعت جاذبية القمر تيّاراتٍ مدّية ضخمة جاشت عبر الكوكب |
Çok sığ ise de, gelgit sonucu havayla temas riski olur. | Open Subtitles | وإن كان سطحياً فيتهدّدهم خطر التعرّض للهواء في الجزْر. |