"gençliğim" - Translation from Turkish to Arabic

• شبابي
• شابي
• شبابى

Bütün gençliğim ve arzularım... bu arka koltukta harcandı.
كل شبابي وشغفي قضيته في المقعد الخلفي لهذه السيارة كل شبابي وشغفي قضيته في المقعد الخلفي لهذه السيارة

Şu yaşlı adama merhamet edin. gençliğim amansız savaşlarla geçti.
بحق كهولتي التي أفنيت شبابي فيها بالحروب الضروس وأنتم تنعمون بنوم آمن

Aha, yağmur getirdi zavallı gençliğim, ne yapsın?
ماذا يمكن ان يعمل شبابي الفقير ؟ اوه لا لا ..

Benim gençliğim senindir.
شابي لك في أيّ حالٍ منَ الأحوالِ.

Ve taşlar gerçeği bir an olsun büksün, Her şey geçici, benim gençliğim, senin yüzün.
وفى رأيت أنا الحقيقة كل شىء إلى زوال, وجهك و شبابى

gençliğim. Nasıl yani, iptal mi etti? Etmek üzereydi ki patronu aradı.
شبابي كانت على وشك ذلك و لكن المدير قاطعها

Ve burada yapabileceklerim hakkında pişmanlık duymak istemiyorum, gençliğim hakkında.
بالوقت الذي كان بإمكاني فعل ما اريده هنا شبابي

Sanki gençliğim günle birlikte soluyor.
أشعر أن شبابي يتلاشى يوما بعد يوم

Uzun zamandır uzaklarda olan gençliğim geri geldi sanki.
كأن شبابي عاد بعد مضيه بزمن طويل للغاية

Doğumum,gençliğim, aşkım, dükkanım.
ولادتي , شبابي , الحب , و المحل.

Benim mükemmel gençliğim ve güzelliğim sonsuza dek sürmeyecek.
شبابي المتألّق وجمالي لن يدوم للأبد

Oysa sorun gençliğim ve deneyimsizliğim sanıyordum.
أعتقدتُ بأنه شبابي و خبرتي كانت المشكلة

Hallettim. Demek ki gençliğim tamamıyla boşa gitmemiş.
غذا لم اضيع شبابي كله

Bütün gençliğim o yolda geçmişti.
قضيت شبابي مؤمن بالشيوعية

gençliğim nereye gitti?" fiye dolanıyorum.
وأقول لنفسي أين ذهب شبابي ؟

gençliğim geride kalmıştı.
وتركت شبابي ورائي

gençliğim buhar olup uçmuştu!
شبابي قد إنتهى!

"gençliğim ve avuntum." "Bir ben ve sadece ben."
يا شبابى و عزائى أيها العزيز و الوحيد

Masumiyetim ve gençliğim üzerine yemin ederim.
... بحق برائتى أقسم ... و بحق شبابى , لدىَّ قلبا ً واحدا ً