| Buralardaki en güzel genelev sizinkiymiş. | Open Subtitles | سمعت أنك تملك أفضل منزل دعارة في المنطقة |
| Burası yalnızca genelev değil dostum. Burada biz erkekler iş de konuşuruz. | Open Subtitles | هذا ليس مجرد بيت دعارة نحن نتكلم في الأعمال هنا |
| Annen ve sen neden bir genelev açmıyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ أنتم الام والابنه لا تفتحون بيت دعارة ؟ |
| genelev işleten bir arkadaşının mektubu var içinde. | Open Subtitles | مِنْ صديقة له , على الأرجح تدير بيتاً للدعارة |
| Ben genelev işletmecisi değilim. Eski bir arkadaşa yardım ediyorum. | Open Subtitles | انا لست صاحبة ماخور انا فقط اساعد صديقة قديمة |
| genelev çocuklarla dolu. Her yerde onlar var. | Open Subtitles | كانت بيوت الدعارة مملوءة بالأطفال, إنهم في كل مكان. |
| İşler yolunda, fakat hala elimde sadece bir tane genelev var. | Open Subtitles | العمل بخير لكني ما زالَ مالكَ بيت الدعارة |
| Bu tekerlekli bir genelev gibi. | Open Subtitles | انه بيت دعاره متنقل |
| Burası dövüş okulu, genelev değil. | Open Subtitles | هذه مدرسة فنون الدفاع الذاتي لَيست مبغى. |
| Hoş erkeklerin olduğu bir genelev açalım. Çarşaflar yüzde yüz Mısır ipeği olmalı. | Open Subtitles | نفتتح بيت دعارة للرجال اللطفاء وملاءات من القطن المصري |
| Bu bir dernek, genelev değil. Bir genelev? | Open Subtitles | أنا أسفة لكن هذه المؤوسسة ليست بمنزل دعارة |
| Ama benim ülkem bir genelev, kız kardeşim de fahişe değildir. | Open Subtitles | لكن بلادي ليست بيت دعارة وأختي ليست عاهرة |
| Yalan söylemeseydin, sonun bir genelev olmazdı. | Open Subtitles | إذا لم يخدعك أحد، لم يكن سينتهي بكي الأمر ببيت دعارة. |
| Sanırsam genelev ile ya da onun gibi bir şeyle ilgili film çekiyorlarmış. | Open Subtitles | أعتقد أنهم سيصوّرون فيلماً حول بيت دعارة أو شىء من هذا القبيل |
| Montreal'de Robespierre diye bir genelev yok. | Open Subtitles | ليس هناك بيت دعارة يدعى روبسبير في مونتريال |
| Venedik yüzen bir genelev olarak tanımlanabilir. | Open Subtitles | البُنْدُقية من الأحرى بها بأن تعتبر بيتا طافيا كبيرا للدعارة |
| genelev işletirken de kuku kokardı. | Open Subtitles | عندما سيُدير بيت للدعارة ستصبح رائحته, كرائحة الفرج |
| Tam olarak yazılmasa da kadının genelev işlettiği izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | لم يتم تأكيد ذلك ولكن يبدوا بأن هذه، المرأة كانت تدير بيتًا للدعارة |
| Bu arada tavsiye edeceğim bir genelev var. | Open Subtitles | بالوقتِ الحاليّ، يوجد هناك ماخور سأوصيكم به. |
| Striptiz kulüpleri, seks kulüpleri, genelev ilanları. | Open Subtitles | إعلانات لقطاع المفاصل، ونوادي الجنس، بيوت الدعارة. |
| genelev ile kızı kaçıranlar arasında bir hat. | Open Subtitles | وهو مفتاح قاطع بين بيت الدعارة والمختطفين |
| Kulüpte genelev işletiyorsun. | Open Subtitles | (أذاً أنت تدير بيت دعاره داخل نادي (فورجز |
| - Kadın doğu yakasında genelev işletiyormuş. | Open Subtitles | انها تدير مبغى في الحي الشرقي. |
| "Buradan çıkıyoruz, çünkü burası genelev olacak" | Open Subtitles | نحن سننتقل لأنه سيكون هناك بيتاً للبغاء هنا |
| Okulumun yanında bir genelev işletiyorsun ve bunu bana söylemdin. | Open Subtitles | انت تعمل فى البغاء بجانب مدرستى ولم تعلمنى بذلك |
| Bu arada Salem'deki genelev meselesini kendim araştıracağım. | Open Subtitles | وأثناءذلك،سوفأتفقّدأمر.. هذا الماخور في "سالم"، بنفسي. |
| genelev mi? | Open Subtitles | صالة مساج ؟ |