"girdiği" - Translation from Turkish to Arabic

    • دخل
        
    • دخوله
        
    • دخولها
        
    • دخلت الى
        
    • اقتحم
        
    • دُخولها
        
    • خاضها
        
    • دخلت بها
        
    • ودخل
        
    O efendi aklıma girdiği anda kendi düşüncelerini benden saklayamadı. Open Subtitles حينما دخل ذلك السيد عقلي لم يستطع تغطية افكاره تماما
    Anlamadığım tek şey o bebeğin içine nasıl girdiği. - İyi geceler. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لا أعرفه هو كيف دخل داخل الدمية
    Arkadaşın o kıyafetler içinde içeri girdiği an senin için biraz endişelenmiştim. Open Subtitles بعض الزبدة عندما دخل صديقك فى هذه الملابس الواسعة لقد كنت قلق قليلا عليك هناك
    Çaldığı için değil, hapse girdiği için üzülen hırsıza benziyorsun. Open Subtitles فأنتِ كاللص الذي لا يندم على أنه سرق ولكنه يأسف جداً على دخوله السجن
    Damarlarıma girdiği anda sanki Tanrı tüm vücudumu doldurmuş gibiydi. Open Subtitles لحظة دخولها لشراييني كانت بمثابة قوة إلهية استحوذت على جسدي
    O içeri girdiği an çirkinleşti zaten. O ve şu insan. Open Subtitles لقد أصبحت قبيحة منذ الثانية التي دخل فيها هو وبشريته
    Tecavüzcünün yatak odası penceremden girdiği durumlarda. Aynadan görüyorum ve pırrr, kaçıyorum. Open Subtitles في حالة إن دخل مغتصبون من باب نافذتي أراهم بالمرآة فأرحل
    Albay Sameuls'in OPCOM'a girdiği tarihleri topluyorum. Open Subtitles انا اجمع التواريخ التى دخل فيها صمويل الى القناة
    Kaçıran kişinin üst kattaki bir pencereden eve girdiği sanılıyor. Open Subtitles واضح أن الخاطف دخل المنزل عبر نوافذ علوية بعد منتصف الليل بقليل
    Sen yokken, evine bir adamın girdiği geceye. Open Subtitles فى ليلة ما ، دخل رجل منزلك عندما لم تكن موجوداً
    Normalde yıldırım çarpan insanlarda, yıldırımın vücuda girdiği ve çıktığı bir yara olur. Open Subtitles عادة الناس المُصابون من قبل البرق لديهم جرح حيث السهم دخل و خرج من الجسد
    Teorimize göre, asalak kan akışına girdiği zaman kanın bağışıklık tepkisini tetikliyor ve serotonin üretmeye başlıyor. Open Subtitles لقد تم التطور عندما دخل الطفيلي مجرى الدم وحفز إستجابة المناعة في الجسم لإنتاج السيروتونين
    Shawn'ın Vaat Şehri'ne girdiği kadar çabuk merkeze girip çıkmalıyız. Open Subtitles نحتاج أن نكون داخل و خارج المركز بنفس السرعة التى دخل بها شون إلى بروميس سيتى
    Burada kolunu kırdığı için hapse girdiği ve senin için geçici yaklaşma yasağı çıkarttığı yazıyor. Open Subtitles يقول هنا بأنه دخل السجن جراء كسر ذراعك وقد أصدر أمر منع ضدك
    Diğerlerini uyarabileceği korkusuyla gece karanlığının çöktüğü odaya girdiği anda üstüne atladım. Open Subtitles خشية أن يطلق إنذاراً بالخطر هاجمته بعنف لحظة دخوله الغرفة المغطاة بظلمة الليل
    Ülkeye yasal yollardan girdiği tüm belgeleri takdim ettiği ve eşiyle otelde kaldıkları için mi? Open Subtitles دخوله إلى المؤتمر بصورة قانونية ؟ وقد أظهر كافة الوثائق الصحيحة وبمشاركته غرفته مع زوجته ؟
    Yıldız Sistemine girdiği andan beri Kader'in niyeti buydu. Open Subtitles هذا ماتنويه القدر منذ لحظة دخولها الى النظام النجمى
    Yıldız Sistemine girdiği andan beri Kader'in niyeti buydu. Open Subtitles هذا ماتنويه القدر منذ لحظة دخولها الى النظام النجمى
    Sanki kız hayatına girdiği andan beri canavar olmaya bir adım daha yaklaştı. Open Subtitles وكأنها منذ أن دخلت الى حياته صار منحازا أكثر وأكثر الى جانبه الوحشي
    O karı kılıklı evime zorla girdiği an durumun yatışma imkânını bitirdi zaten. Open Subtitles الموقف أصبح غير مهدأ مسبقا في الدقيقة التي اقتحم فيها هذا المخنث منزلي.
    Destiny'nin, yıldız sistemine girdiği andan itibaren, amacı buydu. Open Subtitles هذا ما أرادتهُ "القدر" من لحظه دُخولها النِظام النِجميّ.
    girdiği ilk dürüst ilişki olduğunu düşünüyor. O kadar masum değil. Open Subtitles يعتقد أنك أول علاقة صادقة خاضها
    Peki başım neden arkadaşınız akıllı telefonuyla içeri girdiği dakikada zonklamaya başladı? Open Subtitles فلماذا إذاً بدأ رأسي يعصف بالدقيقة التي دخلت بها صديقتك بهاتفها الذكي؟
    Bölgeyi çaprazlama kesen kızılötesi bir ışın var ve o ışının alanına girdiği zaman fotoğrafı çekilmiş oluyor. TED وهذا ضوء أحمر لا مرئي يقطع المسافة وهو تجاوز ودخل في الضوء الأحمر ليأخذ صوره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more