60 yıl önce arkeologlarımız tapınakta gizli bir bölme keşfettiler. | Open Subtitles | منذ 60 عام وجد علماء الآثار غرفة سرية تحت المعبد |
gizli bir askeri operasyonun parçası olduğunu artık görmüyor musun? | Open Subtitles | ألم تحلم بأنّك جزء من عملية عسكرية سرية تحت الأرض؟ |
Biz yeraltı üslü, uzay teknolojisi arayan gizli bir organizasyonuz. | Open Subtitles | إننا منظمة سرية تتعقب التكنولوجيا الفضائية من قاعدة تحت الأرض |
Bu tarafta gizli bir geçiş var. Başka direnişle karşılaşmayız. | Open Subtitles | يوجد ممرّ سرّي في هذا الاتجاه لن نواجه أيّ مقاومة |
Onu acı veren gizli bir anısı olabileceği hiç aklına geldi mi? | Open Subtitles | ألم يخطر ببالك أنه قد يكون له ذكرى سريّة سببت له الندامة؟ |
Rapor, Almanya konulu gizli bir toplantının Londra'da gerçekleştiğini söylüyordu. | Open Subtitles | أفاد التقرير بوجود مؤتمر سريّ يعقد حول ألمانيا في لندن |
Kurulan pusuyu aşmış ve sevgilisinin vücudunu gizli bir yere götürmüş. | Open Subtitles | و قد حاربهم و عبر الفخ. و حمل جسدها لمكان سرى. |
Daha kutlamaya başlamayın. Başkan bu gece gizli bir açık artırma yaptı. | Open Subtitles | لا تحتفلوا الآن ، أقام العمدة مزاداً سرياً لبيع شجرة مساء أمس |
Campeggio, davanın Roma'da görülmesi için Papa'dan gizli bir mesaj aldı. | Open Subtitles | تلقى كامبيجو تعليمات سرية من قداسته وقد أعاد المسألة إلى روما |
İkisinin arasındaki gizli bir konuşmaya kulak misafiri olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتنا بأنكَ سمعتَ بالصدفة محادثة خاصة و سرية بينهما |
Eğer gizli bir mesajı Waterloo'dan Londra'ya Binbaşı Percy'den daha hızlı ulaştırırsanız pek olası olmayan İngiliz zaferine bahse girerek servet kazanabilirdiniz. | Open Subtitles | إذا كانت لديك رسالة سرية من واترلو إلي لندن وصلتك قبل وصول الرائد بيرسي،لكنت صنعت ثروة برهانك علي نصر بريطاني غير مرجح |
Bile bile bir müvekkilin gizli bir belgesini afişe etti. | Open Subtitles | لقد قام بكشف وثيقة عميل سرية وهو على علم بها. |
gizli bir görevde olduğumu söylemiştim sana gönderildiğim yeri söylememin imkanı yoktu. | Open Subtitles | قلت لك كانت مهمة سرية لم يسمح لي أن أخبر أين أرسلت |
Dünya başkanı, aileni çok gizli bir uzay görevine çağırdı. | Open Subtitles | رئيس العالم استدعى والديك في مهمة سرية للغاية في الفضاء |
görmek için gizli bir tünele girdik, kapı aniden kapandı ve hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | على ما أتذكر كنّا نستكشف ممر سرّي وباب مغلق وهذا الرجل أنقذ حياتي |
Ortağım ve ben gizli bir devlet kurumu için çalışıyoruz. | Open Subtitles | أترى , شريكي و أنا نعمل لحساب وكالة حكومية سريّة |
Ama bir istiridye açtığımda, sanki orada benimle olan gizli bir dünya varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ومثلما تفتح محاراً فينفتح أمامك عالم سريّ هكذا كان الأمر معي |
Biri bana tüm Navy SEAL'lerin kaçış planı olduğunu söylemişti, ülke dışında gizli bir yerde başka bir kimlikleri ve banka hesapları varmış. | Open Subtitles | شخص ما اخبرنى ذات مرة ان كل اعضاء البحرية لديهم مكان سرى خارج البلاد حيث لديهم هوية اخرى و حساب بنكى اخر جاهز |
Sabit diskinin gizlenmiş bir bölmesinden gizli bir e-posta adresini yönetiyormuş. | Open Subtitles | كان يُدير بريداً إلكترونياً سرياً من داخل قسم مخفي بقرصه الصلب. |
Kaos gibi görünen bu şeyde gizli bir mantık olduğuna hiç şüphe duymadan inanmamı istiyorlar. | TED | يريدونني أن أعرف بدون شك أنه يوجد سر أو منطق خفي خلف هذه الفوضى. |
Kocasını gizli bir çukura atalım. Yoksa ölü bedenini yastık diye mi kullanalım? | Open Subtitles | اسحب زوجها من هنا إلى حفرة خفية واجعل من جثته وسادةً لتحقيق شهوتنا |
Baban, düğünden hemen sonra Tayland'a gizli bir operasyon planlıyor. | Open Subtitles | أبوك يخطط لعملية سرّية فى تايلاند بعد حفل الزواج بيوم |
İnsanlardan gizli bir Dünya Bulabilmek İçin. | Open Subtitles | فقط كي اعرف انني انتمي الى عالم مخفي عن البشر |
Ve bunu gizli bir Oprah'ın Melekleri ağı gibi "kanseri düşünerek yenebilirsiniz" gibi bir şey ima ederek söylemiyorum. | TED | ولا أعني بذلك تلك الأشياء مثل: شبكة أوبرا آنجل السرية أو، تستطيع أن تتصور لنفسك مهرباً من الشعور بالسرطان. |
Şehir dışında gizli bir laboratuvarda iki yıl boyunca çalıştı. | Open Subtitles | يعملون سرا لمدة عامين في مختبر مخفي في طرف المدينة |
Haritayı vereceğini söyleyerek, direnişin lideri ile gizli bir buluşma ayarlıyor. | Open Subtitles | قامت بتدبير اجتماع سري مع زعيم المقاومة باخباره أنها ستسلمه الخريطة |
Unutma ki bu gizli bir iş. Dikkatli ol. | Open Subtitles | كن على حذر، انه شرطي متخفي كن حذراً جداً |
Dışarıda dünyayı yöneten güçlü insanlardan oluşan gizli bir grup var. | Open Subtitles | هناك مجموعة من الأشخاص الأقوياء بالخارج الذين يتحكمون بالعالم في السر |