"grevi" - Translation from Turkish to Arabic

    • إضراب
        
    • الإضراب
        
    • اضراب
        
    • الاضراب
        
    • إضرابي
        
    • أضراب
        
    • أضربت
        
    • بإضراب
        
    Ben Amerikan tarihindeki en büyük öğretmen grevi için zaten suçlandım. Open Subtitles لقد أصبحت للتو المُلام على أكبر إضراب للمعلمين في التاريخ الأمريكي.
    1900'lerin başında cezaevinde açlık grevi yapan İngiliz kadın hakları aktivistlerinden etkilenmiş biriydi. TED كان مصدر إلهامها ناشطات سياسيات بريطانيات نظمن حملات إضراب عن الطعام وتحملن التعرض للسجن في أوائل القرن العشرين.
    Üzüm grevi sırasında, onlarla grev hattındaydım. Open Subtitles لقد كنت معهم في خطّ الإعتصام خلال إضراب موسم العنب
    Bu grevi bastırınca, sence beş sent öderler mi? Open Subtitles إذا تم إنهاء هذا الإضراب هل تعتقد أنهم سيدفعون هذا المبلغ؟
    Bu grevi bastırınca, sence beş sent öderler mi? Open Subtitles إذا تم إنهاء هذا الإضراب هل تعتقد أنهم سيدفعون هذا المبلغ؟
    2003' teki öğretmen grevi. Annem 48 gün grev hattında kaldı. Open Subtitles اضراب الأساتذة عام 2003 أصيبت أمي لمدة 48 يوم
    Poşetçilerin grevi bitmiş midir acaba? Open Subtitles أتعتقدون أنهم أنهوا إضراب مالئي الأكياس؟
    Springfield öğrencilerinin grevi 4. gününde devam ediyor. Open Subtitles إضراب المدرسة وصل يومه الرابع بلا نهاية واضحة
    Evet, başkan geldi. Toplu taşıma grevi. Open Subtitles نعم, الرئيس في البلدة ويوجد إضراب في النقل
    Senaryo yazarları grevi sebebiyle, birçok My Name is Earl hayranı sevdikleri dizide neler olup bittiğini unutmuş olabilir. Open Subtitles بسبب إضراب الكتّاب الأخير قد يكون كثير من المعجبين قد نسوا ما يحدث بمسلسلهم المفضّل
    Senaristlerin grevi bizi buraya getirdi. Open Subtitles بل إضراب الكتّاب اللعين هو الذي ساقنا هنا
    Polis grevi bitene kadar sokakları boşaltmalısınız! Open Subtitles عليكم إخلاء الشوارع لحين انتهاء إضراب الشرطة
    Polis grevi bitene kadar caddeleri boşaltmanız gerekiyor! Open Subtitles عليكم إخلاء الشوارع لحين انتهاء إضراب الشرطة
    FLN'in ilan ettiği grevi destekleyin. Open Subtitles ادعموا الإضراب الذي نادت به جبهة التحرير
    Geri çekilmek için İtalyanlara ihtiyacımız yok, grevi kazanamıyoruz. Open Subtitles إذا لم يكن لديك إيطاليين لوقف هذا، فلن نربح الإضراب.
    Su borusu grevi bir güç savaşına dönüştü. Open Subtitles الإضراب من أجل ماسورة المياه أصبح كفاحاً من أجل القوة
    Açlık grevi, tecrit hapsindeki direnişte seferber olabilmemiz için tek şansımızdır. Open Subtitles الإضراب عن الطعام هو سبيلنا الوحيد... . للمقاومة في الحبس الإنفرادي
    Açlık grevi, yalnızca, sonuna dek sürdürüleceği açık olduğu zaman bir silaha dönüşür. Open Subtitles لكن الإضراب عن الطّعام لن ينجح إلا إذا التزمنا به جميعاً
    7 ay sonra açlık grevi sona erdi. 9 kişi daha ölmüştü. Open Subtitles بعد 7 أشهر دعي لإيقاف الإضراب بعد أن مات 9 رجال
    Grup davası mümkün değil ama borç grevi mümkün. Open Subtitles دعوى جماعية ليست ممكنة ولكن اضراب عن السداد ممكن
    Elsie, bu grevi çözecek gücüm yok. Open Subtitles إلسى ليست لدى القدرة على إنهاء هذا الاضراب
    İnan bana, tüm istediğim şu sandviçi yemek ama dışarıda 100 tane rahibe varken grevi bırakamam. Open Subtitles صدقيني عندما أقول بأن كل ما أريد فعله هو تناول هذا الساندويتش ولكن لا أستطيع إنهاء إضرابي بوجود مئة راهبة في الخارج
    Zorlarsam lobide açlık grevi yapmakla tehdit ediyor. Open Subtitles لقد هددت ببدأ حملة أضراب عن الطعام في الردهة، إذا أستمريت في الضغط عليها.
    Üniversitedeyken, ayrımcılığı protesto etmek için açlık grevi yapmıştım. Open Subtitles في الكلية, أضربت مرة عن الطعام - إحتجاجا على التفرقة العنصرية
    Kendini zincirlemeler, açlık grevi başlatmalar... Open Subtitles تقيدين نفسكِ للباب، تطالبين بإضراب عن الطعام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more