"hıv" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإيدز
        
    • نقص المناعة
        
    • إيدز
        
    • بنقص المناعة
        
    • للإيدز
        
    • المناعة المكتسبة
        
    • الأيدز
        
    • بفيروس الايدز
        
    • هذا الفيروس
        
    • مرض الايدز
        
    • إتش آي
        
    • نقص المناعَة
        
    • مرض نقص
        
    • مصاب بالإيدز
        
    • مصاب بالفيروس
        
    İşte başka bir çizim ve bu da bir araştırmacının HIV virüsünün hücreye nasıl girip çıktığını düşündüğünün çizimi. TED هنا رسم إيضاحي آخر، وهذا رسم عن كيف يمكن أن يتصور الباحثون دخول فيروس الإيدز لداخل الخلية والخروج منها.
    6,000 kişiden fazlası yakın zamanda her gün HIV virüsünden kapıyor. Open Subtitles أكثر من ستة آلاف شخص يكتسبون العدوى كل يوم بفيروس الإيدز.
    2003'e kadar, Afrikadaki genel nüfusta HIV yayılımı ile ilgili maalesef elimizde neredeyse hiç iyi istatistik yok. TED للأسف ، لا يوجد تقريباً أي بيانات جيدة عن انتشار فيروس الإيدز بين عموم السكان في أفريقيا حتى حوالي عام 2003
    Ana, HIV mi olmuş? Ve sen de onunla sevişecektin? Evet. Open Subtitles إنتظر ، مصاب بمرض نقص المناعة وتريد ممارسة الجنس معه ؟
    Biliyorum bu akşamı Bay HIV ile geçirmeyi tercih edersin. Open Subtitles أعرف أنكِ تفضلين قضاء الأمسيه للتحدث مع سيد إيدز هناك
    HIV enfeksiyonunun bu aşaması AIDS olarak bilinir. TED هذه المرحلة من الاصابة بفيروس تسمى بنقص المناعة المكتسبة.
    Çok az sayıda başka hastalık insanları öldürdüğü için, bunların HIV sebepli ölümler olduğunu düşünebiliriz. TED و لكن نظراً لوجود عدد قليل من الأمراض الأخرى التي تقتل الناس يمكننا حقاً أن نعزو السبب وراء الوفيات إلى فيروس الإيدز
    Ekonomik faliyet, özellikle ihracat hacmi ve HIV enfeksiyonlarından bahsedeceğim. TED و أريد أن أتحدث أيضاً عن العلاقة بين الأنشطة الإقتصادية و بالتحديد حجم الصادرات و العدوى بفيروس الإيدز
    HIV özellikle ulaşımla yakından ilgili. TED و أن فيروس الإيدز في الواقع يرتبط ارتباطاً وثيقاً بمسألة الإنتقال
    Üç büyük hastalığı düşünelim: HIV, sıtma, tüberküloz. TED لنأخذ بعين الأعتبار أهم ثلاث أمراض: الإيدز, الملاريا، والسل.
    Hatta bu kızlar HIV, AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanıyor. TED وقد يصبن بفيروس ومرض الإيدز وغيرها من الأمراض المنقولة جنسيا
    Ama eğer başarıya ulaşırsa, bu teknoloji bir gün HIV'in vücuttan tamamen silinmesini sağlayabilir. TED ولكن يوما ما إذا نجحنا من الممكن أن تؤدي هذه التكنولوجيا إلى استئصال فيروس الإيدز من الجسم بشكل كامل.
    Bu her HIV araştırmacısının hayalidir - bu durumdaysa, lazerin sağladığı bir çare. TED هذا حلم كل باحث في الإيدز في حالتنا هذه علاج باعتماد الليزر
    Acaba onlari HIV gibi bir antikor olmadiklarina ikna etsek nasil olurdu? TED ماذا لو أمكننا تسخيرهم وإقناعها ألا تكون مضادة للأجسام تسبب شيئا كفيروس نقص المناعة المكتسبة؟
    Astım hastalığının ekonomik yükü HIV ve tüberküloz hastalıklarının toplamından daha fazla. TED و العبء الإقتصادي الناجم عن مرض الربو .تجاوز الأعباء الإقتصادية الناتجة عن فيروس نقص المناعة البشرية والسل مجتمعة
    2002'de Nelson Otwoma, Kenyalı bir sosyal bilimci, kendisinde HIV olduğunu keşfetti ve tedaviye ulaşması gerekti. TED في العام 2002، نيلسون أوتوما، عالم اجتماع كيني، إكتشف ان لديه مرض نقص المناعة المكتسبة وأنه يحتاج الحصول على العلاج
    HIV'in her zaman pozitif çıkacak, ve şimdi de AIDS'sin, kanına pompaladığın bütün o pislikler toksik olabilir. Open Subtitles سيظل لديك فيروس إتش آي في و الآن بما أن لديك إيدز و كل السموم التي وضعتها في جسمك
    Ve bu sabit seyir halinde dünya nüfusunun yaklaşık %1'i HIV ile enfekte. TED والحال الآن أن ما يقارب واحد في المائة من عدد سكان العالم البالغين مصابون بنقص المناعة المكتسبة
    Spor fikrine bakmaya karar verdik ve aynı zamanda HIV/AIDS yardım merkezi işlevi görecek bir gençlik spor merkezi kurduk. Kız takımının koçları aynı zamanda eğitilmiş doktorlardı. TED لذا قررنا أن ندرس فكرة الرياضة وأن نؤسس مركز رياضية للشباب الذي كان في نفس الوقت مركز توعية للإيدز. وكانوا المدربون الرياضيون لفريق البنات أطباء مدربين أيضا
    Ben bir enfeksiyon hastalıkları hekimiyim, ve HIV'in ilk yıllarında, ilaçların olmadığı zamanlarda, bunun gibi birçok sahneye tanık oldum. TED أنا طبيب الأمراض المعدية، وفي أوائل أيام مرض الأيدز عندما لم نكن نملك العلاج، قد مررت بمناظر كثيرة كهذه.
    Tabii ki öte yandan HIV'li isen "temiz olmayan" veya " kirli " olarak tanımlanırsın. TED بالطبع فإن الوجه الأخر هوا كونُك غير نظيف او قذر، عندما تكونُ مُصاباً بفيروس الايدز.
    HIV insanlığın tanıştığı en yıkıcı hastalıklardan biri ve milyonlarca ölüme sebebiyet verdi. TED حيث تسبّب هذا الفيروس في وفاة الملايين كما أنّه يُعدّ من أشدّ العلل المدمّرة التي عرفتها البشريّة.
    Eğer AIDS'den ölen arkadaşlarınız olmuşsa, HIV'den nefret edersiniz. TED إذا مات صديق لك من مرض الايدز فأنت تكره مسببات المرض.
    O, HIV pozitifse, senin de olma ihtimalin var. Open Subtitles إذا هي إتش . آي . مقابل إيجابيةِ، الفرص أنت أيضاً.
    Biliyorsun, günümüzde HIV pozitif olmak öleceğin anlamına gelmiyor. Open Subtitles تعلَم، الإصابَة بمرَض نقص المناعَة اليوم لا يَعني بالضرورَة حُكماً بالمَوت
    Birkaç yıl önce AIDS hastalığı yüzünden eşini kaybetti... ...ve onda HIV enfeksiyonu var. TED كان قد خسر زوجته التي ماتت بالإيدز منذ عامين, وهو أيضا مصاب بالإيدز.
    Hayır, bu şehirde HIV'li ibne olmanın ne demek olduğunu biliyor musun? Open Subtitles كلّا، هل لديك أدنى فكرة على أن تكون مثلي مصاب بالفيروس في هذه المدينة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more