"haberi var" - Translation from Turkish to Arabic

    • على علم
        
    • يعرف بشأن
        
    • تعرف بشأن
        
    • تعلم بشأن
        
    • يعلم عن
        
    • يعرف عن
        
    • يعلم بأمر
        
    • هل يعرف
        
    • هل يعلم
        
    • يعلم بهذا
        
    • يعلمُ
        
    • يعرف بأمر
        
    • يعرف حول
        
    • على علمٍ
        
    • على دراية
        
    Bizden haberi var mı ya da izlediğimiz bu küçük şovun bize bir fayfası var mı bilmek istiyorum. Open Subtitles أنا أتساءل فحسب إذا كنت تظنّ أنها على علم بنا إنْ كان هذا الأداء الذي نشاهده هو في مصلحتنا
    Reardon'un kızından haberi var mı? Dr. Brennan şu anda haber veriyor. Open Subtitles عالم ممتاز ، ومدير مسكين هل يعرف بشأن ابنته؟
    Bu kadın etiketi ondan aldı. Bu kadının etiketlerden haberi var. Open Subtitles وتلك المرأة أخرجتها من جسدها هذه المرأة تعرف بشأن القسائم
    Bu yüzdende görüşmeden mümkün olduğunca az kişinin haberi var. Open Subtitles ذلك يعني أن قِلة من الناس تعلم بشأن هذا الاجتماع قدر الإمكان
    Onun Wesenrein'dan haberi var, o yüzden senin de olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles هو يعلم عن الفيسنرين لذا نحن متاكدين من انك تعلم ايضا
    Ian Garrett'tan, ne yaptığımdan haberi var. Open Subtitles إنه يعرف عن أمر ايان غاريت إنه يعرف عما فعلته
    Son kez soruyorum, Kalıntılardan başka kimin haberi var? Open Subtitles سأسألك مرة أخيرة من أيضاً يعلم بأمر الجثمان؟
    Cumartesi benim doğum günüm, babamın haberi var değil mi? Open Subtitles هل يعرف أبي أن حلفة عيد مولدي يوم السبت، صحيح؟
    Sakin olun bayan, polisin soygundan haberi var, o iş halloldu bile. Open Subtitles سيدتي، إهدأي. الشرطة على علم بعملية السطو، لقد تم التعامل معها
    Bu kararı kim verdi ve bundan merkezin haberi var mı acaba? Open Subtitles من أتخذ هذا القرار؟ وهل القيادة على علم بهذا الموقف؟
    Bizden kimin haberi var bilmiyorum. O adamın vardı. Open Subtitles لااعرفمن يكونعلى علم بأمرنا، فذلك الرجل كان على علم بامرنا.
    Senin şu küçük gizli katil zulandan başka kimin haberi var? Open Subtitles من غيرها يعرف بشأن المخبأ السرّيّ مُعدات الصيد خاصّتكَ؟ ومَن لا يعرف؟
    Kadının ölü kocasının arkadaşı ve paradan haberi var. Open Subtitles إنهُ صديق هذا الزّوج الميّت. وهو يعرف بشأن المال.
    Karımın bundan haberi var. Open Subtitles زوجتي تعرف بشأن هذا.
    Metresten haberi var mı bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف إن كانت تعلم بشأن العشيقة
    Tam olarak anlayamadık ama birinin canavar ölümlerinden haberi var. Open Subtitles حسناً , لقد كان تلميح مبهم نوعاً ما لكن علي ما يبدو شخص آخر يعلم عن قتل الوحوش
    Herkesin kızıl haplar vakasından haberi var. Open Subtitles الجميع يعرف عن حادثة الحبوب الحمراء
    FBI'ın Degas'dan haberi var. Open Subtitles إن المكتب الفيدرالي . يعلم بأمر اللوحة
    Bu insanların sizdeki mücevherlerden haberi var mıydı? Open Subtitles هل يعلم هؤلاء الناس أن لديك هذه الجواهر ؟
    Bundan başka kimin haberi var? Open Subtitles انتظر, انتظر, انتظر, انتظر, انتظر. من يعلم بهذا غيرك ؟
    Topluluktan ve onu mühürlediğimizden haberi var. Open Subtitles هو يعلمُ بشأن الدائرة وهو يعلمُ اننا ربطناها
    Bu işten başka kimin haberi var? Open Subtitles لذا أخبرني من غيرك يعرف بأمر ثورنغايت. إسمها مونيكا أوكامبو.
    FBI'ın haberi var mı bundan? Open Subtitles هل مكتب التحقيقات الفدرالي يعرف حول هذا؟
    Baş arayıcının bundan haberi var mı? Hayır... Open Subtitles هل الباحث السامي على علمٍ بهذا ؟
    Hepimizin Başkan'ın önceki eşiyle alakalı soruşturmalardan ve suçlamalardan haberi var. Open Subtitles كلنا على دراية بالإدعائات والإتهامات التى تحيط بزوجته السابقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more