"hak ettiğimi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أستحق
        
    • استحق
        
    • استحقه
        
    • أستحقّ
        
    • أستحقها
        
    • أستحقُ
        
    • هذا جيد له
        
    • ما أستحقه
        
    • استحققت
        
    • استحققتُ
        
    Bunu hak ettiğimi düşünüyordum. Onları peşimde sürüklerken olanları hiç unutmayacaktım. Open Subtitles شعرت أنّي أستحق أن أسحبهما معي أنّى ذهبت كيلا أنسى أبدًا.
    Bunu hak ettiğimi düşünüyordum. Onları peşimde sürüklerken olanları hiç unutmayacaktım. Open Subtitles شعرت أنّي أستحق أن أسحبهما معي أنّى ذهبت كيلا أنسى أبدًا
    Görünüşe göre herkes yuva yıkan bir striptizciymişim gibi davranılmayı hak ettiğimi düşünüyor. Open Subtitles أظن أن الجميع يظن أني أستحق بأن أعامل مثل راقصة تعري هادمةٌ للبيوت
    Bu davayla ilgilenmemi istiyorsan birkaç cevabı hak ettiğimi düşünüyorum. Open Subtitles حسناً، إذا كنت سأتولى القضية اعتقد أني استحق بعض الأجابات
    Arkanı kollasan iyi edersin, çünkü hak ettiğimi alana kadar şehri terk etmeyeceğim. Open Subtitles يستحسن أن تراقبي ظهركِ لأني لن أغادر المدينة حتى احصل على ما استحقه
    O yüzden ben de bana verdiğin bu şansı hak ettiğimi ispatlamak istiyorum. Open Subtitles لذا أريد أن أثبت لك أنّي أستحقّ تلك الفرصة الثانية التي منحتني إيّاها.
    Ancak o zaman yaşıtlarım en az onlar kadar orada olmayı hak ettiğimi görecekti. TED عندها فقط يدرك الأشخاص من حولي أني أستحق أن أكون في هذا المكان تماماً كما يستحقون هم.
    Ama hâlâ bir kameram vardı ve ona, o sınıftaki bir sandalyede oturmayı hak ettiğimi göstermeye kararlıydım. TED لكن كان لدي آلة تصوير وأنا كنت مصرة أن أثبت له بأني أستحق مقعداً في ذلك الصف.
    Evime döndüm, hak ettiğimi istiyorum. Bakmam gereken insanlar var. Open Subtitles عدت لبيتي وأريد أن أحصل على ما أستحق لدي حاجات لأشبعها
    Şimdi dinle, bunun için küçük bir şey hak ettiğimi sanıyorum. Open Subtitles الآن، أنظر أعتقد أنّني أستحق شيئاً مقابل ذلك
    Burada olmayı hak ettiğimi biliyorum bu korkunç yerde. Open Subtitles أعرف أنني أستحق أن أكون هنا في هذا المكان الفظيع
    Fakat Helen, ben iyi şeyleri ve iyi bir hayatı hak ettiğimi öğrendim. Open Subtitles لكن, هيلين تعلّمت بأنّني أستحق أن يكون عندي أشياء جيدة وحياة جيدة
    Suçu ben işlemedim, ama Karma yüzünden içeri girmeyi hak ettiğimi düşünüyorum. Open Subtitles .. لم أرتكب الجريمة ولكن مازلت أعتقد أنني أستحق أن أكون هنا بسبب عاقبة الأفعال
    Hayır, toplumun beni yüceltmesinin doğru olduğunu söylemiyorum. Yüceltmeyi hak ettiğimi söylemiyorum. Sadece bunun olduğunu söylüyorum. Open Subtitles لا أقول أنّي أستحق ذلك، بل أنه قد يحدث للمرء
    Bir şansı daha hak ettiğimi biliyorum. Open Subtitles ..لقد بكيت بما يكفى.. دعونى ابتسم الآن ..أعلم أننى أستحق فرصة أخرى
    Ama babam kendi dairemi hak ettiğimi biliyordu. Open Subtitles لكن والدي قال بأني استحق أن اعيش في شقة خاصة لي
    Bence sen bu günlerin tadını çıkarıyorsun, çünkü benim böyle davranılmayı hak ettiğimi düşünüyorsun. Open Subtitles أنت تستمتعين بأيامك النسائية لأنك تعتقدين أنني استحق هذه المعاملة
    Eğer benimle gerçekten konuşuyor ve bunu söylemiş olsaydın sanırım bunu hak ettiğimi söyler ve belki de özür diler ve her şey için üzgün olduğumu söylerdim. Open Subtitles حسنا، لو حقا تتكلمين معى و انتِ حقا قلتِ شيئا مثل هذا، انا ربما اجاوب عن قولك الذى لا استحقه.
    Olası tehlike karşısında gösterdiğim özverili cesaretim için övgü dolu sözler hak ettiğimi sanıyordum. Open Subtitles أظنّ أنني أستحقّ بعض المجد لشجاعتي الإيثاريّة، في مواجهة الخطر المتصوّر
    hak ettiğimi düşündüğün bütün cezaları yemin ederim, hepsini fazlasıyla çektim. Open Subtitles مهما كانت العقوبة التي تعتقد اني أستحقها أقسم لك أني أخذتها
    - Böyle yorumları duymayı hak ettiğimi sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنني أستحقُ سماع هذه التعليقات.
    hak ettiğimi biliyorsun. Open Subtitles اتَعْرفُين هذا جيد له.
    Tüm olanları hak ettiğimi söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني أنني حصلت على ما أستحقه
    Bunu hak ettiğimi düşünüyorum. Open Subtitles اعتباراً على سجلّي الأكاديمي و ذكائي ظننت أنني استحققت ذلك
    Orada olduğunu hep biliyordum. Herhalde daha iyisini hak ettiğimi düşünmedim, hepsi bu. Open Subtitles لطالما علمتُ بوجوده، أعتقد بأنّني لم أحسب أنّني استحققتُ أفضل من ذلك..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more