| hala hayatta oluşumun tek nedeni, benden, onunla ilgili bilgi almak istemeleridir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يبقيني على قيد الحياة أنهم يريدون مني بعض المعلومات |
| Tüm bildiğim, orada altı saat geçirmiş olmam ve hala hayatta olmam. | Open Subtitles | كل ما أعلمه بأنني قضيت ست ساعات بداخله ومازلت على قيد الحياة |
| Umarım yakaladığımız an 17 yaşındaki rehinleri hâlâ hayatta olur. | Open Subtitles | آمل عندما نفعل ذلك يكون الضحية ذو الـ 17 عاماً مازال حياً |
| Şiddetli karaciğer kanaması bize kurbanın içinin deşilirken hala hayatta olduğunu gösterir. | Open Subtitles | بعض تخثر الكلى يقترح أن الضحية كانت مازالت حية عندما نزع جلدها |
| Donmuş durumda ama hala hayatta olan devasa bir ekinoderm. | Open Subtitles | ثمّة عملاق شائك الجلد متجمد و لكن لا يزال حياً |
| Sanırım sinir sisteminde, Ona; hala hayatta olduğunu düşündürtecek bir tetikleme yapabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنه بوسعنا أن نخدع الجهاز العصبي ليحسب بأنه ما يزال حياً |
| Yani Morgan Edge hala hayatta ve yüz ameliyatı geçirdi. | Open Subtitles | إذن مورغان إيدج ما زال حياً وقام بجراحة تجملية |
| Öyleyse, Prensin hala hayatta olduğunu ona söylememe izin verin. | Open Subtitles | إذاً ، دعني اخبرها أنه ما زال على قيد الحياة |
| Adam'ın annesi hala hayatta olsaydı, ama zaten zavallı kadın tamamen bunaktı. | Open Subtitles | والدة آدم كانت على قيد الحياة حينها لكن المرأة المسكينة كانت مهزلة |
| Geceleri uyandığımda kendime ailemin hala hayatta olduğu yalanını söylüyorum. | Open Subtitles | كنت مستيقظه ليلا تخيلت والدي لا يزالوا على قيد الحياة. |
| Kaçtı mı yoksa hala hayatta mı değil mi bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف أين ذهبت أو إن كانت على قيد الحياة |
| -Yani aslında hâlâ hayatta mı? | Open Subtitles | الرئتين والقلب وكل العلامات الحيوية مثالية إذاً تقول بأنه مازال حياً بالفعل ؟ |
| Bakalım içeride onu tanıyan var mı ya da adam hâlâ hayatta mı? | Open Subtitles | لنرَإنكانيعرفهأحدهمبالداخل. لو كان مازال حياً |
| Güzel bir otel kuralım ve hala hayatta olan anneni onurlandıralım. | Open Subtitles | دعنا نبني فندقاً جميلاً وسوف نقوم بتشريف أمك التي مازالت حية |
| Hailey hala hayatta! Sağlık ekibine ihtiyacımız var! | Open Subtitles | هايلي مازالت حية نحتاج فريق طبي بالأسفل هنا |
| Söylediği şeylerden Gary'nin hala hayatta olduğu anlaşılıyordu. | Open Subtitles | كل شئ قاله يجعل الأمر يبدو وكأن غاري لا يزال حياً. |
| Başkanı bu kadar erken gömmeyin. Uçakta ve hala hayatta olabilir. | Open Subtitles | دعونا أن لا ندفنه بعد لعله ما يزال حياً على متن الطائرة |
| Birisi hala hayatta, Onu görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | أحدهم ما زال حياً نحن في طريقنا لنراه الآن |
| Onlardan biri, Jamie, gözdeniz, hala hayatta. | Open Subtitles | ان احدهما, وهو جيمى ,المفضل عندك, مازال حيا |
| Bir şekilde hâlâ hayatta olduğunu düşünmek istiyor. | Open Subtitles | وتريد أن تصدق بأنها لا تزال حية بطريقة ما |
| Sorun yok. Jeremy hâlâ hayatta, ben de Damon'un icabına baktım. | Open Subtitles | لا عليك، (جيرمي) ما يزال حيًّا ولقد تدبرت أمر (دايمُن) |
| Öyleyse sen Samantha Gilbert'ın hâlâ hayatta olduğunu Mystic Falls'ta dolanıp kurucuları öldürdüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذاً، تظنّي أنّ (سامنثا غيلبرت) ما تزال حيّة وتجول قاتلة المُؤسسين؟ |
| Bu doğru değil Bu kadın hâlâ hayatta. Çavuş hâlâ yaşıyor. | Open Subtitles | هذه المرأة مازلت حية هذه الرقيب مازالت حية |
| Freebo planım düşündüğüm gibi gitmiş olsaydı Oscar Prado hâlâ hayatta olabilecek Miguel kim olduğumu bilmeyecek Teegan önündeki diğer günleri görebilecek ve Deb kimliği belirsiz bir cesedin peşinde koşmayacaktı. | Open Subtitles | إذا كانت خطتى نحو "فريبو" سارت كما يجب لكان "أوسكار فريدو" لازال حياً ولم يكن ليعرف "ميجيل " من أنا |
| Açık konuşmak gerekirse Tobias'ın babası ve hastalığının arasında hâlâ hayatta kalmasına şaşıyorum. | Open Subtitles | صدقا, بين ادمانه ووالده انا مذهول انه ما زال حيا |
| Bence Pinker Rawls hâlâ hayatta. | Open Subtitles | أعتقد هذا راولس الوردي ما زال حيّ جدا. |
| - Dalgıçlar aramaya devam ediyor. - hâlâ hayatta olabilir. | Open Subtitles | أحضروا غطاسين هناك الآن - ربما ما زالت حية - |