"hamile bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحامل
        
    • حامل في
        
    • حامل بطفل
        
    • حامل من
        
    • امرأة حامل
        
    • امرأة حبلى
        
    • حامل على
        
    İnsanlar hamile bir kadın başkanı askeri bir törende görürlerse, gülerler. Open Subtitles والناس سوف يضحكون على الحامل أذا كانت رئيس تستعرض مهرجان عسكري
    hamile bir şişkoya eskiden yattığın kadının zayıfladığını mı soruyorsun? Open Subtitles تسأل الحامل السمينة اذا ما كانت امرأة أخرى نمت معها
    Bir kıçı, bir başı var, yeni hamile bir fareden henüz geldiği için küme küme süt saklıyor. TED لها قاع وقمة، هي تقوم بإفراز كتل وكتل من الحليب ، لأنها جاءت من أنثى فأر حامل في مراحل مبكرة،
    Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde hamile bir kadın düşünün. Kontrole gitmek için en yakın doğum kliniğine 17 saat yürümek zorunda. TED تخيلوا امرأة حامل في جمهورية الكونغو الديمقراطية، تضطر للمشي 17 ساعة لأقرب عيادة ما قبل الولادة ريفية للحصول على فحوصات.
    Bu dünyada hamile bir kadın kadar güzel bir şey yok. Open Subtitles لا شيء أكثر جمالاً مع امرأه حامل بطفل
    hamile bir kadını merdivenden ittiğini itiraf etti. Open Subtitles لقد اعترفت انها دفعت امرأة حامل من اعلى السلالم
    Önümüzdeki trende hamile bir kadın var ve şu anda doğum yapıyor. Open Subtitles القطار الذي أمامنا يحمل على متنه امرأة حامل وهي على وشك الولادة
    Bu tarz bir iş için hamile bir kadının gelebileceğini düşünmedim. Open Subtitles بالأضافة انا لا اتخيل ان تقوم امرأة حبلى بعمل كهذا
    Ben de hamile bir kadına dava açmaya can atmıyordum zaten. Open Subtitles لمْ أكن أتطلع لمُحاكمة امرأة حامل على أيّة حال.
    hamile bir bayanın tükettiği yemek bir bolluk masalı ya da amansız bir mahrumiyet günlüğü gibi bir hikaye yaratıyor. TED تشكّل الوجبات التي تستهلكها المرأة الحامل نوعا من القصة، خرافة جميلة من الوفرة أو وقائع قاتمة من الحرمان.
    hamile bir kadına, neyin doğacağını gösteriyor. Open Subtitles انها رؤيا للام الحامل لكي تكون عرضة للولادة شبهه
    Uzakta, hamile bir kız arkadaşa sahip olmakla kalmamış üstüne üstlük, hâlâ bir daire bulamamıştım. Open Subtitles كنت أعاني من رحيل حبيبتي الحامل ولم أجد شقة بعد
    Gün başlangıcı ağrılarını giderebilmek için hamile bir kadına verilebilecek mükemmel bir ilaçtır. Open Subtitles انه دواء جيد ومثالي للمرأة الحامل. لعلاج الصداع، لكن اقتراف الخطا واعطاء المرأة الحامل
    Peki, hamile bir nişanlın olmanın dışında, o kafanın içinden neler geçiyor acaba? Open Subtitles بجانب خطيبتك الحامل ما الذى يدور فى رأسك
    Diğer yandan hamile bir anneyse gerektiği sürece haftada 2,000 kalori sağlayabilir. Open Subtitles بينما الأم الحامل يمكنها توفير أكثر من 2000 سعرة حرارية أسبوعياً..
    Malavi'de hamile bir kadın ya evde doğum yapıyor ya da en yakındaki kliniğe uzun bir yolculuk yapması gerekiyor. TED امرأة حامل في ملاوي إما أن تلد في المنزل، أو أنه يجب السير رحلة طويلة حقا إلى أقرب عيادة.
    Ne yapacaksın ki? Kendi bebek partisinde hamile bir kadını canını mı sıkacaksın? Open Subtitles هل ستضايق إمرأة حامل في إحتفالها بالحمل؟
    35 haftalık ikizlere hamile bir hastam var. Open Subtitles لديّ مرضى لديّ أم حامل في اسبوعها 35 بتوأم أين طبيبتها؟
    Ki zaten öyleyim. Ve şimdi de hamile bir bakire. Open Subtitles وأنا عذراء، والآن عذراء حامل بطفل
    Şimdi de, bilirsin işte, bazı insanlar, hamile bir bakire olduğum için mucize dağıttıma inanıyorlar. Open Subtitles والآن كما تعلم، يظن بعض الناس لأنني عذراء حامل بطفل - أنني قادرة على فعل المعجزات
    Beynine bir kurşun saplanmadan önce, hamile bir kadını karnından vurmakla tehdit eden bir adamla karşılaştım. Open Subtitles لقد رأيت رجلاً يهدد بإطلاق النّار على امرأة حامل من خلال بطنها قبل أن تمرّ رصاصة لدماغه بثواني
    hamile bir kadını öldürmemesi gerektiğini o zaman söyledi. Open Subtitles أعتقد أن قوله بأنه لـم يقتل امرأة حامل من قبل،
    - Ben yatağımda yatarken hamile bir kadın ve oğlu yerde mi yatacak yani? - Burası senin evin. Open Subtitles امرأة حبلى وطفل يناموا على الأرض، بينما احتفظ أنا بفراشي لنفسي؟
    hamile bir kadın bulduk işte burada, Louise. Open Subtitles وجدنا إمرأة حامل على الجزيرة ها هي, (لويس)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more